KUZULARIN KULVARDAKİ YARIŞI

Haziran ayı içerisinde evlatlarımız için hayati derecede önemli olan LGS (Liselere Geçiş Sınavı) ve YKS (Yüksek Öğrenime Geçiş Sınavı) tamamlandı. Geneli 15 yaş altı olan gençliğe geçiş aşamasındaki yavrularımız LGS sınavından sonra sonuçların açıklanması ile birlikte ülke genelinde yüzlerce tam puan çıkartan evlatlarımız şu anda tercih aşamasına geçtiler.

Bu günlerde gündem YKS ile ilgili gençlerimiz kendilerinin istikbalini ve geleceğini direkt olarak etkileyecek olan bu sınavda da sonuçlar belli oldu. Hatırlarsak YKS’ye girenlerden TYT’ye (Temel Yeterlilik Testi) 2.560649 aday başvuru yapmış  2.351641 aday sınava katılmış, 209.008 aday bu teste hiç katılmamıştır.

Yine AYT’ye (Alan Yeterlilik Testi) 1.721057 aday başvurusu yapmış. 1.549940 aday sınava katılmış ve ne hikmetse 171.117  aday da sınava katılmamış.

TYT’ye katılan adaylardan Antep Nizip Fen Lisesinden Ahmet Eren Yurtseven birinci olmuş AYT’de ise her alanda ülke genelinde çıkmış. Şu anda YKS’ye girenler eğer hak edebildiler ise tercihte bulunacaklar.

Eski eğitim ve öğretim sistemine göre, bugünlere gelindiğinde çok şey değişmiş görünüyor. Şimdiki zamanda bütün argümanlar sınava girecek öğrencilerin lehine çalışıyor. Özel okulların öğrenci ortalamalarını yükseltmek için tam puan vermeleri, sınav senelerinde yarım sömestir okula gidilmemesi, okullarda dahi sınava hazırlık eğitimleri verilmesi daha onlarca lehte icraat.

Çok eskilere dönüldüğünde doğru dürüst dershane yok okulda verilenler iki elin on parmağını geçmeyen test kitapları ile sınavlara hazırlanılırdı. Kuralcı hocalarımız vardı. Üniversite sınavına on gün kala kendi dersinden sınav yapardı, hem de yazılı sınav. Ne olacak enesi, egosu tavanda onun okşanması lazım. Rahatsızlığından dolayı rahmetli olan Ali İhsan Keleş kardeşim lisede iken KTÜ’yü (Karadeniz Teknik Üniversitesi) tutturduğu halde bütünlemeye kaldığı fizik dersi öğretmeni Mümtaz Sevinç hoca tarafından dersinden geçemediği için KTÜ’ye gidemedi. Sonradan öğretmen oldu, emekli oldu ve rahmetli oldu.

Bütün imkanlarını önlerine seferber ettiğimiz gençlerimiz ilkokul bittikten sonra bir kulvara giriyorlar ve kendileri isteseler de istemeseler de koşturuluyorlar. Onlar canlarımız, geleceğimizi emanet edeceğimiz yavrularımız, gençlerimiz, kuzularımızı kulvarda koşturuyoruz. Yahu kulvar kuzular için değildir.

Kulvarda koşarken kendi inisiyatifleri ile değil, ebeveynlerin istekleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Kuzunun hırsını, hızını artırmak ve yaşıtlarının veya yarışçıların önüne geçmesi için neler yapmıyoruz ki! Okulda ders, etüt merkezleri, dershaneler, geri kaldığı derslerde özel ders veren hocalar daha neler neler!

Asıl problemde sınavdan sonra sonuçların açıklaması ile ortaya çıkıyor. Ebeveynler neler söylemezler ki! Senin için saçımızı süpürge ettik, dunkof, yapamadın işte, seni en iyi dershanelere verdik, en iyi okullarda okuttuk. Bize böyle mi teşekkür edecektin?

Saygıdeğer büyükler her insanın bir kapasitesi olur. Az çalışma, çalışma ve çok çalışma, aşırı test çözme her zaman istediğiniz başarıyı getirmez ki! Rabbim insanları farklı farklı yaratmış. Daha zeki olan biri okuduğunu bir seferde anlayabiliyor iken bazılarımız 3 seferde anlayamıyoruz. Bir de sınav soruları adayları yanıltmak ve en iyiyi veya iyileri seçmek adına tuzaklarla dolu.

O kuzumuzun psikolojisini bir düşünün Allah aşkına. Kendilerini işe yaramaz, elinden iş gelmez ve kafası çalışmaz birisi olarak mı görsün. Bu gençlerimizin her türlü meslekte olmaları gerekiyor. Uçak mühendisi, doktor, diş hekimi, eczacı, yazılımcı vb. meslekleri aldık peki diğer meslekleri kim yapacak.

Ailesi tarafından çok sıkıştırılan bir gencimiz biraz da bunaldığı için “Sen nereyi kazandın anne” diyor. Genç haklı mı? Aramızda kalsın yerden göğe kadar haklı.

Kendisi işletmeci, ev hanımı, çiftçi, mühendis ve farklı mesleklerden olan anne, baba ve ebeveynler çocuklarının çok yüksek mertebelerde olmalarını istiyorlar.

Gençleri üzmeyelim lütfen. Onlar ellerinde geleni yaparlar, olmadı seneye bir daha girerler sınava.

Şunu unutmayalım o yaşta hayatı yaşamak varken, kuzularımız hep kulvarlarda koşuyorlar. Sağlarına, sollarına bakmadan koşuyorlar. Allah esirgesin nahoş olayları tetiklemeyin, vicdan hesabı yaparsınız.

Kuzuları yeri kulvar değil!