Konya AÇIK 29°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Kömür Karası, Ekmek Parası Şimdi Eleştiri Özeleştiri sırası

Kömür Karası, Ekmek Parası Şimdi Eleştiri Özeleştiri sırası-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

■ Sıkıntıdan kurtuluşa giden gizli yol, o sıkıntının içindedir.( Mevlana)

Acı gerçek şu ki, siyasal arenamız da kayıkçı kavgaları sür git devam edip gidiyor. Biz ise Mangalda kül bırakmıyor, ana sorunlarımızın çözümü için gerekli çalışmaları yapma yerine seyirci kalıyor, sadece izliyoruz. Sorunlara partisel yönden değil, toplumsal pencereden bakıyorum. Böyle olunca “suçlu aya kalksın” deyince de, bir bakıyoruz tümümüz ayaktayız. “Ayaktayız” deyince iz bırakan şairlerimizden
“az” ile öz”ü bütünleştiren iz bırakan şairimiz
Günümüzde de geçerliliğini koruyan dizeleri anımsamamak olur mu hiç;
“Kalkın ey ehl-i vatan’ dediler
Hep ayağa kalktık
Bir de baktık yerimize oturmuşlar
Biz ayakta kaldık.”
Madem Sakallı Celal’den söz açtık, devam edelim.. Hani sakal, bıyık konusu.. Yazarken, konuşurken kılı kırk yarmak zorundayız hem;
■ Sakallı Celal’e sormuşlar;
– Bizde, “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” diye bir deyim var. Senin içinden tükürmek isteği gelince sen ne yapıyorsun?
Sakallı Celal yanıt vermiş;
– Dosdoğru karşımdakinin suratına tükürüyorum!
Laf lafı açar derler ya, işte bir laf daha;
Hani, deveye sormuşlar;
“Neren eğri ?” diye.
Yanıt ilginçtir;
“Nerem doğru ki..”

Bizim maalesef değişmez yazgımız ya da işçi can güvenliğini sağlamadaki sakarlığımız.
Dünya Çalışma Örgütü’nün ölümlü iş kazaları istatistiklerine göre Avrupa’da ilk dünyada ise, El Salvador ve Cezayirden sonra 3. sırada yer alıyoruz. The Economist dergisi yaşam kalitesi endekslerini dikkate alarak yaptığı “Dünyaya Gelmek ve Yaşamak İçin En İyi Ülkeler” araştırmasında İsviçre, Avusturya
Norveç ilk üç sırada bulunurken biz ise ancak 51. sırada yer bulabildik.
Dünya Çalışma Örgütü’nün (ILO) 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarına ilişkin istatistiklerinde Türkiye’de 100 binde 20.5, iken bu rakam Norveç, İsveç ve Danimarka gibi ülkelerde 100 binde 2.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de her gün 172 iş kazası meydana geliyor. Bu kazalar her gün ortalama 4 işçi ölüyor, 6 işçi ise sürekli iş göremez hale geliyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2014’ün ilk sekiz ayında 1. 270 işçi yaşamını yitirdi. 2013’te 1.235 kişi olan işçi ölümleri sayısı bu yılın ilk 8 ayında geçen yılı geçerek 1.270’e ulaşmış durumda. Son beş yılda iş kazalarına bağlı olarak hayatını kaybeden işçi sayısı 6 bin 428. 2000-2014 yılları arasında hayatını kaybeden işçi sayısı 15 binin üzerinde.

Ülkemizde geçtiğimiz yıl iş kazalarında “5 Soma faciası” kadar insan yaşamını yitirdi.. Biz, ölümlü iş kazaları sayısında OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer alırken Avrupa’ da ise birincisi birinci sıradayız. Maalesef maden sektöründeki ölümlü iş kazalarında da Avrupa birincisiyiz.
Son 10 yılda tüm ülkelerde iş kazalarında ölüm rakamları aşağı inerken, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) istatistiklerine göre Türkiye’de yükselmeyi sürdürdü. 1 milyon ton kömür üretimi başına düşen ölüm oranı ABD’de 0.2 iken Türkiye’de 7.22 olarak gerçekleşti. Maden kazaları ile adını sıkça duyuran dünyanın en büyük üreticisi Çin ise son yıllarda aldığı önlemlerle bu oranı 1.27’ye kadar düşürmeyi başardı. Teknolojik gelişme ve iş güvenliğini artıran önlemlerle Avrupa’da da oran hayli aşağılara çekilmiş durumdadır.
Soma faciasından büyük can kayıpları dünya madencilik tarihinde yaşanmış ancak, gelişmiş ülkelerde yarım asrı aşkın süredir bu çapta kaza yaşanmadı. Almanya’da 30 yılda maden kazalarında can kaybı sadece 3 kişidir.
Bugünkü uygunsuz koşulların sür-git devam edip gitmesi yeni facialara davetiye çıkaracağı kuşkusuz. Gelişmiş ülkelerin standartlarında yasal düzenlemeleri uygulamaya geçirerek ve insan yaşamına değer verdiğimizi ortaya koyması gerekmektedir. Devlet, özel sektör ve Sivil Toplum örgütleri dayanışmasıyla ortaya olumlu bir çalışma koyar, gerekenler yapılırsa, olası kazalarda en azından kamu vicdanı bu denli yara almayacak.

Ve sözü getire getire Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Maden köyünde meydana gelen kazaya getireceğim. Yine onlarca ölü, yaralı işçi var.
■ Bizler maden işçisiyiz
Çalışırız yerin altında
Üç vardiya 24 saat.
Karadır kömür
Ellerimiz gibi,
Hayatımız gibi.
Ölüm yakamızda, açlık da öyle
Patron tepemizde dipçik de öyle
Gün gele, gün gele aydınlık gele
Elbet madenlere de doğacak güneş.
(Mehmet Akif Han)
***
“Kara” güzel olur mu, olur! “kara” şiir olur mu, olur! “kara “ umut olur mu, olur! Yeter ki “kara haber” olmasın, yeter ki “kara düşünce” olmasın. Kuşkusuz “karamsarlık” da egemen olmasın. Kara haber Ermenek- Güneyyurt Köyündeki kömür ocağından gelmişti; Ekmek parası olan kara’dan. Dr. Faruk Sükan İçişleri Bakanı iken, birlikte Ermenek’e üç-dört kez gittim. Bir seferinde de Güneyyurt’a uğramış, yörenin sorunlarını dinlemiştik. En başta maden ocaklarındaki “güvensizlik” dile getirilmiş, not etmiştik. Belde, doğanın yeşilliğine bürünmüş bir gelin gibiydi ama, ekip dikilecek toprak yoktu. Madende çalışmak halkının kaderiydi, madencinin fıtratında ”ölüm” olmasını onaylamak olanaklı değildi. Gerekli önlemler alınsa, kimi ocak patronları kayrılmasa, denetimler adalet terazisinde tartılsaydı, kanımızca bu facia yaşanmazdı. Maden ocağında tutsak kalan 18 kişinin suda boğulmuş bedenlerine sadece ikisine ulaşılabildi; diğer 16 işçinin ne olduğu, nerede olduğu hala meçhul. İnsan canı bu kadar ucuz mu? Ne oldu bize? Çok ölümlü trafik kazaları aldı, yürüdü. Her yeni güne bir kaza haberi ile uyanıyor; içimiz acıyor. Kader böyleymiş diye, geçemeyiz. Tedbiri biz alalım, takdir kuşkusuz yüce Yaradan’ındır;
■ Tedbir bizden, takdir Allahtan
Tedbir bizden, tevekkül Allahtan
Kader, dinsel bağlamda ezelden ebede kadar hayır ve şer (iyi- kötü) meydana gelecek tüm olaylara ilişkin Yüce Allahın kendi ilmi gereği bilip takdir buyurmasıdır. Kaza ise, Yüce Allahın ezelde takdir buyurduğu olayların zamanı gelince ilim ve iradesine uygun meydana gelmesidir.

Önlenemeyen kazalar karşısında elimizi kolumuzu bağlayıp beklemeyeceğiz kuşkusuz. Eleştiri ve özleştiri yapacak, empatiye de baş vuracağız. Kazanın üstüne örtmeyecek, dersler çıkaracak, hata ve ihmalleri masaya yatırarak tartışcağız. Tartışmak demokrasilerinde temel direklerinden biridir. Hani ne diyorlar;
Durmak yok yola devam. Devam edeceğiz!

■ Kaderimi ben seçmedim; Rabbim ikram etti Elhamdülillah! İyiyim desem yalan olur kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi belki o zaman kalbim kurtulur. ■ Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! İşte orası kaderin değişeceği noktadır. (Hz. Mevlana)

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bize bu sonuçlarla gelin

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.