Yaz mevsimi geldiğinde Anadolu’nun bereketli topraklarında hummalı bir hasat dönemi başlar. Biçerdöverler tarlalara girer, başaklar dökülür, ambarlar dolar… Ancak ne yazık ki, bu verimli sürecin ardından doğaya en büyük zarar verilir. Anız yangınları.
Tarımın vazgeçilmez bir parçası olan anız, hasattan sonra toprakta kalan sap ve kök artıklarıdır. Ne var ki, üreticilerimiz çoğu zaman bu artıkları ortadan kaldırmanın en kolay yolu olarak yakmayı seçmektedir. Oysa bu yöntem, toprağın en değerli hazinesi olan organik maddesini, içindeki tüm canlıları ve faydayı bir anda yok eder. Üstelik bu sadece toprağa değil, doğaya, ormanlara ve çevredeki canlılara da büyük bir tehdittir.
Cezası Ağır, Zararı Daha Ağır
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2025/1 sayılı Tebliği’ne göre, anız yakanlara dekar başına 556,71 TL idari para cezası uygulanmaktadır. Eğer bu fiil orman ve sulak alanlara yakın ya da meskûn mahallerde gerçekleşirse, ceza beş katına çıkmaktadır. Ancak unutmamalıyız ki; bu cezanın ötesinde doğaya verilen zarar parayla telafi edilemez.
Neden Yakıyorlar?
Çiftçilerimizin anız yakma gerekçeleri çeşitli:
• Tarlada kalan sapların fazlalığı,
• Tohum yatağının hazırlanamaması,
• Yabancı ot ve zararlılarla mücadele,
• İkinci ürün için alanı hızlıca hazırlama arzusu…
Fakat bu kısa vadeli kazanımlar, uzun vadede toprağın verimliliğini yok etmekte, hastalık ve zararlıları artırmakta, karbon ve azot gibi temel elementlerin kaybına yol açmaktadır. Anızın yanması sırasında toprağın üst katmanında sıcaklık 750°C’ye kadar çıkar. Bu sıcaklık, organik maddeyi tamamen yakar, toprak biyolojisi tahrip olur.
Alternatifler Mümkün ve Etkili
Peki ne yapabiliriz?
• Anızı yakmak yerine toprakla karıştırmak, toprağın organik madde oranını artırır.
• Sap parçalayıcı ekipmanlar sayesinde anız, toprakta doğal gübreye dönüşebilir.
• Hayvancılıkta altlık olarak kullanmak, hem geri dönüşüm sağlar hem çiftçiye ekonomik katkı verir.
• Doğrudan ekim teknikleri, toprağı işlemeksizin üretim yapmaya imkân tanır.
• Modern tarım uygulamaları ve uygun tohum yatağı hazırlama yöntemleri yaygınlaştırılmalıdır.
• Tarım danışmanları, üreticileri birebir bilgilendirmelidir.
Eğitim ve Farkındalık Şart
Bu mücadele sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur. Tarım danışmanları, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları, yerel yöneticiler, hatta biçerdöver operatörleri bu sürece dahil edilmelidir. Her biçerdöverde yangın söndürücü bulunmalı, operatörler eğitimli ve belgeli olmalıdır.
Kırsal bölgelerde mahalle toplantıları, demonstrasyonlar, uyarı levhaları, köy cami ilanları gibi araçlarla çiftçilerimiz bilinçlendirilmelidir. Yol kenarları temizlenmeli, yanıcı maddeler uzaklaştırılmalı, orman kenarı tarlalarda özel önlemler alınmalıdır. Anız yangınları, orman yangınlarının da önemli bir sebebidir. Her yıl yüzlerce hektar orman alanı, anız ateşi yüzünden yanıp kül olmaktadır.
Ortak Akılla, Temiz Bir Geleceğe
Unutmayalım ki, anızı yakmak sadece sapı değil, geleceğimizi de yakmaktır.
Toprağın, suyun, havanın ve tüm canlıların korunması için; hep birlikte, kararlılıkla ve bilinçle hareket etmeliyiz.
Tarımda verimlilik, doğaya saygı gösterildiğinde gerçek anlamını bulur.
Anız yakma, toprağını koru! Geleceğini karartma!
Toprağını koru, geleceğini kurtar.
Son virajda yapılması gerekenler
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.