Ulaşmamız gereken insanlara, makamlara ulaşamayanların, kapılardan, masalardan geçemeyen, birinden birine takılan, derdini sıkıntısını sadece lafta ulaşılabilir olanlara dahi ulaştıramayan insanların hikayeleri ve şikayetleriyle dolu bu şehir.
İnsanımızın hali ve ahvali, bir dokun bin ah işit denilen cinsten!
Hepinize soralım!
Sade, kendi halinde bir vatandaş olarak;
Rahatça ulaşılabilir olan kaç yer, kaç makam, kaç yetkili isim sayabilirsiniz?
Kurumlarımızın başında olan insanlar ulaşılabilir olduklarını dünden bugüne açıkladılar, açıklamasına da…
Sanki, kraldan fazla kralcı olanları geçebilen oldu!
Sanki, insanların çektiği sıkıntıyı duyan, hisseden ve ne oluyor diyen bir yönetici oldu!
Makamlara ulaşabilmenin adeta fermana mahsus olduğunu yaşayarak görüyorsunuz.
Böyle olunca da, gönüllere hitap edilemiyor.
Biz nerede, ne gibi yanlışlar yaptık diyemeyenler,
Kendilerine ulaşmak isteyenlere ulaşılabilir bir koridor açamayanlar,
Devamlı o koridorları masalar ve kapılarla geçilmez hale dönüştürenler,
Gönüllere hitap edebilirler mi?
Gönül köprüleri kurabilirler mi?
Bugüne kadar görmediğimiz, duymadığımız ne masa kaldı, ne de kapı…
İsimleri değişse ne olacak?
Ulaşılabilir olabilecek misiniz?
İnsanımız Başkanımızla rahatlıkla görüştüm diyebilecek mi?
*****
Ah ulaşılabilir olmak ah! Senin için türkü mü yaksak? Şiirler mi yazsak? Sesimizi ben ulaşılabilirim diyenlere nasıl duyursak?
Bugüne kadar bu şehir, bunun sıkıntısını çok çekti!
Etkisi ve yetkisi olmayan görevlilerin insanların derdine derman olamadığı bir türlü sayın Başkanlara iletilemedi!
İnsanlara uzaktan el sallamak,
Yazılı açıklamalar yapmak,
Şikayetleri ve sıkıntıları göz ardı etmek,
Ne oluyor-ne bitiyor diye sosyal medya dahil,
Halkın hislerine tercüman olan kanallara kulak vermemek, insanları gücendirdi.
İncitti, yakasına küstürdü…
Ulaşılması arzu edilen iletişim kanallarında yaşanan arıza ve tıkanıklıklar, görülmek bir yana, ya giderilmedi, yada istenmedi diye geldi insanların aklına!
Bir Başkana nasıl ulaşılabilir diye geçmiş yıllarda sayısız sorular soruldu.
Kanalların, kapıların, masaların başında olanlar susma haklarını kullandılar.
Bugün gelinen nokta, susma haklarının iflas ettiği gerçeğidir!
O Başkanlara ve onların temsilcisi olduğu siyasi partilere verilen desteğin geri çekilmesinin nedeni ise, insanlarla kurumlar arasına örülen kalın duvarlar, konulan kapılar ve masalardan başka bir şey değildir!
Bu arada, ulaşılabilir olmayı engelleyenlerin prim yaptığı, göze girdiği, kendi başına buyruk kararlar verdiği bir dönemin bitişine de, milletçe şahit oluyoruz.
Bunun en çarpıcı örneği, 23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleridir.
*****
İnsanımız bakın ne diyor?
Biz geçmiş dönemlerde sayısını unuttuğumuz kadar masaya ulaştık!
Her birinin ayrı-ayrı adı olan kapılara ulaştık!
Lakin, ulaşılabilir olduğunu söyleyenlere ulaşamadık!
Döneriz dediler dönmediler!
Bakarız dediler bakmadılar!
7/24 telefonlarımız açık dediler, meşgule aldılar!
Ulaşılabilir olmak lafta kaldı.
Masalarda kaldı!
Kapılarda takılı kaldı.
*****
Üç-dört yıl sonrasına randevu verilen insanların hikayelerini paylaşmıştık bir dönem…
Kapılar, masalar insanları sadece dinledi. Çare ne yazık ki, bir başka bahara kaldı. Yada çıkmaz ayın son çarşambasına!
Şikayetler çoğaldığında, şu kapıya şu kadar bin, filan kapıya bu kadar bin, fişmekan kapıya binlerce başvuru aldık diye istatistikler açıklandı.
Bizi arayan bulabiliyor da denmişti…
Vatandaş, bulanlara selam olsun dedi ve geçti!
O arayıp da, bulanların, ulaşabilenlerin bizler yani vatandaş olmadığını bir türlü anlatamadık!
Özel kalemlere ulaşmak için, arada karşılama masaları, başvuru masaları vardı.
Önce oraya derdinizi anlatıyor, sonra kabulünüz için bekliyordunuz.
Özel kaleme ulaşmak, yemin olsun Başkana ulaşmaktan daha zor diyenleri hiç dinlemediniz galiba?
Ulaşılabilir olmayı adeta engellemek için örülen duvarları, konulan masaları, değişik isimli kapıları ilk defa duyuyormuş gibi, öyle mi yav…diyenlerde bizlerin arasında….
Geçmiş dönemler için konuşacak olursak;
İçimizden biri olarak,
Bizden biri olarak,
Sevdiğimiz ve saydığımız biri olarak,
Başkan seçtiklerimizin bir süre sonra yakın çevreleri tarafından kuşatıldığını, kuşatanların onların ulaşılabilir olmalarını sürekli olarak engelledikleri, kamuoyu olarak sizlere anlatılmaya, duyurulmaya çalışıldıysa da, ulaşılamadı!
*****
Sevgili Başkanlarımız!
Ulaşılabilir olma meselesini, dün duyan olmadı, dileriz bugün duyanlardan, görenlerden ve bilenlerden olursunuz.
Bu şehirde yıllardan beri en fazla şikayet ettiğimiz konuların başında, derdimizi, şikayetimizi anlattığımız, kapıların ve masaların bizlere bir hayli hayal kırıklığı yaşattığı ve sizlere ulaşmamızı engelleyen bir rol oynadığı imajıdır. Bu imaj, hemen herkesin zihninde; ulaşılabilir olmayı, zor olmanın ötesinde neredeyse imkansız hale getiren bakış açılarının, hazin bir hikayesidir.
Yeni ihdas ettiğiniz masaların adına, “Bizim Meram Masası” da deseniz, “ Tarihi Selçuklu Masası” da deseniz, “Karatay’ın Gönül Masası” da deseniz, vatandaş nezdinde önemli olan, sizlere ulaşılabilir olmanın ihtimalinin ne kadar olduğu?
Seçimler bitti, görevlerinizin başına döndünüz!
Ulaşılabilir olmanın neresinde olduğumuzu ise, biz değil, bize sizler söyleyeceksiniz, sevgili Başkanlarımız!
Kur’an’dan Rahmet Esintileri: On Beşinci Cüz (1)