“SU”DA ÇÖZÜM VE TASARRUF ŞART

“Konya’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Altınapa Barajı’nda alarm” başlığıyla www.yenimeram.com.tr sitemizde yayınlanan haberde şehir olarak içerisinde bulunduğumuz durumun vahameti gözler önüne serildi.
Kurak geçen mevsimin yanı sıra son günlerde başlayan yağışlarında istenen seviyede olmaması barajlardaki oranların iyice düşmesi gelecek için endişe oluşturuyor.
Öyle ki şehrimizin içme suyunu sağlayan barajlardan Altınapa’nın 2023 yılı mayıs ayında 27 milyon metreküp olan doluluk oranı, bu yıl aynı dönemde 5,7 milyon metreküp olarak ölçülmesi durumun ne denli kritik bir hal aldığını gösteriyor.
Aslında uzun zamandır Konya’nın su sorunu birçok mecrada ve platformlarda yüksek sesle dile getirilmiş yapılması gereken çalışmalar ve alınması gereken önlemler kamuoyuyla paylaşılmıştı.
İklim şartları ile meteorolojik durumların göz önünde olması susuzluk sıkıntısının en açık resmi olmaya yetiyor. Ancak bilinçsiz su kullanımı ile tarım faaliyetleri de yangına körükle gitmek gibi oluyor.
Geçtiğimiz ay gerçekleşen Konya Tarım Fuarı’nda da bu konu sıklıkla gündeme gelmiş hatta çiftçilerin su sıkıntısı nedeniyle dertli oldukları gözlemlenmişti.
Kuraklığın devamı ve yağışların yetersizliğinin sürmesi ile yer altı su kaynaklarına geri dönülebileceğini söyleyen uzmanların bu ifadesi yer altında yeteri kadar su rezervinin olup olmadığını gündemi getirecektir. Ancak bölgemizde oluşan obrukların ve yapılan sulu tarımın neticesinde yer altında da yeteri kadar su rezervinin olmadığı düşünülüyor.
Durum böyle olunca iş yine, bireysel tasarrufa ardından sulu tarımdan susuz tarıma geçiş yapmaya düşüyor. Çünkü suyu atalarımızdan miras değil, gelecek nesillerin emaneti olarak görüp ve bu anlayış doğrultusunda kullanmamız gerekiyor.
Sonuçta karşı karşıya olduğumuz kuraklık tarım sektörünü, tarıma dayalı sanayimizi ve gıda güvenliğimizi de etkiliyor. Su kaynaklarımızın önemli bir kısmını tarımsal sulamada kullandığımız bir gerçek. Her ne kadar bazıları kabul etmese de buharlaşma, iletim kayıpları, eskiyen altyapı ve bilinçsiz sulama gibi nedenlerle sulamada harcanan suyun yarısı mahsule ulaştırılamadan kaybediliyor. Bu anlamda da yapılması gerekenler tarla veya bahçe içi sulama sistemlerinin modernizasyonu, eskiyen hatların rehabilitasyonu gibi öncelikli tedbirlerin alınmasıdır.
Bir diğer önemli husus ise suya göre tarımsal planlama yaklaşımı olduğunu düşünüyorum. Bu bundan sonraki süreç ve gelecek için önemli bir adım olacaktır. Bunla alakalı Bakanlığın ve yere yönetimlerin tedbirleri mutlaka vardır ancak topyekûn hareket edilmesi daha etkili olacaktır.
Konuyu şehrimizin içme suyu ihtiyacına getirdiğimizde tekrar yıllık ortalama 100 milyon metreküp gibi bir ihtiyaç hasıl olurken bunun karşılanması için umudumuz rahmetin yağışı olarak görülüyor. Özellikle Allah korusun yaz döneminde bu ve gelecek ay beklenen yağışlar yağmaz ise bu durumda su ile ilgili kesintilerin de yaşanacağı tedbirler söz konusu olabilir. Onun için tasarruf hayatımızın her alanında öncelikle su olmak üzere genel manada şart oluyor.
Kalın sağlıcakla.