Avukatlık hayatım boyunca öyle enteresan olaylara şahit olduk ki kimine çok üzüldük, kimine de güldük. Doksanlı yıllar… Büroda odamda yardımcım avukat beyle bir dava dosyası üzerinde çalışıyoruz. Evrak işlerimize bakan katip arkadaş büro dışında çay ve temizlik işlerine bakan emektarımız Derviş Ağa da bekleme odasında santralin başında… Kapı zili çaldı, kapı açan Derviş Ağaya çok yaşlı bir adam: Muhammi var mı gardaşım, dedi. Biz içerideyiz bizim oda kapısı açık olduğu için konuşmaları duyuyoruz. Derviş Ağa burada nami, hami diye birileri yok, deyince yanındaki yaşlı hanım biz Musdava Efendiyi arıyoruz, dedi mesele anlaşıldı. İçeri aldı, yanımıza getirdi. Konya’ya çok yakın bir köyden 95 yaşında Memiş Ağa yanındaki de kızıymış. Memiş Ağa çok zenginmiş. O yaşına kadar kendi ifadesiyle hiç kadı, müstantik, müddei umumi, zaptiye önüne çıkmamış. Bu terimler eski Türkçede muhammi avukat, kadı hakim, zaptiye polis, müstantik sorgu hakimi, müddei umumi de savcı demektir.
Memiş Ağa kesinlikle yemin etmiyor. Bu özelliğini öğrenen o köydeki ve civar köylerdeki it, kopuk takımı Memiş Ağanın bize şu kadar borcu var diye alacak davası açıyorlar. Senet kürek yok. Tek delil yemin… Memiş Ağa duruşma günü mahkemeye gidiyor. Hakim felana borcun varmış ne diyorsun, diye sorunca o da benim borcum yok efendi, diyor. Davacı görünen şahıs efendim bana borcu var, olmadığına yemin etsin diye savunma yapıyor. Hakim Memiş Ağaya yemin edebilir misin, diye soruyor. Memiş Ağa yemin etmeyince davayı kaybediyor. Bu şekilde üç dava kaybetmiş. 104 bin lira ödemiş. O zaman için büyük para… Şu anda bekleyen 12 davası var. Memiş Ağa niye yemin etmiyorsun, dedim. Musdava Efendi bu yaştan sonra avrat mı boşayayım ne diyorsun sen, diye bana çıkıştı. Hatta onu bana gönderen köylüsü Şükrü Ağanın benim için dinini bilen biri dediğini ifade ederek bana biraz da kendi arasında kızdı. Bir türlü Memiş Ağaya nikah, talak üzere yeminin olmadığını sadece şerefin, namussun üzerine yemin verildiğine inandıramadık. Olmaz Musdava Efendi nikahıma zarar gelir. Dinen bu konuda sende bende kifayetsiziz diyor. İl müftüsüne telefon ettim. Durumu anlatım. Yanımda çalışan avukat arkadaş müftüye götürdü. Müftü Efendi zar zor ikna etmiş. Geldiler. Davalarda avukata gerek yok, dedikse de kabul etmedi. Davalarıma muhammi olacaksın, dedi. Mecburen prosedürleri tamamlayıp davalarına girdik. Davalar bitti, rahatladı. Kurtuluş Savaşı gazisi de olan Memiş Ağa 102 yaşında dünyasını değiştirerek Dar-ı Bekaya göçtü. Allah rahmeti ile muamele etsin İnşe Allah…
Kaynak: Mustafa KAPLAN
Konya’da öğrencilerin 29 Ekim hediyesi