Günübirlik her şey değişiyor. İkili ilişkiler, ticaret, alışveriş, insancıl yaklaşımlar ve her şey değişiyor. Çok eskilere gitmekte işimize gelmiyor. Hz. Ali ne güzel söylemiş. Tekrar etmekte fayda var. “Evlatlarınızı asrın gereklerine göre yetiştirin”
Ufak bir tur atalım yine de. Melike Hatun Çarşısı’na gidip evin kahvaltı ve diğer gıda maddeleri alınırdı. Bedesten içerisinde giyim kuşam, çanta, çiçek vs. aklınıza ne gelirse oradan alınacak meta ve eşyaya dokunarak alınırdı. Yine hafta sonu Konya’nın tek pazarı olan Muhacir Pazarı’ndan meyve ve sebze alınırdı yine dokunarak. Pazarcı esnafı dokunulmasına müsaade etmezdi ama en azından eskilerin tabiri ile temaşa edilirdi, göz gezdirilirdi.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Bilenler bilir her Pazar sabahleyin çarşı böreği yaptırılırdı, etli ekmek ya da tereyağlı börek. Bunlar olmazsa olmazdı. Sonrası mı? Evin hanımefendisi benimde tatilim olmalı haftada bir gün dışarıda yemeğe gidilirdi, hala gidenlerde var. Şimdi mi! Genelde eşlerde çalışıyor. Yemek yapan firmalardan alınan yemekler sanal ortamda verilen siparişler ile evlere getiriliyor.
Doğrusu çarşı böreğinin yerini getir yemek, yemek sepeti vb. firmalar almış. Sıcak sıcak evine getiriyorlar. Kredi kartı veya kapıdan ödeme yapabiliyorsunuz.
Konumuz sanal alışveriş. Ne demek şimdi bu söylem. Çevrim içi alışveriş diyenlerde var. İnternet üzerinden yapılan alışveriş diyen de var. Nasıl yapılıyor derseniz. Ziyaretçiler ya da tüketiciler veya alıcılar internet üzerinden almak istedikleri ürünleri sepete atıyorlar, kayıt oluyorlar, ödeme de yapıyorlar. Seçip satın alınan ürünler kargo ile adrese gönderiliyor. Şunu da ifade edelim. Sepetten kasıt apartmanın 4. Katından zemine sarkıtılan ve bakkalın doldurduğu sepet değil. O da dijital bir sepet. Hacmi falan yok. İstihap haddi yok istediğin kadar atıyorsun.
Sanal alışveriş argümanları o kadar gelişmiş ki! Karşınızda seçtirtmeyen, alırsan böyle diyen pazarcı falan kalmamış. Bedesten, pazardan, Melike Hatun Çarşısı’ndan, hırdavatçıdan, mutfak eşyasından, hülasa bütün farklı branşlardaki ihtiyaçlarınızı tek bir yerden alıyorsunuz. Alacağınız malın ölçü, kalite numara ve diğer farklı özelliklerini bir bir sıralayıp hatta geliş saatini dahi belirleyerek alıyorsunuz. Anlaştığınız saatlerde AVM’nin aracı ile evinize bırakıyorlar.
Peki bir de ulusal kargo hizmetleri ve mal alımlarına bir göz atalım. Aziz vatanımızın bütün köşelerinden 1-3 gün içerisinde almak istediğiniz ürün elinizde oluyor. Beğenmediğiniz, numarası ve bedeni uymadı iade ediyorsunuz. Bir kez daha tekrar etmekte fayda var. Zamanın çok değerli olduğu dünyanın da bütün mal ve hizmetleri alımlarına bir tuş kadar yakınsınız. Alışveriş, ödeme, sipariş ve bütün ticari aktiviteler cep telefonuna indirilmiş. Dilekçe ve başvurular internet ortamında ve cep telefonunda. Onun için mi acaba aile bireyleri birbirleri ile sohbet etmek yerine cep telefonları ile muhabbet ediyorlar.
İnsanoğlu çiğ süt emmiş derler. Her kolaylığın bir hilesini buluyoruz. Yapılan gayrimeşru uygulamaları gören yetkililer internet alışverişinde bizleri uyarıyorlar.
İnternette güvenli bir alışverişin kuralları;
– 3D Secure Sistemi olan sitelerin tercih edilmesi
– Satıcı güvenliğine dikkat edilmeli. Sanal pos kullanılmalı
– SSL sertifikasını mutlaka kontrol edin
– Sanal Kart ile alışveriş yapılmalı
– Şiflerin güvenilir olması
– Çok ucuz fiyatlardan kaçınılması
– Ödemeyi mutlaka kendi bilgisayarınızdan yapmalı.
Bu ve benzeri önlemlere ne kadar dikkat edilse dahi teknolojik bazı hırsızlık yöntemleri ile kart bilgilerinin kopyalanmasına ve bankadan alıcıya gönderilen şifrenin göndertilmemesi veya alışveriş yapılan yerdeki kart bilgilerinin farklı insanlara aktarılması çok farklı uygulamalara neden oluyor. Örnek mi?
Eskiden paramatikten para çekerken emeklinin maaşına el koyan zevat, şimdilerde, kopyaladığı kartın içini tamamen boşaltıyor.
Yine ticaret ehli ve kredi kartı mağduru bir kardeşimizin kartını yurt içi ve yurt dışı alımlar yaparak sıfırlamışlar.
Dikkatli, sağlıklı, güvenli alışverişler temennisiyle
Saygılar efendim.
Kaynak: Mehmet Hançerli
SUDAN’DA NELER OLUYOR?