SİYASETTE YENİDEN YAPILANMA

Bu kutsal ülke nelere kadir. Bir seçim yaptık pir seçim yaptık. Yerli ve yabancı yedi düvellere karşı. Sözüm ona tek adam dedikleri, diktatörlükle suçladıkları uzun adamın ülkesinde hem de ikinci tur seçimleri yapıldı. Sonuç Türkiye düşmanlarını memnun etmedi. Baktılar ki yapacak bir şey kalmadı eskilerin tabiriyle, “bükemediğin bileği öpeceksin” öz deyişi doğrultusunda yerlilerden birkaç adet cılız tebrik gelirken yabancılardan Biden dahil hepsi tebrik ve telefon yarışına girdi.
Uzun adamın yanında olmayıp gitmesini bekleyenler bir bir siyasi mesaj veriyorlar. NATO Genel Sekreteri İsveç’in NATO’ya üyeliği için Türkiye’yi ziyaret etti. Niçin seçimden önce değil de seçimden sonra… Acaba kaybederler mi? Uzun adam kaybetmiyor arkadaş. Siyasi programınızı buna göre yapın.
Dünyadaki ekonomik ortamın Türkiye’ye yansıması, koronanın mirası, hayat pahalılığı, asrın depremi sağcı ve solcu tabir edilen tüm çıkar içeren masaların, terör örgütlerinin, popüler belediye başkanlarının AB ve ABD’yi de yanlarına alarak girdikleri bu yarışı da alamadılarsa bundan sonra zor. Bu arada SP, DEVA, GP, DP, İYİ partilerinde gerçek boyutları ortaya çıkmış oldu. Güçlerini ve ederlerini öğrenmiş olduk.
Ancak matematik hesapları hesap uzmanı olan ana muhalefet liderinden daha iyi ki 39 milletvekili aldılar. Hatta GP’nin 10 adet CHP listesinden giren milletvekilleri yemin dahi etmeden CHP’den istifa ettiler.
Ahde vefa çok önemli bir kavramdır. Haydi eskisini beğenmediniz vefa göstermediniz de yenisini de çabuk sattınız. Genelde bir problem mi var? Halbuki sayın Kılıçdaroğlu sizin yüzde 1’in altındaki oyunuzu 2024 yerel seçiminde kullanacaktı ve haklıydı. 39 milletvekilinin bedeli bu olmamalıydı. Siyasi akımlar ilkeli olmalı. Yol arkadaşlarına dikkat etmeli. “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” demezler mi?
İlkesizlik seçim kaybettirir. Diyabakır’da kayyuma karşı, İç Anadolu’da milliyetçi, batı ve İstanbul’da ortaya karışık söylemler olmadı olmaz. Hatta daha da ileri giderek yerel özerklik vaatleri. Yol arkadaşlarında ki ilkesizlikler de cabası. Ümit Özdağ kardeşimin HDP destekli Millet İttifakında ne işi vardı yarenler. Mukaddesatçı Temel abimiz eskiden bu milletin gençlerini Ayasofya açılacak, zincirler kırılacak” diye bağırttınız. Ya şimdi… İktidar olduğunuzda Ayasofya’yı tekrar müze yapacağız diyen CHP ile aynı gemidesiniz. Nasıl bir ilke bu?
Altılı ya da 1+6+2’li masanın Ak Parti orijinli parti ağababaları dahi Sayın Cumhurbaşkanını arayıp zoraki de olsa tebrik etmedi mi?
Kusura bakmayın ama bu sizin son seçiminiz. Yerelde size yanlış matematik uygulayan birinin de bulamazsınız. Öyle havadan ulufe alarak belediye başkanlığı da dağıtamazlar. Size yapamayacağınız bir şey söyleyelim. Özünüze dönün. Zararın neresinden dönerseniz kardır. Siz de iyi biliyorsunuz ki, taban böyle istiyor.
İlke ya da ilkesizlik dedik ya Sayın Kılıçdaroğlu ikinci seçimi kazanmış olsaydınız güçlendirilmiş parlamenter sisteme nasıl ve hangi salt çoğunlukla geçecektiniz? Cumhurbaşkanı siyaset üstü olmalı, parti başkanı olmamalı diyen sizsiniz. Şimdiki söyleminiz şu. Parlamenter sisteme geçene kadar parti başkanlığını da birlikte götüreceğim. Yalnız salt çoğunluğa bile sahip değilsiniz. O zaman sistem değişikliği imkansız.
Bu anayasanın bize eksiği ya da değiştirilmesi zaruri maddesi yüzde 50+1 maddesi. En çok oyu alan cumhurbaşkanı adayı seçilir hepsi bu. Sayın Kılçdaroğlu, 1+6+2’li masada ne milletvekilliği nede cumhurbaşkanlığı yardımcılığı kalmadı maalesef.
Siyasetin yeniden şekillenmesi için Ak Parti düğmeye bastı. Genel merkez, Cumhurbaşkanlığı kabinesi, teşkilatlar büyük bir değişimi yaşayacaklar. Zira Ak Parti zaten sürekli yenileniyor. Ancak CHP Genel Başkanı koltuğunu sağlamlaştırmak adına hala mücadele veriyor. Sözüm ona hakkıdır da. Teşkilatının yapılanmasında kendine yakın isimlerle bir yönetim oluşturdu. En azından 2024 yerel seçiminde bari mürüvvetini görmeli.
Kemal Kılıçdaroğulu’nun ana muhalefet partisinin başında olması Ak Parti için bulunmaz bir nimettir. Değeri bilinmelidir ve GEREĞİ yapılmalıdır.
HDP bile yeni bir yapılanmaya girmiş görünüyor. “Cumhurbaşkanı adayı olacağımı partime bildirdim ancak itibar görmedim” diyen Demirtaş aktif siyaseti bıraktığını açıkladı. PKK yöneticisi Duran Kalkan’da seçimle indiremediysek sokak eylemlerine geçmeliyiz demedi mi? Nasıl demokrasi ama. Batılı körler onu demokrat Tayyip beyi diktatör göredursun.
CHP bu kafayla giderse destek oranlarını yüzde 20 eşik değerinin altına indirir. Yeni bir haber sayın Akşener’in Genel Başkanlıktan düşürülmesi için muhalif İYİ Partililer İstanbul'da bir araya gelmişler.
Ne seçimmiş ama. Vatandaşın sağ duyusu ve tercihi bütün partilere ve yabancılara bir ayar verdi ki hak getire.
Durum öyle gösteriyor ki doğru adım atanlar doğru adaylarıyla seçime gidenler ve yenilenenler 2024 seçimlerini de alacaklar. Sonunda unutmamak gerekir. Merkezi idarenin alınması yerel yönetim seçimlerinde bir avantajdır.