Konya AÇIK 34°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Konya’da asgari ücretli olmak!

Konya'da asgari ücretli olmak!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

Asgari Ücret 1603 lira olduktan sonra tartışmalar sürmeye devam ediyor. Bu ücret yeter mi, üç günde biter mi, üç-beş kuruş tasarruf eden çıkar mı, tasarruf yapan nasıl yapar?
Deniyor ki, 2002 yılında asgari ücret 184 liraydı, bu parayla 19 kilo et, litresi 1.26 kuruş olan mazottan 146 litre alınabilirdi.
Bugün ise 1603 liraya 51 kilo et, 318 litre mazot alınabiliyor!
Yine 2002 yılında, 184 liraya, 181 ekmek, 85 kilo pirinç, 143 litre süt, 1370 adet yumurta, 64 litre ayçiçeği yağı, 111 kilo toz şeker, 26 kilo çay, 82 kilo kuru fasulye alınabiliyormuş.
Hz. Mevlana, dün dünle birlikte gitti cancağızım bugün yeni şeyler söylemek lazım diyor.
Bugünü dünle karşılaştırmak, dün şöyleydi, bugün böyle tartışmalarının kimseye bir faydası yok.
İnanın yeni bir şey söylemiyoruz…
Söylediğimiz yeni şey, karşılaştırmalardan ibaret.
Ve bu yeni söylemlerin gerçek hayatla ilgisi yok!
Sıkıntılarla boğuşanlara, didinenlere, çırpınanlara vereceği hiçbir şey yok!
Yaşadığımız şehir olan Konya’da en yüksek ücreti ev kirasına ödüyor insanlar.
Önemli olan 1603 liraya 318 litre mazot alabilmemiz değil, bu ücretin yarısını ya da yarıya yakınını ev kirasına veriyor olunması.
Olaya bu pencereden neden bakılamıyor?
Sonrası neredeyse iğneden ipliğe bütün kalemlere gelen sesli ve sessiz zamlar.
Ev kirasından artakalan ücretle de geçinecek bu insanlar!
Bu artakalan ücretin içinde, elektrik var, su var, doğalgaz ya da odun-kömür var. Ekmek parası var, Pazar masrafı var, taksitler var, asgari ücretlinin çocukları varsa okul masrafları var.
Mevcut ücretin üzerine 199 lira zam yapılarak, 1603 lirayı bulan asgari ücretle ayakta durmaya çalışan 6 milyon insan. Aileleriyle birlikte yaklaşık 20 milyon insandan bahsediyoruz.
Suriyeli sığınmacıların kalmak, yerleşmek, iş bulmak ve iş kurmak için seçtiği şehirlerin başında gelen Konya, mevcut kiralık ev sayısında bir hayli hazırlıksız yakalanmıştı.
Kiralar artmadı, adeta patladı.
İstediğim rakamı versinler, kaç kişi kalırlarsa kalsınlar mantığı, fahiş fiyatlara, açgözlülüğün ve tamahkarlığın tavan yapmasına yol açtı.
Asgari ücretlinin bükük beli, bir daha büküldü.
Ya istediğim fiyatı verirsin, ya da evimi istediğim rakama Suriyelilere veririm diyenleri ne kınayan, ne de ayıplayan oldu.
Kiralık evlerin fahiş fiyatlara kiralanması konusunu ne dile getiren oldu, nede insaf ve merhamet ölçülerinde bir rayiç koyalım diyen, sözü dinlenen bir kurum ya da kuruluş bu işe el attı.
Gazetelerimizdeki, muhabir kardeşlerimizin yapmış olduğu çarpıcı haberlere vah..vah..tüh..tüh.. diyenler ertesi gün her şeyi unuttular!
Şehrimizin yöneticileri, ileri gelenleri, söz sahipleri asgari ücretli insanların nasıl geçindiklerini, nasıl hayat mücadelesi verdiklerini görmezden gelmeye devam ettiler!
1603 lirayla 318 litre mazot alabilirmiş asgari ücretli!
Adamın tarlası yok, tapanı yok, traktörü yok, ne yapsın mazotu?
İçsin mi?
Yıllardan beri yazdıklarımızı tekrar hatırlatalım.
Asgari ücretle çalışan insanımızın…
Peyniri…
Turşusu…
Fasulyesi…
Unu…
Bulguru…
Patatesi…
Soğanı…
Köyünden, ilçesinden gelir Konya’ya…
Değilse ayakta duramaz asgari ücretle çalışanlar.
Aralarında ek işler yapanlar…
Hafta sonlarında ek gelir imkanları araştıranlar…
Ayakta durmak için kendini harap edercesine çalışanlar var.
Manzara böyle olunca, işsizlik denen olay, iş sahiplerinin, işverenlerin elini kuvvetlendirdiğinden,
ekmek aslanın ağzında diye pek zevkli anlattıkları hikayeleri uzunca bir süredir, ekmek aslanın ağzından midesine indi şeklinde anlatmaktan kendilerini alamazlar.
İşte bunun içindir ki, bu işin edebiyatını yapanlar, bu insanların halinden, ahvalinden anlamazlar!
Bu işin geçeri şu kadar diye anlattıkları, çerçevesini kendi çizdikleri rakamların üzerine bir türlü çıkmak istemezler.
Lafla, halinizi biliyoruz, üzülüyoruz, gönlümüz sizlerle beraber demenin, kuru-kuruya teselli cümleleri sıralamanın ve geçmişten karşılaştırmalı örnekler verilmesinin asgari ücretliye keşke bir yararı olsaydı?

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Liman ve Gemi meselesi

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0