Bakmak ve görmek (1)

https://youtu.be/jm12LwpCnUE. Değerli dostlarım, eski bakanlarımızdan Yaşar Okuyan'a ait bir video dinledim. Akabinde bu yazıyı kaleme alma gereği duydum. Verdiğim linkten videoyu izledikten sonra yazıyı okumanızı arzu ederim.
Gerçekler ancak bu kadar açık itiraf edilebilir. Basiret "basar" kökünden gelmektedir, görmek demektir. Basiret daha kapsamlı anlam yüküne sahiptir. Bir bakıma analitik muhakeme ve düşünme kabiliyet ve kapasitesini ifade eder. Pazıl gibidir, parçaları uygun şablonlara yerleştirerek resmin bütününü oluşturabilmektir. Ancak ön koşullu/şartlanmış bakış açıları pazılın parçalarını uygun şablonlara yerleştirmeyi engelliyor. İyi niyetli olmakla beraber büyük resmi göremiyor, mikron seviyesindeki piksellerden gözünü alamıyor.
Sağlıkçı olmam hasebi ile dünün Türkiye’sinden sadece sağlığa dair bir kesit sunmak istiyorum. SSK'lılar her eczaneden ilaç alamıyordu. İlaçların çoğu SSK hastanelerinde gazete külahlarından yapılmış paketler içine masa üzerinde öbek öbek yığılmış ilaçlar adet olarak manuel dolduruluyor ve hastalara veriliyordu, Bunu alabilmek için de sabahın saat 5-6'sında kuyruğa girip saatlerce beklemek gerekirdi. Bu bekleyişlerde pek çok emeklinin kalp krizi geçirerek hayatını kaybettikleri haberlerini bizim kuşağımız çok iyi hatırlar. Ancak yeni kuşak bunları olsa olsa bu anlatımlar masal olur der ve inanmak istemezler. Maaş kuyruklarında bekleyen emeklilerin saatlerce bekleyerek maaşlarını çilelerle alabildiklerini unutmuş değiliz. Benzer daha binlerce örneği dünün Türkiye’sinden kesitlerle sunmak mümkündür.
Şimdi dün hayal dahi edilemeyen, bu gün gururunu yaşadığımız bir kaç örneği arz etmek istiyorum. 6-7 yıl öncesine kadar yavru vatan Kıbrıs susuzluk feryadı ile inliyordu. Devletimiz 17 Ekim 2015 te Mersin Anamur Drogan çayında biriken suyu 250 metre denizin altından 86 kilometre bir nehirle Kıbrıs'a bağladı. Yaklaşık 40 kilometre karadan (bir kısmı yeraltı tüneli olmak üzere) 126 km'lik bir nehri Kıbrıs'la buluşturdu. Sadece Kuzey Kıbrıs değil Rum kesiminin dahi suya kavuşmasına imkan verdi. Bugün Kıbrıs'ın içme suyunun ve tarımsal sulama ihtiyacı suyun büyük kısmı bu kaynaktan sağlanmaktadır. Bu proje dünyada emsali olmayan bir projedir.
442 bin kilometre kare civarında ekonomik münhasır alan Akdeniz havzasında ülkemizin deniz alanı olarak tescillendirilmiştir. Karadeniz gazımız hizmete geçmek üzere, 126 kilometrelik boru döşeme işlemi tamamlanmak üzeredir. Deniz üstü petrol çıkarma ve işleme platformumuz milli sanayimizin ürünü olarak denize indirilmek üzere hazırlanmıştır. İnşallah 2023 yılının ortalarında milli gazımız hanelerde kullanılır hale gelecektir. Şu anda tünel kazma köstebek makinesi üretiminin hemen hemen tamamını milli sanayimizde yapar hale geldik. Bu alanda geldiğimiz nokta dünyada dört ülkeden biriyiz.
Hızlı tren üretimimiz milli sanayimizle %85 oranında yerli olmak üzere 150 kilometre hızla sefere hazır hale gelmiştir. 2023 yılının ortalarında raylara indirilmiş olacaktır. Nükleer santralimizin ilk reaktörü 2023 yılında devreye alınacaktır. Nükleer santralimizin yakıt olarak kullanacağı radyoaktif ürünler Nijerya ile görüşülerek bağlantı sağlanmış ve reaktörümüzün ihtiyacı hazır hale getirilmiştir. 2 nükleer santralimizin proje çalışmaları başlamıştır inşallah önümüzdeki yıllarda bu santralimizin de yeri belirlenerek inşasına başlanacaktır. 2002 yılında Afrika'da sadece 12 ülkede büyükelçimiz vardı. Bu gün 44 Afrika ülkesinde büyükelçiliklerimiz açılmış, artık Kara kıta Türklerin gönül bahçesi haline gelmiştir. Fransa ve yandaş sömürgeciler çılgına dönmüştür. Gönderdikleri ajanlar Afrika'da tutunamaz hale gelmişlerdir. Afrikalı anneler bebeklerini Türk bayraklarına beleyerek bebeklerinin beynine bayrağımız nakışlanmıştır. Niçin Türk bayrağı diye sorunca; "çünkü O Bayrak bize dedelerimizi hatırlatıyor" cevabını vermişlerdir. (Devamı gelecek)