Konya AÇIK 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Anadolu’nun Bilim Sesi, Selçuk Üniversitesi

Anadolu'nun Bilim Sesi, Selçuk Üniversitesi-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

Gözbebeğimiz Selçuk Üniversitesi
42 yaşında, Bunu şöyle de okuyabiliriz;
Selçuk Üniversitesi, delikanlılıktan sürecinden olgunluk dönemine evrildi. Donanım hamurunda yoğruldu, kişiliğimi buldu ve tam bir Selçuk Üniversitesi oldu, tarihsel misyonuna koşut.
Selçuk Üniversitesi artık, Anadolu’nun bilim sesi konumuna geldi.
Rektörüm saygı değer Prof. Dr. Halil Cim Üniversitemizi barakalardan kurtarıp yerleşik düzene ulaştırdı. Bayrağı elinde tutan saygı değer dostum Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Şahin ile yeni bir ivme kazandı, daha ilerilere doğru emin, planlı, programlı koşuyor. Anadolu’nun bilim sesi olma bağlamımda rüştünü kanıtlamış oluyor.

Vefaya çok önem veren bir kişilik yapım var; belki bunun için zaman zaman güpegündüz elimde fener Sinop’lu Diyojen’nin “adam gibi adam” aradığı gibi vefa ararım:
Ahde vefâ eylemedün öyle mi
Terk-i cefâ eylemedün öyle mi

Bir dem ayağun tozını gözüme
Kuhl-i cilâ eylemedün öyle mi

Gül yüzüne karşı gönül bülbülin
Perde-serâ eylemedün öyle mi

Şemme-i zülfünle meşâmın dilün
Gaaliye-sâ eylemedün öyle mi

Ahmed’i öldüriserin der idün
Ahde vefâ eylemedün öyle mi
(Ahmet Paşa)
….
Önce Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Şahin Hoca’nın özel kaleminden telefon edildi ve Rektör adına kutlama programına davet edildim. Sonra devreye Konya’nın soylu ailelerinden can dostun kardeşim Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Okka girdi.
Ancak ne var ki, paçavra hastalığı gribin etkisini bu garip henüz aşamadığım için törene katılamadım. Mustafa ve Mehmet hocalarıma gösterdikleri vefadan dolayı içtenlikle teşekkür ediyor, başarılı çalışmaların yanında olduğumu vurgulamak istiyorum.
….
Osmanlı Devleti’nin Anadolu’daki önemli vilâyetlerinden birisi, hiç kuşkusuz, daha önce Bizans İmparatorluğu döneminde hristiyanlar açısından da mühim bir şehir olan Konya’dır. 1 Selçuklu hâkimiyetinde yıldızı parlayan ve 12. yüzyılın sonlarına doğru İslam dünyasının en önemli siyaset, bilim ve kültür merkezi olarak yükselen şehir, Selçukluların dağılmasından sonra önemini yavaş yavaş yitirmiş ve Osmanlılar döneminde de uzunca bir süre çevre şehir (periferi) olarak kalmıştır. Osmanlı hâkimiyetindeki Konya’da, bazı istisnalar dışında 18. yüzyıla kadar yeni eğitim müesseselerinin kurulmamış olması, bu itibar kaybının en çarpıcı göstergesidir. Fakat 18. yüzyıldan itibaren Konya hem siyasî, hem dinî-tasavvufî bakımdan yeniden yükselişe geçmiştir. 1680’lerden itibaren, özellikle eğitim alanında, hızlı bir gelişme kaydedilmiştir. Bunu, sayıları 19. yüzyılda hızla yükselen, çok sayıdaki yeni medrese, mekteb, tekke v.s.’nin kuruluşundan anlıyoruz. Osmanlı döneminde Konya’da kurulduğu tespit edilen toplam 49 medresenin 45`inin kuruluşu, bu dönemde gerçekleşmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı Devleti’nde, eğitim-öğretim faaliyetlerine açık en fazla medresenin Konya vilâyetinde bulunduğu, vilâyet sâlnâmelerinin verilerinden anlaşılmaktadır. Medrese kurma çalışmalarında görülen bu patlamanın yanısıra Konya’da aynı dönemde çok sayıda mekteb, tekke, zâviye ve camî’nin ortaya çıktığı dikkati çekmektedir. Bütün bunlara ilaven, 18. yüzyılın başlarından itibaren vilâyetin değişik yerlerinde kütüphânelerin açıldığını, buralara, dönemin geçerli kitaplarının ve İslam bilimlerinin standart eserlerinin vakfedildiğini görmekteyiz. Bütün bu çalışmaların, Konya’yı, yeniden büyük bir eğitim ve kültür merkezi haline getirdiği açıktır. Konya Vilâyeti’nin yükselişinde, yerel bilginlerin ve sufilerin, bilhassa Nakşbendi Tarikati mensuplarının rolü çok önemlidir. Açılan 45 medreseden 38’inin kurucusu ve vâkıfı, ayrıca pek çok mekteb, kütüphâne, tekke- câmî kuruluşlarında da baş rolü alan ulemâ ve/veya sufilerdir. Osmanlı öncesi Konya Medereseleri, tarihi ve kültürel ehemmiyetlerinden dolayı, tarih araştırmalarında büyük ilgiye mazhar oldular.
Osmanlı döneminde kurulan medreseler daha
çok Konyalı araştırmacıların dikkatini çekti.

Konya’da üniversite açılması konusunun gündeme geldiği tarih 1955 yılıdır. Bu tarihte Konya’da üniversitenin kurulması için TBMM’de bir kanun tasarısı hazırlandı. Tasarı, Milletvekillerinin yarısından fazlası tarafından da imzalandı. Tasarı talihsiz bir şekilde Milli Eğitim Komisyonu’ndan geçemedi; 1962 – 1977[ 1955 yılından 7 yıl sonra, 1962’de, M.E.B.’e bağlı açılan Selçuk Eğitim Enstitüsü -Yüksek İslâm Enstitüsü ile üniversiteye sahip olma yolunda ilk adımını atmış oldu. Bu ilk adımın güçlendirilerek geliştirilmesi için 1968 yılında Konya’da Üniversite’yi Kurma ve Yaşatma Derneği kuruldu. Nihayet duyulan Yakın ilgi üstün gayret ve sarf edilen çabalar boşa gitmedi ve Mühendislik-Mimarlık Fakültesi’nin nüvesini teşkil eden Mühendislik-Mimarlık Yüksekokulu kuruldu. Binası, dershanesi, personeli bütçesiz Üniversite’ Kurma ve Yaşatma Derneği’nin gayretleri ile 1970-1971 eğitim-öğretim yılında Çocuk Esirgeme Kurumu’na ait binada hizmet vermeye başlayan yüksekokul, 5 Temmuz 1971 tarih ve 1418 sayılı kanunun 9. maddesine istinaden Konya Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi unvanını aldı.
Selçuk Üniversitesi Alaeddin Keykubat Yerleşkesi’nde bulunan Erol Güngör Kütüphanesi. Üniversitenin kuruluşuna hazırlık safhasını teşkil eden bu üç okuldan asıl üniversiteye geçiş ise, 1975 yılında gerçekleşti. 11 Nisan 1975 tarihinde yürürlüğe giren “4 üniversitenin kurulması ile ilgili” 1873 sayılı kanunla yurdumuzda dört üniversitenin kurulması öngörülmüş ve Selçuk Üniversitesi’ de bu kanuna istinaden kurulmuştur. 1976-1977 eğitim-öğretim yılında Fen Fakültesi ve Edebiyat Fakültesi olmak üzere iki fakülte, 7 bölüm, 327 öğrenci ve 2 kadrolu öğretim üyesi ile faaliyete geçmiştir. İktisadi ve İdarı Bilimler Fakültesi Selçuk Üniversitesi için atılım yılı 1982 olmuştur. 20 Temmuz 1982 tarih ve 41 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile ilk etapta üniversitenin çekirdeğini oluşturan Fen ve Edebiyat Fakülteleri birleştirilerilip Fen-Edebiyat Fakültesi’nin kurulmasına, Selçuk Yüksek Öğretmen Okulu’nun Eğitim Fakültesi’ne dönüştürülmesine, Konya Devlet Mühendislik-Mimarlık Akademisi’nin, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi’ne dönüştürülmesine, Konya Yüksek İslam Enstitüsü’nün İlâhiyat Fakültesi’ne dönüştürülmesine, Hukuk, Tıp, Ziraat ve Veteriner Fakültesi ile Sağlık, Fen ve Sosyal Bilimler Enstitüleri’nin kurulmasına, Yabancı Diller Yüksekokulu’nun kaldırılarak Konya Meslek Yüksekokulu’na dönüştürülmesine, Niğde’de Niğde Meslek Yüksekokulu’nun kurulmasına, Kız Sanat Yüksek Öğretmen Okulu’nun Kız Sanat Eğitim Yüksekokulu’na dönüştürülmesine, Niğde Eğitim Enstitüsü’nün Eğitim Yüksekokulu’na dönüştürülmesine karar verilmiştir.
Görev tapan Rektörler;
Prof. Dr. Ali Rıza Çetik (Kurucu rektör, 1975-1979)Prof. Dr. Neşet Çağatay (1979-1981)
Prof. Dr. Mümin Köksoy (1981-1982)
Prof. Dr. Erol Güngör (1982-1983)
Prof. Dr. Süleyman Kadayıfçılar (1983-1984)
Prof. Dr. Halil Cin (1984-1995)
Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu (1995-2003)
Prof. Dr. Süleyman Okudan (2003-2011)
Prof. Dr. Hakkı Gökbel (2011-2016)
Prof. Dr. Mustafa Şahin (2016-günümüz)
Düşünce aşamasından yaşama geçinceye dek,
(Kuruluş belgesini Ankara!dan getiren heyette yer almak dahil) Süleyman Okutan dönemine gelinceye kadar her alanda alın terim vardır. Hizmetlerimi önümüzdeki günlerde ayrıntı olarak aktaracağım.
Anadolu’nun güçlü bilim sesi ve yuvası Selçuk üniversitesi’nin 42. yaşını kutluyor, daha nice nice başarılı yıllar diliyorum….

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Adam mısın sen şimdi..

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.