KIBRIS HALKI NEREYE KOŞUYOR?

Kıbrıs 1571’den bu yana yani 2. Selim döneminden beri Osmanlı toprağıydı. 2. Abdülhamid 1876 yılında padişah oldu. Hemen sonrasında 1877 yılında Osmanlı Devleti ile Rusya harbe tutuştu. Esasen Osmanlı bürokrasisi 1839 Tanzimat’tan bu yana Masonların elindeydi. Bu savaşı da başta Yahudi asıllı olduğu belirtilen meşhur Mithat Paşa olmak üzere Masonlar tezgahlamıştı. Neticede Osmanlı Balkanlarda toprak kayıpları yaşadı. Ruslar İstanbul Yeşilköy’e kadar geldi. Bu durumu gören padişah İngiltere’den yardım istedi. İngiltere’de Kıbrıs’ın kendisine kiralanması karşılığında Rusları geri göndereceğine söz verdi. İngiltere’nin bu isteği Osmanlı tarafından kabul edilerek Kıbrıs 99 yıllığına İngiltere’ye kiralandı. 1. Dünya Harbi sonrası İngiltere Kıbrıs’ı ilhak ettiğini Osmanlı’ya bildirdi. Böylece 1950’li yıllara gelindi. Ancak adada bulunan Rumlar İngilizlerin teşviki ve göz yumması ile Türklere katliam yapmaya başladılar.
Nihayet Adnan Menderes’in girişimleri ile Yunanistan Türkiye İngiltere garantörlüğünde Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Cumhurbaşkanı Rumlardan yardımcısı da Türklerden olacaktı. Bürokrasisi de buna göre tertiplenecekti. Rumlar katliamlarını yer yer sürdürünce 60’lı yıllarda birkaç kez Türkiye adaya çıkartma yapmak istedi. Ancak olmadı. 1974 yılında Yunanistan Kıbrıs’ta Nikos Sampson eliyle darbeye kalkıştı. Türkiye’de iktidarda CHP ve MSP koalisyonu vardı. Durumun ciddiyetini gören hükümetin Başbakanı Ecevit İngiltere’ye gitti. Onu uğurlayan Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’a orada bulunan Genelkurmay Başkanı Semih Sancar: ‘Sayın Erbakan siz şu anda Başbakan vekilisiniz Kıbrıs’ta durum çok ciddi gecikecek bir saatimiz bile yok, izin verin askerimiz adaya çıksın, biz hazırız.’ demiş. Erbakan’da: ‘ Durum bu halde ise izin veriyorum hemen gereğini yapın.’ talimatını vermiş.
Türk askeri Kıbrıs’a çıkarma yaptı. Adanın bir bölümünü Rumlardan temizledi. Türkler kuzeye Rumlar güneye geçti. Kuzeyde Kıbrıs Federe Cumhuriyeti kuruldu. Rauf Denktaş da Cumhurbaşkanı oldu. Kuzey Kıbrıs Rauf Denktaş ve sonrasında federe devlet olarak yaşadı. Yakın zamanda da politika değişikliği yapılarak federe devlet bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak isimlendirildi. Kıbrıs’taki Türk soydaşlarımızı katliam ve baskıdan kurtardık. Ancak onların bir kısmını Türkiye bağlısı yapamadık. Maddi yardımlar yaptık. O devletin ayakta kalmasını sağladık. Manevi yönden gereğini yapmadık, yapamadık. Engel olanlar başta Mason olduğu iddia edilen Rauf Denktaş ve ekibi olmuştur. Erbakan federe devlet zamanında Kıbrıs’taki Türklerin İslam’a karşı çok soğuk ve ilgisiz olduğunu görerek oralarda imam hatip okulları ve Kuran kursları açılmasını istedi ise de Rauf Denktaş ve ekibi ve sonra gelenler buna karşı olmuşlardır. Bizdeki CHP misyonunda Kuzey Kıbrıs’ta da Cumhuriyetçi Türk Partisi isminde Türkiye’yi adada işgalci olarak nitelendiren bir parti kuruldu. Bu parti 1974 öncesinde olduğu gibi Rumlarla birleşerek yaşamayı istemektedir. Gelinen sonuçta Cumhuriyetçi Türk Partisi son seçimleri kazanmış ve onun genel başkanı da Cumhurbaşkanı olmuştur. Bu sonuçta 3 partinin bağımsız aday gösterdiği Ersin Tatar’ın seçmenleri ne hikmetse seçime katılmayıp sandığa da gitmemiştir. Seçim %48 gibi düşük bir katılımla gerçekleşmiştir. Türkiye için Kıbrıs hayati önemde olup bir güvenlik meselesidir. Türk devlet aklı mutlaka bu meseleye bir çözüm bulmalıdır. Şahsen bulacağına inanıyorum.