Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Keser döndü sap döndü günü de geldi, ama hesabı göremedik…

İlk önce 24 Kasım münasebeti ile tüm öğretmenlerimizin gününü tebrik ediyorum. Yazımın başlığında belirttiği gibi, Keser Döndü Sap döndü Günü de geldi, Ama Hesabı Göremedik… yani kısmet teptik. Ligden düşmemek için zor zamanlar yaşadığımız sezonlar öncesinde Antalyaspor nispeten rahat durumda idi. Ne acı ki, Antalyaspor, bizim gibi düşme tehlikesi yaşayan takımların tamamına nerede ise hiç mücadele etmeden kaybetti. O zamanlar, en azından sahada varlık göstererek komşu il takımına destek olması gereken Antalya taraftarlarımız gibi benim de zihnimde ciddi soru işaretleri bıraktı.
Kendi kendime dedim ki, “Keser Döner sap döner, Gün gelir hesap döner”
Geldik bu sezona, evimizde kaybettiğimiz puanlar sonrasında teknik direktör değişikliğine gidildi.
Recep Uçar hocanın yerine Çağdaş Atan getirildi.
Çağdaş hoca lig sonuncusu Karagümrük maçını kaybedince mili araya girildi. Gözler de ister istemez Antalya maçına çevrildi. Bir başka deyişle Çağdaş Hoca görücüye çıktı…
14 puanla 10. Sırada yer alırken, Antalya ise 13 puanla 14. Sırada. Nereden bakarsan bak, iki takım için de Final, bir başka deyişle kırılma maçı.
Kurak geçen ayların ardından yağmurun içimizi ısıtan görüntüleri ile Konyaspor’un vuruşu ile başladık.
Her iki takım için de final niteliğinde, adeta bir kırılma maçı demiştim ya; nitekim ilk dakikalardaki oyun bunu fazlasıyla gösterdi.
Antalyaspor’un ön alan baskısı çıkmamıza izin vermedi.
Takım ise zaman zaman defans arkasına atılan uzun toplarla, zaman zaman da ayağa paslarla pozisyon aramaya çalıştı.
Ancak top kontrollerinde iyi olmayınca, bu fırsatları cömertçe harcadık.
Evimizde oynadığımız için galibiyete daha çok ihtiyacı olan bizdik. Buna karşılık Antalyaspor ise ‘pozisyon vermeyeyim, yakalarsam atarım’ düşüncesiyle oynadı.
Nitekim ilk yakaladığı pozisyonda top direkten döndü; saniyeler sonra biz de bir fırsat yakaladık ancak kaleci bu pozisyonu çelmeyi başardı.
Futbolda bir deyim vardır. Çıkarken top kaptırmayacaksın. İşte bu hatalardan birinde Antalyaspor’un bir topu daha direkten döndü. İlk yarı 0-0 sona erdi.
İlk yarının sonlarına doğru iki topu direkten dönen Antalyaspor, bunun verdiği özgüvenle ikinci yarıya ileride baskıyla başladı.
İstatistiklerde önde olmanın pek bir anlamı yok; asıl önemli olan gol. 10 korner attık. Sonuç sıfır.
Bunun yanında, futbolda bir diğer kritik konu da duran toplardır. Ne yazık ki, kazandığımız duran topları da verimli değerlendiremedik.
Bu satırları yazmak elbette üzücü, ancak belirtmem gerekir ki, bu mücadele ve bu oyun anlayışıyla sahadan en azından bir puanla, yani beraberlikle ayrılmak iyi sayılır.
Ne diyeyim… Keser döndü, sap döndü, günü geldi; ama hesabı göremedik.

Kaynak: Abdullah Leblebici

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MEZARLIKLAR

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.