Adını siz koyun

Kıymetli okurlar; yine geleneksel asgari ücrette zam dönemine ülkece gelmiş bulunuyoruz. Tabi asgari ücrete zam gelmeden yine her şeye bir ön zam yapıldı, buraya tekrar döneceğiz.
Asgari ücretin temel mantığı insanların temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda zorlanmadan geçimini sağlamak yatar. Devletler de bu oranı ülkesinde çeşitli yaşam kriterlerine bakarak belirlemeye çalışır. Bu belirlemede, çalışan bireyin ailesiyle beraber barınma ihtiyacından tutunda, gıda, eğitim, giyinme, ulaşım ve sosyalleşme ihtiyaçlarını zorlanmadan karşılayabilmeleri göz önünde bulundurulur, bulundurulmaya çalışılır.
Ülkemizde geçtiğimiz aylarda enflasyon artışından dolayı çalışanların hayat standardını korumak açısından cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir uygulama yapılarak asgari ücrete ocak döneminin ardından altıncı ayda ikinci bir zam yapıldı ve milyonlarca insanın günlüne tam su serpildi diyecektik ki ardı arkası kesilmeyen zam yağmurları başladı.
Hükümet yetkilileri bu konuda elini taşın altına koyarak milyonların gönlünü okşadı. Ama özel sektörümüz özellikle gıda alanında, vatandaşında anlayamadı bir zam tufanı estirdi tüm ülkenin üzerine. Ve bu tufan sonrasında diğer sektörlere de yansıyarak, vatandaş derin bir nefes alamadan eskisinde daha zor duruma düştü, maalesef.
Artık insanlarımız alıştı. Kimle konuşursam konuşayım, asgari ücrete zam döneminde artık insanlarımızın kalbini bir umut değil bir korku salıyor. Çünkü yapılacak zammın öncesinde ve sonrasında hemen her sektörde bir zam kasırgası esiyor ve vatandaşlarımız önceki dönemi mumla arıyor hale geliyor.
Sosyal medyada da konuyla alakalı yapılan yorumlara baktığımda da aynı korku söz konusu. Vatandaş zam istemiyor. Vatandaş artık gıdaya, kira fiyatlarına, konfeksiyona, elektriğe, suya, doğal gaza, ulaşıma, benzine zam yapılmamasını istiyor. Çünkü maaşlara her zaman sabahının ardından, özel sektörümüz sanki fırsat kollarcasına, gözümüzü başka bir enflasyon penceresine açmış oluyoruz. E vatandaş ne anladı bu işten.
Taze örneğinden bahis edeyim. Türkiye’nin önce gelen market zincirlerinin raflarına baktığımızda birkaç gün önceki fiyatları göremiyoruz. Daha şimdiden en ufak bir gıda fiyatında en az 5 liralık artış görüyoruz. Bu neyin zammı? Kimse anlamış değil. Bir de asgari ücrete zam yapıldıktan sonraki gelecek olan zamlar var. Ayıkla pirincin taşını.
Demem o ki, sorun maaşlara yapılan zamla çözülmüyor maalesef. Sorunun köktenci bir çözüme ihtiyacı var. Yoksa senede iki kere değil üç kerede, dört kerede maaşlara zam yapsanız vatandaş enflasyonun altında ezilmeye devam edecek.