VAY DÜRZÜ VAY

Çocukluğumuzda babamın amcası da olan bir Köse emmi vardı. Birisine kızdı mı vay dürzü vay, derdi. Tabi biz tam anlamını bilmezdik ama bir kızgınlık anında söylendiği için hoş olmayan bir şey olduğunu anlardık. Sonraları Dürzü sözünü radyo ve televizyondan Lübnanlı siyasi lider Velid Canbolat ismini duyunca tekrar hatırladım. Şu andaki Suriye’de Dürzü ayaklanmasına kadar Dürzülük nedir hiç de merak konusu olmadı. Suriye’deki kalkışmadan sonra merak ettim ve araştırdım. Dürzülük inancı İslamiyet’in Şii mezhebinin İsmailiye koluna bağlı Allah’ın varlığı ve tekliğini kabul eden bir inanç sistemiymiş. Yalnız Şiilikten ayrı tenasüh (reennarkasyon) yani öldükten sonra ruhun başka bedenler ile tekrar tekrar yaratıldığına inanıyorlarmış. Az bir kısmı da haşa Allah’ın Hz. Ali ve soyundan gelenlerin bedeninde olduğu düşüncesindelermiş. Yani Allah’ın birliğine iman dışında İslam’ın diğer hususlarını yok sayan sapkın karmakarışık bir inanç sistemi…
Suriye, Ürdün, Lübnan, İsrail ve bazı Batı ülkeleri ile Venezuela’da yaşıyorlarmış. Dünya üzerindeki nüfusları yaklaşık iki milyon olup çoğunluğu Ortadoğu’da yaşayan 11. yy da ortaya çıkan hiçbir belirli ırkada mensup olmayan kapalı bir toplum olarak yaşayan inanç grubu… Bunların Dünya üzerinde siyasi, sosyal, ekonomik hiçbir etkisi de bulunmuyormuş. Meşhur olan yanları ise çok acımasız olmalarıymış. Dürzü ismini de inanç sistemini kuran kişinin isminden alıyormuş.
Bunlar şimdi Suriye’de neden kalkışıyorlar? Emperyaller zapt edecekleri sömürecekleri devletler içinde kendilerine hizmet edecek gruplar bulurlar. Irak’ı ABD işgal etmeden önce Keşnizani isimli güya bir İslam tarikatı bulmuş, onun yardımı ile Irak’ı işgal etmiş, bölmüş sömürmektedir. Yine ABD ve İsrail ülkemizi bölmek sömürmek içinde Fetö örgütünü 60 yıl önce kurmuş, beslemiş, büyütmüş 15 Temmuz 2016’da darbe kalkışması ile gayelerine ulaşmak istemiştir. Ancak aziz milletimiz çıplak elle tanka, uçağa, bombaya karşı durmuş ve ülkesini böldürmemiştir. Yine PKK terör örgütünü 40 yıldır ülkemizi maddi ve manevi zarara uğratmıştır. İşte Suriye’de güçlü bir devlet istemeyen, bölünmüş zayıf bir devlet isteyen emperyaller ülke içindeki Dürzü toplumunun Süveyda’daki bir bölümüne çeşitli vaatlerle kalkışma yaptırmıştır.
Şunu hemen belirtelim ki Dürzülerin çok büyük bölümü isyana katılmamış, Cumhurbaşkanları Ahmet Eş Şara’yı destekleyerek devletinin yanında olmuşlardır. Suriye dışında Orta Doğuda bulunan Dürzülerde yine Suriye yönetimini desteklemektedirler. Mesela Lübnan’daki Velid Canbolat grubu… Ahmet Eş Şara Türkiye’nin de desteğiyle akıllı davranarak bu kalkışmayı bastırmak için Sünni Arap aşiretlerini görevlendirmiştir. Dürzülerin karşısına dikmiştir. Kendisi de her iki tarafı sulh etme rolünü ustaca oynamaktadır. Ülkemiz yetkilileri de Suriye’nin bölünmesine izin vermeyeceklerini, gerektiğinde askeri müdahale dahil her türlü seçeneğe hazır olduğumuzu söylemektedirler. Umarız soykırımcı İsrail gerçekleşmeyecek hayallerin peşini bırakır.