KADIN BİR ÇİÇEKTİR

■ Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür (Hz. Muhammed)
■ Kadın, bilmeyene ‘ nefs ‘, bilene ‘ nefes’tir.
(Şemsi Tebrizi)
■ Kadınlar olmasa öksüz kalırdı eş’arım.
(Celal Sahir)
***
Güncel konularımızın başta gelenlerinden biri de kuşkusuz  kadına şiddettir. Maalesef çağdışı eylem hızını artırıyor. Çağdaşlık ölçütlerinden biri de kadına davranışların ne ve nerede olduğudur. Şiddet olayları dikkate aldığında varacağımız sonuç şu; bu konuda sınıfta kaldık! Bireysel ve toplumsal bağlamda değişmez. Siz buna isterseniz yaygın kullanımıyla “Kadının adı yok!” diyebilirsiniz. Kadınlarımız, maalesef hunharca öldürürken bu vahşet listesine her gün yenileri ekleniyor Kadının adı şiir de var, şarkıda, öyküde ve özdeyişte var.
Şimdi bir haber; kadın cinayetlerinde ve tecavüzler de rekor üstüne rekor kırıyoruz.
■ Geçtiğimiz eylül ayında erkekler tarafından 23 kadın öldürüldü 8 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edildi; 47 kadın yaralandı; 12 kadına ve kıza cinsel tacizde bulunuldu; yılın ilk dokuz ayında 207 kadın öldürüldü!
—
Kadın nedir, önce anadır;
Bir kadını ortadan ikiye böl. yarısı anne, yarısı çocuk…yarası sevgili..yarası aşk..
Duyanlar bunu bilmez, görenler anlamaz bunu. Yarısı rivayettir, yarası gece. (Cemal Süreya)
■ Kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele, her zaman yepyenidir. (Tolstoy)
—
Bütün kadınlar çiçektir;
Aşağılanmaz, sevilir.
Bütün kadınlar güzeldir;
Bakımlı oldukça.
■ Sevilen kadın, kadınların en güzelidir.
(Balzac)
■ Kadınla müziğin yaşı olmaz.
(Goldsimith)
—
İletişim çağında, çoğu kadın hakları maalesef uygun adım yerinde sayıyor.
■ Kadınlar dünya nüfusunun yüzde 50’sinden fazlasını temsil ettikleri, iş saatlerinin yüzde 66’sını doldurdukları halde, dünya gelirlerinin yüzde 10’una, mülkiyetlerin de yüzde 1’ine sahip.
■ İlköğretim çağında olduğu halde eğitim görmeyen 130 milyon çocuğun, 3’te 2’sini kızlar oluştururken, okuma yazma bilmeyenler arasında bir erkeğe karşın iki kadın bulunuyor; okuryazar olmayan 876 milyon kişinin 3’te 2’sini kadın.
■ Kadının siyasete katılımı incelendiğinde, ulusal parlamentolarda da kadın sayısında artış olmasına karşın konuya ilişkin gelişme çok yavaş ilerliyor.
■ Dünya’da 1945’de 26 parlamentoda kadın varken, oranı yüzde 3’ü iken, 1999’da 179 parlamentoda kadın parlamenterler yer alıyor. Ancak ne var ki, temsil oranları yüzde 13.2’de kalıyor. Parlamentolarda halen 36 bin 294 erkeğe karşılık 7 bin 793 kadın görev yapıyor.
■ Yoksulluk sınırındaki 5 milyar kişinin %70’ini kadınlar oluştururken, 700 milyon kadın yeterli yiyecek ve içme suyu ile sağlık ve eğitim hizmetlerinden yoksun bulunuyor.
■ Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nce yapılan araştırmaya göre Türk kadınların yüzde 39’u “tokatlanma, itilme, yumrukla vurulma, boğazının sıkılması, bir yerinin yakılması, silah, bıçak gibi aletlerle tehdit edilme ya da bunların kullanılması” sonucu fiziksel şiddete uğruyor. Başka bir ifadeyle her 10 kadından 4’ü eşi ya da birlikte olduğu kişi tarafından fiziksel şiddete uğruyor.
■ Kadınların yüzde 15’i zorla cinsel ilişkiye giriyor, istemediği halde korktuğu için cinsel ilişkide bulunuyor, cinsel olarak aşağılayıcı, küçük düşürücü eylemlere zorlanıyor. Cinsel
şiddet üstelik birçok durumda fiziksel şiddetle birlikte yaşanıyor.
■ Kadınların yüzde 42’si fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor. Kadınların yüzde 44’ü de duygusal şiddet görüyor. Kadınların yüzde 23’ü eşlerinin ya da birlikte oldukları kişilerin kendisinin çalışmasına engellendiği veya işten ayrılmasına neden olduğunu belirtiyor.
—
■ Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) aile yapısı araştırmasına göre, kadınların yüzde 80’nin, erkeklerin ise yüzde 39.6’ sının üzerinde kayıtlı ev veya araç bulunmuyor.
Kız çocuklarının ilköğretimdeki okullaşma oranı 2006 verilerine göre yüzde 93.37 orta öğretimdeki oranı ise yüzde 76.66.
■ Kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 24.9. Ancak işgücüne katılım oranı, eğitim seviyesi ile doğru orantı gösteriyor. İlkokul mezunu kadınlarda işgücüne katılım yüzde 11.30 iken, bu oran meslek lisesi mezunlarında yüzde 28.30’a, üniversite mezunlarında ise yüzde 60.9’ a yükseliyor.
■ Kadınların siyasi yaşamda yer almaları incelendiğinde, 2007 seçimlerinde TBMM’deki kadın temsil oranının önceki döneme göre yüzde 100 arttı ve 9.1’e kadar yükseldi. Her 100 milletvekilinden sadece 9’u kadın. Yerel yönetimlerdeki kadın temsil oranı da çok farklı değil; 19 Siyasi partinin katıldığı 2009 yerel seçimlerinde, 44 kadın il belediye başkanlıklarına, 321 kadın da ilçe ve belde belediye başkanlıklarına aday gösterilirken bunlardan sadece 27’si seçildi. Türkiye genelindeki Belediye Meclis üyesinin yüzde 0.42’si kadın.
—
Tablo, fotoğraf maalesef budur. Kadın haklarının ileriye dönük taşınmasında törensel etkinlilerin yararlı olacağı kanısında değilim; belki “uyarı “ anlamında önemi vardır. Sorun kökten çözülmeli, kadın- erkek eşitliği teoride değil, pratikte de çözüme kavuşturulmalıdır.
—
Bardağın dolu tarafına bakarak kadınların başarılarını dile getirelim Örneğin çoğumuz bilim kadını olarak Madam Marie Curie’nin adını biliriz. Ama gerçek öyle değil, mucit kadınlar da var. İngiltere’de bir kadına ilk patent 1637’de verildi, o tarihten 1914’e kadar 500 kadın daha için patent almayı başardı.
Zaman içinde kadınların icatları;
– Motorlu vasıtalar için cam sileceği
– Bulaşık yıkama makinesi
– Filtre kahve
– Kurşun geçirmez yelek
– Atılabilir çocuk bezi
– Katlanabilen yangın merdiveni
– Sigara sarma makinesi
– Tombala oyunu
– Periskop
– Barbie bebek
– Post-it (iz bırakmadan yapışan sonra da ayrılabilen not kâğıtları)
– Omlet pişirmek için tava
– Tippex (daktiloda yanlış yazıldığı zaman kullanılan bir nesne)
Bunlar kadınlar tarafından icat edilen şeylerin küçük bir bölümü. Demek ki akıl cinsiyette değil başta imiş.
—
“Ne söylenmişse sevmek üstüne sanki sizedir
Bütün güzel şiirlere uygun her yeriniz
Çekip götüren saçlarınızdır o saatleri bir bir
Dünyaya sizinle baktığımızı bilmelisiniz.”
(Turgut Uyar)