Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovası, bugün büyük bir susuzlukla karşı karşıya. Yeraltı suları çekiliyor, obruklar çoğalıyor, göllerimiz bir bir yok oluyor. Kuraklık, artık sadece bir doğa olayı değil; bir yaşam ve üretim krizine dönüşmüş durumda.
Tarımın kalbi olan bu verimli topraklar, yanlış sulama yöntemleri ve iklim değişikliği nedeniyle her geçen gün suyu daha da kaybediyor. Peki, bu gidişata bir “dur” demek mümkün mü? Son yıllarda yeniden gündeme gelen bir fikir, tartışmaların odağında: Dış havzalardan Konya’ya su getirmek.
SU NEREDEN GELECEK?
Göksu, Kızılırmak ve Seyhan gibi su kaynakları nispeten zengin havzalar, Konya’nın susuzluğuna çare olabilir mi? Teknik olarak evet. Ancak mesele sadece mühendislik değil, aynı zamanda doğa, ekonomi ve sosyal yapıyı ilgilendiren çok boyutlu bir konu. Öncelikle su taşıyacağımız havzaların kendi ekosistemlerini ve ihtiyaçlarını gözetmek zorundayız. Bir yeri ihya ederken başka bir yeri imha etmemek gerekir. Taşıma işlemi yeraltı tünelleri, boru hatları ya da açık kanallarla yapılabilir; ancak bu sistemlerin maliyeti, enerji ihtiyacı ve sürdürülebilirliği iyi hesaplanmalı.
SUYU GETİRDİK, PEKİ YA SONRA?
En kritik nokta burası. Eğer bu su yine eski alışkanlıklarla harcanırsa, getirilen tüm kaynaklar heba olur. Mısır ve yonca gibi yüksek su isteyen ürünler yerine, nohut, mercimek gibi kuraklığa dayanıklı bitkilere yönelmek gerekiyor. Ayrıca modern sulama teknikleri, damla sulama, yağmurlama sistemleri yaygınlaştırılmalı. Çiftçiler bu dönüşümde yalnız bırakılmamalı; eğitim(bu konuda tarım danışmanlarının katkısı) ve teşvik şart.
PLANLAMA VE HUKUK OLMAZSA OLMAZ
Havzalar arası su transferi, sadece bir teknik mesele değil. Güçlü bir yasal ve kurumsal altyapı gerekiyor. Su tahsisi bilimsel verilere dayanmalı, iller arası koordinasyon sağlanmalı, çevresel etki analizleri titizlikle yapılmalı. Ayrıca su kullanıcı birlikleri daha aktif hale getirilmeli, yerel halk karar alma süreçlerine dâhil edilmeli.
SON SÖZ OLARAK;
Konya Ovası’nın geleceği, sadece burada yaşayanları değil, Türkiye’nin gıda güvenliğini de yakından ilgilendiriyor. Dış havzalardan su transferi; doğru planlanır, doğaya zarar vermeyecek şekilde uygulanır ve su verimliliğiyle desteklenirse umut olabilir. Aksi halde büyük yatırımlar, geçici rahatlamadan öteye gidemez. Su, artık stratejik bir değer. Onu korumak, verimli kullanmak ve adaletle paylaşmak ise hepimizin sorumluluğudur. Katkılarından dolayı Konya il müdür yardımcımıza teşekkür ederim.
“KEŞKE ÖLÜMLE HER ŞEY BİTSEYDİ”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.