Görünürde kendilerini süper güç sanıp terör devletinin tetikçiliğini yapanlar boş durmuyor. Ne Orta Doğu’ymuş, ne Irak’mış, ne İran’mış, ne Suriye’ymiş karıştır karıştır bitmiyor.
Terörsüz Türkiye söylemleri doğrultusunda 1978 yılından bu tarafa problem yaşanılan PKK kendini lav etti. Göstermelik silahlarını teslim etti, hatta büyük bir hazne içerisinde her türden silahı yaktılar, Şimdi tam barışın sağlanması adına herkes güya ev ödevini çalışmasının yoğunluğunu yaşıyor. Peki PKK’nin süt kardeşi belki de kankası YPG nerelerde ne yapıyor derseniz bilen yok. Şu anda siperinde beklemede kalıyor.
Biz Türkiye’mizde PKK’li olup da askerlik çağına gelmiş gençlerin askere alınıp alınmayacağını tartışalım. Nifaktan beslenen ülkeler devam ediyor. Zaten Suriye yönetimini hiç anlayabilmiş değilim. Yeni yönetimin mahareti midir yoksa eğitiminden ve öğretilmesinden kaynaklı mıdır bilinmez! Bir hafta gibi kısa bir süre içinde ülke yönetimini teslim ediverdiler. Yavru süper güç ve mikser konumundaki ülkeler dahi palas pandaras ülkeyi terk ediverdiler, manidar değil mi?
Terörist İsrail, İran’a bir gözdağı vermeye kalktı ancak lokma ağır geldi yutamadı. Demir Kubbeleri hallaç pamuğuna dönünce biraz da nükler başlık korkusu ile kısa kestiler. Ola ki sıkıntılı bir konuma gelen savaşta her iki tarafın nükleer silaha sarılması an meselesidir ve kimin ne olacağı belli olmaz. Ortada ne Tahran kalır ne de Tel Aviv.
İsrail şu anda ülke içindeki yabancı unsurları (kendine göre) tamamen yok etme noktasına geldi. Yavaştan ülke dışını dizayn etmeye çalışıyorlar. Canı sıkıldığında Ürdün’e saldırıyor. Kah Suriye’nin bazı bölgelerine saldırı düzenliyor.
1967’lerde 2,5 milyon nüfuslu İsrail’in o zamanki ve şimdiki halini bir düşünün. Rabbim Müslümanlara fikir, feraset ve iz ’an versin. İsrail etrafındaki Arap ağırlıklı ülkeleri keyfine göre bombalıyor. Bomba giderlerini de ABD ile mecburi ticari antlaşmalar yapan Suudi Arabistan, BAE, Katar gibi ülkeler ödüyor. Demek ki Orta Doğu’daki Arap idarelerinin tamamına yakını bir yerleri onayı ile ataması ile gelen zevat.
İsrail arada bir Suriye mevzilerine saldırı düzenlerken birkaç gündür saldırılarını yoğunlaştırdı. Suriye’nin Süveyda şehrinde bedevi Arapların daha sık yaşadığı alanlarda İsrail destekli Dürzi milisler ile bir çatışma söz konusu. İsrail yanlısı Dürziler aldıkları destek doğrultusunda ilerlemek istiyor.
Sistem aynı Gazze’deki gibi. Bağdaki mülk sahibini kovmak, evini ateşe vermek, oradan göndermek ve oraya tabiri caizse çökmek. Bu arada da tetikçiliğini yaptıkları İsrail uçakları da bedevi Arapların yoğun yaşadığı yerleri bombalamakla meşguller. Çatışmalarda şu anda 600 insan vefat etmiş.
Süveyda’nın batısında yer alan 8 köyün kontrolü bedevi Arapların eline geçmiş. Bedeviler kendi aralarında toplanıp intikam yemini etmişler. Bu bölgeler teslim alınana kadar arap kahvesi içmeme kararı almışlar. İyi iş yapmışlar zıkkım için kardeşim. Her işi bitirdiniz de arap kahvesi lüksünüz üzerine yemin mi ediyorsunuz! Bu arada İsrail uçaklarının bombardımanı devam ediyor. Son olarak Mezraa köyünü bombaladılar.
Bu arada Suriye ordusu ne yapıyor diyebilirsiniz. Hani eskiden Beşar Esad’ın uçakları ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) göz açtırmaz, bombalar dururdu. Memleketiniz Süveyda’da sıkıntı yaşarken sizin uçaklarınız senelik izinde mi tatilde mi? Yoksa size koltuğu teslim edenlerin talimatları doğrultusunda uyku modunda mısınız?
Nasıl bir devlet ki İsrail kalbiniz olan Savunma Bakanlığını bombalıyor siz bön bön bakıyorsunuz! Adamların hakkını yememek lazım! Suriye ordusu çatışmayı bastırmak için Süveyda’ya gidiyor.
Terör çıkaranlar devamlı bir örgüt buluyor. Birini bitirseniz diğerini çıkarıyor. FETÖ, DEAŞ, PKK bitti diyorsunuz PYD teyakkuzda bekliyor. Sonra Dürzi milisler sonra bir başkası devamı gelecek.
Müslüman ülkeler ferasetini kullanmalı, uyanık olmalı. Sıranın eninde sonunda kendilerine geleceğini bilmeli!
Saygıdeğer okurlarımız;
Niyetleri belli, enerjinin, petrolün, doğal gazın, güneş enerjisinin ve en önemlisi suyun bulunduğu bölgeler İsrail ve hamisinin hedeflerinde olabilir.
Tek yapılacak teknoloji üretmek ve düşmanın silahı ile silahlanmak, caydırıcı olmak.
Kaynak: Mehmet Hançerli
Yusuf’un sessiz çığlığı ve geciken merhamet…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.