Liman ve Gemi meselesi

Liman ne kadar büyük olursa, o kadar büyük gemiler yanaşır diye güzel ve manası derin bir söz var. Deniz kenarında yer alan şehirlerimizi bir kenara bıraksak da, artık her şehrin bir liman olarak kabul gördüğü günümüzde, Anadolu’nun gelişmeye, koşmaya, hatta uçmaya en yakın şehrinde yaşıyoruz.
Lakin, yetmiyor!
Laf ile gemilerin yelkeni şişmiyor!
Çekiştirmelerle dedikodularla rüzgar esmiyor!
Benden daha ileri gitmesinler, kimse benden daha yükseğe çıkmasın, engel olurum, engellerim, karşı çıkarım demelerle şehir gelişmiyor, ilerlemiyor.
Konya Limanı büyük olmalı, gelişmeli, buraya dünyanın en büyük gemileri yanaşmalı diyenlerin, içleri karmakarışık.
Liman büyürse, gelişirse, kocaman gemiler gelir yanaşırsa, ne olur bizim halimiz diye ödleri kopacaklar var olduğu anlatılıyor.
Bütün bunlara rağmen, Konya limanı genişleme çabasında.
Ticaret gelişmeli mi?
Evet!
Turizm de sağlam adımlar atılmalı mı?
Evet!
Mevlana ile dünyayı kucaklama adına yeni pencereler açılmalı mı?
Tabi ki, evet!
Tarım ve hayvancılık konusunda alınan mesafelere yenileri eklenmeli mi?
Ne demek… Evet, evet, evet!
Bu evetler arasında samimi olanlar var, içten pazarlıklı olanlar var, evet dediğimi hayır diye anlayın diyenler var!
Konya kendisinden beklenen çıkışları, hamleleri, atılımları yapacak yapmasına da, bir türlü el ele veremedi, bir ve beraber olamadı.
“Birlikte Konya’yız” denildi.
Birlik olma hedefini sağ olsun Konyaspor’un kupa başarıları ve stadyumu dolduran 42 bin kişilik bir ve beraberliği sağlayan taraftarımız oldu.
Taraftarımız bir ve beraber işte böyle olunur, dedi lakin anlayana, ders çıkarana selam olsun.
Konya Limanına çok büyük tonajlı gemiler neden yanaşmasın sorusuna, suskun kalmak, cevap hakkını kullanmama adına başını öne eğmek, Konya’ya bugüne kadar hiç bir şey kazandırmadı.
Tarım’ın dev gemileri…
Turizmin şatafatlı gemileri…
Ticaretin dünyanın her tarafından gelen gemileri…
Mevlana’nın gel çağrısına uyanların Konya’ya yönelen gemileri…
Konya Limanına gelmeli…
Gelmeli amma, Liman bu işe cevap verecek büyüklükte değil.
Limanı büyütmek için bugüne kadar ne yapıldı soruları cevapsız…
Gelen misafirleri ağırlama adına, misafir etme adına yaptığımız otellerin geçmişi bile o kadar yakın ki…
Konya, rahmetli Menderes’ten bu yana Akdeniz hayalleri kuran bir şehir.
Denize inmesi artık an meselesine dönüşmüş olsa da, Adnan Menderes’in Konya’yı Antalya’ya bağlama hayalini açıkladığı 1954 yılından bugüne 64 yıl geçmiş durumda.
Konya Limanını Akdeniz’e bağlanıncaya kadar genişletmek, büyütmek ve dev gemilerin yanaşacağı bir liman haline getirmek zorundayız.
Konya adına buna mecburuz!
Konya’nın ağır ağır çalışan dinamikleri, artık hızlanmalı…
Siyaset, ticaret ve Sivil Toplum dayanışmasını hissetmeli bu şehir.
Konya lobileri, Konya kamuoyu, Konya basını artık havanda su dövmekten vazgeçmeli…
Sen-ben hikayeleri bitmeli…
Ayak oyunları, laf taşımalar, dedikodular sona ermeli…
Fısıltı gazeteleri ile zihinlerin bulandırılmasına dur denmeli.
Hiç kimsenin Konya’dan daha önemli olmadığını önce kendimize, sonra şehrimize anlatabilmeliyiz.
Çünkü;
Konya hoşgörü şehri!
Konya, Selçuklunun payitahtı…
Konya, Diyar-ı Mevlana.
Konya Anadolu’nun ilk Başkenti…
Anadolu’nun tam ortasında bütün yolların kesiştiği ve birleştiği yegane şehir.
Tam bir Liman şehri anlayacağınız.
Bu Limana her alanda dev gemilerin yanaşmasını, mallarını indirmesini, ticaretin, turizmin ve ekonominin baş döndürücü bir şekilde gelişmesini istemiyor musunuz?