TADIMIZ TUZUMUZ KAÇMASIN!

Süper Lig'in ilk maçı ilk heyecanı olunca tabi merak da had safhada oluyor. Her ne kadar hazırlık maçlarında takımın genel durumu hakkında az buçuk fikirler oluşuyor olsa da elbette lig gibi olmuyor. Sonuçta hazırlıkta değil lig maçında puan alıyorsunuz.
Bununla beraber hazırlık maçındaki sakinliği lig maçındaki stres ve gerginlikle birleştirmek kolay olmuyor. Tıpkı üniversite sınavına hazırlanan genç psikolojisi gibi düşünün.
Nasıl ki sınavda soğukkanlı olup heyecanını parmaklarına yansıtmayan başarılı oluyorsa, futbolda da bir nevi öyle. Heyecan ve stresini ayaklarına yansıtmayan sahadan galip ayrılıyor.
Neyse konumuza tekrar dönecek olursak, temsilcimiz Konyaspor’un hafta sonu aldığı 1 puan kaybettiği 2 puan ve önemli bir savunma oyuncusunun kritiğine değineyim.
Dedim ya başlangıçta ilk maç ilk heyecan diye, aynen bu duygularla girdim sahaya ancak sahaya girmeden otoparktaki araç azlığı içerideki tablonun hazırlığı gibi olmuştu. Nitekim de öyle oldu, tribünlerdeki boşluklar ilk maç öncesi üzdü gerçekten. Bunun nedeni bilet fiyatlarındaki artış veya kombinelerin pahalılığı olabilir ancak gönül isterdi ki, tribünler dolu dolu olsun. Ancak olmadı, inşallah diğer karşılaşmalara kadar bu sorun en ekonomik şekilde çözülür ve yeşil beyaz sevdalıları yine tribündeki yerlerini alırlar.
Maça gelecek olursak şöyle belli başlı notlardan göze çarpan önemli bölümlerden birinin Konyaspor’un hücumdaki etkisizliği olduğunu söyleyebilirim. Maç süresince kanat organizasyonları ile gol arayan yeşil beyazlılarda mevkisindeki tek umudumuz Cikalleshi, beraberlik golümüzü atmasına rağmen forvette etkisiz ve yalnız kaldı. Teknik kadronun da dikkat çektiği bölge olarak eksikliği bu maçta iyiden iyiye görülürken orta saha için de durum bundan farklı değil. Özellikle bir seçenek olarak düşünülen Bruno Paz’ın hala eski performansında olması, bu oyuncuyla alakalı beklenti içine girilmemesi noktasında bir uyarı oluyor.
Maça ilk 11’de başlayan ve kamp süresi ve hazırlık maçlarındaki performansı ile dikkat çeken yeni transferimiz Yunus Mallı da ilk maçta beklenen performansı gösteremeyen oyunculardan oldu. İkinci yarının başında yerini Romen oyuncu Cicaldau’ya bırakan Yunus’un ilk dakikalarda kaçırdığı pozisyon gol olsa, şimdi çok daha farklı şeyleri yazıyor olurdum.
Elbette ilk maçta hemen futbolcuların tek tek kritiğini yapacak değilim ama hazırlıkta farklı ligde farklı bir Konyaspor görünce ister istemez tedirgin olmamak elde değil. Bu nedenle Teknik Direktör Aleksandar Stanojevic’in istediği mevkilere nokta transferler yapılması kesinlikle şart oldu. Bu sezon ligde birbirinden zorlu maçlar oynanacağı daha ilk haftalarda takımların genel durumuna bakıldığında görülüyor. Dolayısıyla alternatifli kadro oluşması ileriki haftalar için büyük önem kazanır.
İstanbulspor maçında Adil’in gördüğü kırmızı karta baktığımızda yazının başındaki üniversiteli heyecanından farklı bir şey değil.
Adil gibi tecrübeli bir oyuncu, yapmaması gereken amatörlüğü yaparak takımı bu hafta sonu deplasmanda oynanacak Antalyaspor maçında zor durumda bırakmış oldu. Calvo’nun sakatlığından dolayı yer almayacağı maçta Adilin de olmayacak olması savunmada büyük bir handikap ortaya çıkaracaktır diye düşünüyorum. Tek umudum Calvo’nun sakatlığının bu hafta içinde geçmesi ve takıma Antalyaspor maçında dahil olmasıdır.
Bu arada yeni kalecimiz Pual Bernardoni’nin ilk maç gözlemine de değinecek olursam, kurtardığı penaltının yanı sıra saha içindeki takım arkadaşlarını yönlendirmesi ve doğru yerler tutması İbrahim Sehic’in yerini aratmayacağının sinyalini verdi.
Dediğim gibi, tatsız başladığımız bu ligde bir an önce tadımızın tuzumuzun yerine gelmesi için transferlerin dahil olması gerekiyor. Yoksa mı? Düşünmek bile istemiyorum…
Kalın sağlıcakla.