Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

MEZARLIKLAR

Bugün konuşmayı, tartışmayı pek istemediğimiz bir konuyu ele alalım istedik. Yol tarif ederken bile kullanmadığımız ebedi istirahatgahımız mezarlıklar. Mezarlıklara bakan, onu gören evlerde kiraya dahi oturmaktan geri durduğumuz mezarlıklar. Ev alırken de pek tercih edilmeyen memleket toprağı, insanoğlunun ahiret alemine öncesinde son durağı. Tecrübe ile sabit mezarlık yanı evlerde kiraya oturanlar dahi sık sık değişiyor. Ancak isterse istemese de gerçek bu.

 

Konya bir taraftan Türkiye geneline bakarsak göç verirken, merkezde göç dalgası devam ediyor. Yeni oturan nüfuslara göre, ulaşım, denetim, okul, mezarlık ve diğer ihtiyaçlara göre de önlem alıyorsunuz. Geçenlerde nüfustaki doğurganlık oranının 1.48’e düşmesi ile birlikte nüfusumuz çok tehlikeli bir azalma sürecine girdi. Okullar ve bazı ihtiyaçlar biraz azaldı. Ancak insanoğlu ekmeği nerede ise oraya koşuyor.

 

Bazı yerleşim birimlerimizde nüfus yerinde sayarken, hatta azalırken metropol şehirlerde de hâlâ artış göstermekte. Kullanılan araç sayısı gün geçtikçe artıyor. Yollar S.O.S veriyor. Özellikle pik saatlerde trafik felç oluyor. Bütün bu dünya felaketleri arasında tempolu, stresli bir dünya hayatının sonu geliyor. Sonrası mı? Mezarlık aramaya çıkıyorsunuz.

 

İnsanlar her ne kadar mezarlık konusunu konuşmayı dahi sevmeseler yakınlarını evlerine yakın bir yerde defnetmek istiyorlar. Zira bu yakın defin olayı genlerimizde var. Nasıl mı?

 

Çatalhöyük’ten 800-900 yüz yıl daha eski bir geçmişe sahip Boncuklu Höyük’te bir dönem kazı ekiplerinin yanına uğradığımızda Londra Üniversitesi rektörünün ifadelerini hiç unutmam. Demişti ki: İnsanlar çok eski çağlarda M.Ö. 8000’li yıllarda vefat eden yakınlarını yaşadıkları odalara yani evlere defnederlermiş. Üzeri toprakla örtülür ve yaşamaya devam edilmiş. Belki bin yıllar sonra bahçelere gömmeye başlamışlar.

 

Sonrasında şimdiki sistemin ilk tohumları olan toplu mezarlıklar ortaya çıkmış. Biz hâlâ Karadeniz gibi bölgelerde cenazelerimizi evimizin bahçesine defin yapıyoruz.

 

Neticede mezarlık aramaya devam edelim. Taşrada atalarımızın geldiği nüfus olarak daha küçük ölçekli köylerimizde mezarlıklarımızda köyde kalmış ihtiyarları defnediyoruz. Belki ayda, belki de yılda bir. Daha büyük ölçekli ilçelerimizde de eski günlerdeki kadar cenaze işlemleri olmuyor. Defin de Büyükşehirlere yapılıyor. Genlerden geliyor dedik ya! Yakınlarımızın ölüsü de, dirisi de yanımızda olacak. Herkes için söylemiyoruz ama sağlığında sahip çıkmadığımız, değer vermediğimiz vefat eden büyüklerimizi ölümden sonra yanımızdan, mahallemizden ayırmak istemiyoruz.

 

Merkez mezarlıklara bir bakıyorsunuz. Hep dolu cevabını alıyorsunuz. Teşbihte hata olmasın, ama otoparklar gibi hep kırmızı yanıyor. Şu anda merkezde Kurtuluş, Araplar, Yazır, Karaaslan, Saraçoğlu vb. mezarlıklar haricinde defin yapılacak yer kalmamış.

 

Halbuki biz alışkınız. Vefat eden büyüklerimizin dahi hep bir arada olduğu beraber istirahate çekildikleri (tabiri caizse) yerler isteriz. Yani bir bakıma aile mezarlığı gibi. Aile mezarlığı tarih oldu. Şimdilerde Belediyemizin kazdığı mezar sıralı sistem. Yanınıza defnedilecek merhum veya merhume kim çıkarsa artık. İnsanlar anne, baba ve eşlerini dahi yan yana yatamıyorlar.

 

Daha geçen yıllarda açılan ve çok aralıklı defin yapılan Yediler Mezarlığı dahi dolmuş durumda. Uluırmak, Hacı Fettah hepsi öyle.

 

Hayırseverde azalmış olabilir mi? Ben Uluırmak Mezarlığının hayırsever katkısı ile iki sefer genişletildiğini biliyorum.  Araplar Mezarlığı yapılan imar aktarımları marifetiyle bir hayli genişletildi. Ama yakında dolacak. Haftada 2-3 defin yapılırken şimdilerde günlük 1-3 defin yapılıyor.

 

Çare ne,ne yapılmalı. Büyükşehir Belediyemiz Tatlıcak Mahallesinde 1 milyon 600 bin metrekare alanı mezarlık yaptı. Ancak defin var mı? Maalesef yok. Üçler, Musalla ve diğer yer kalmayan mezarlıklar dahil hepsine bir envanter yapılmalı. Boş yerlerin tesbit edilerek defin yapılmasına müsade edilmeli.

 

Bu arada hayırsever ve kamulaştırma yapılarak merkeze yakın mezarlık alanlarına ilaveler yapılmalıdır.

 

Büyükler anlatırdı. Bir mezardan ahirette 7 Mehmet adlı çıkacak diye. El hak doğru. Şu anda dolu olan mezarlarda ailenin müvaffakatı alınarak 5 yıl geçtikten sonra defin yaptırılabiliyor. Şu anda dede, baba, kız ve bu gidişle torun aynı mezarı paylaşacaklar. Şu anda dahi paylaşıyorlar.

 

Hülasa önlem alınmalı. Rahmetlilerimize istirahat edebilecekleri alanlar oluşturulmalıdır. Rasulullah Efendimizden bir hadisi şerif ile bitirelim mi?

“Akıllı o kimsedir ki ölümü sık düşünür ve ahireti için azık hazırlar.”

 

 

Kaynak: Mehmet HANÇERLİ

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MEZARLIKLAR

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.