Toplum olarak sınavı, sınavları, kuyrukları seviyoruz. Maraton uzun soluklu bir yarış. Bazı sporcular yıllarını veriyor. Muhtemelen 40 kilometreyi az da olsa aşan bir parkurda koşuyorlar. Atletler arasında obez ararsanız da bulamazsanız. Zira Konya tabiri ile hepsi tiğin (sincap) gibiler. Değer yargılarımız bilim geliştikçe değişiyor. Şimdilerde sağlıkla ilgilenen bilim adamları vücuda yüklemenin yanlış olduğunu söylüyorlar.
Bir tarihte doktor bir dostum vücudun anatomisi ile oynama, ileride sıkıntılara yol açar demişti. Kaldı ki spor her eylemin sonu da değil başı da değil. İnsanımız sürekli araştırma peşinde. Diyorlar ki maratonculardan 55 yaşını geçen nadir çıkıyor. Vücut ne yapsın kilometrelerce yolu koşuyor. Buna kalp mi dayanır, ciğer mi? Üstelik hem koşacaksınız hem de rakiplerle mücadele edip onları da ekarte edecek performans göstereceksiniz.
Konumuz maraton ama koşu maratonu değil sınav maratonu. Zaman ne kadar değişti değil mi? 40-50 sene geriye gidildiğinde o zamanlar üniversite sınavlarına şimdiki ismi ile YKS’ye 450-500 bin öğrenci katılırdı. Şimdilerdeki gibi özel okul yok, dershane yok doğru dürüst, hocalardan özel ders yok. Pazar günü tek celsede azami 3 saat süren bir sınav yapılır. Sonuçlar belirlenirdi.
Şimdilerde öyle mi, notları öğrencinin ve okulun menfaati doğrultusunda en üst sınırdan doldurulan özel okullarımız var. Öğrencinin zayıf olduğu dersleri takviye etmek için özel ders hocaları var. Tuhaf olan şu. Özel okula giden öğrenci niçin dershanelere yazılır ki? Ayrıca özel okulun dershanesi okulda zaten faal durumda.
Adil bir bakış açısı ile özel okulda notları fullenmiş, dershane ve özel hoca hizmetlerini imkân olduğu için sonuna kadar kullanan öğrenci ile taşra ilçelerde bu imkânları olmayıp devlet okulunda okuyan Mehmet ağanın oğlu ile aynı kulvarda yarışa katılıyorlar. Nasıl olacak peki? Sınavsız olur mu, o da olmuyor maalesef. Bu evlatlarımızı başarılı olduğu branşlarda puanlama sistemi dâhilinde bir yerlere yerleştirmek lazım.
Büyük sınav maratonları bu ay içerisinde start alıyor. İlk etapta 15 Haziran Pazar günü LGS( Liselere Geçiş Sınavı) yapılacak. 2024 yılında 1 milyon 38 bin 544 öğrenci başvuru yapmış 992 bin 906 öğrenci sınava girmiş. 2025 yılında da 1 milyonun üzerinde öğrencimiz bu sınava girecekler. Fen liselerine, Anadolu liselerine, meslek liselerine yerleşecekler.
Haziran sınav ayı, bereketli ay. Sonrasında YKS (Yükseköğretime Giriş Sınavı) var. Biraz istatistik verelim. 2023 yılında sınava 3 milyon 527 bin 443 öğrenci, 2024 yılında 3 milyon 36 bin 945 öğrenci katılmış. Öyle gözüküyor ki 2025 yılında da 3 milyonun üzerinde katılım sağlanacak. YKS’nin özelliği ise 21 Haziran Cumartesi bir sınav, 22 Haziran Pazar günü de 2 sınav olmak üzere 3 sınav şeklinde yapılacak.
Hem orta dereceli okullarda okuyup liselere geçiş sınavına girenler hem de liselerden yüksekokullara geçiş yapan öğrenciler bir yarış içerisindeler. Adı üzerinde bunlar “delikanlı” insanlar. En aktif yaşlarının olduğu anlarda başlarını dersten kaldırmıyorlar. Biraz da aile baskısı yok değil. Hatta bazı aileler seni özel okullarda okuttuk, dershanelere gönderdik, özel dersler verdirdik göster bakalım kendini diyorlar.
Bir bakıma aba altından sopa göstermek mi dersiniz yoksa “Dede yediğini öde” mi dersiniz? Bu söylemleri duyan öğrenci strese giriyor zaten. Bir de ailesine mahcup olmamak için sınavı kötü geçen öğrenciler nahoş olayların yaşanmasına sebep oluyorlar. Allah korusun.
Bizim de 3 evladımız aynı kulvarlardan geçti. Sınava girerken söylediğimiz şu oldu. Evladım sen üzerine düşeni yaptın. Elinden geldiği kadar çalıştın. Bu memleketin her meslekten insana ihtiyacı var. Hayırlısını dile ve iste dedik.
Hamdolsun üçü de üniversiteyi bitirdiler. Şimdiki gençler LGS’ye veya YKS’e girerken dahi tercih kendilerinde. Bu sene çalışamadım, hazırlanamadım. Seneye daha hazırlıklı bir şekilde sınava gireceğim, bu sene girmeyi düşünmüyorum.
Yetkililerin işi de zor. Bu büyük sınavlarda on binlerce hatta yüz binlerce sıfır çeken var. Bu eğitim sisteminin bir gözden geçirilmesi lazım. Şu ezberci eğitim sisteminden bir kurtulmak lazım.
LGS ve YKS’ye girecek öğrencilerimize başarılar diliyoruz. Onlar imkânlar ölçüsünde çalıştılar. Bize düşen de sınav günleri okul etraflarında sınav zamanında sessizlik. Zaten okul bahçelerinde öğrenci ebeveynlerinin dua ve tesbihatı ortada.
Rabbim yardımcıları olsun.
Kurum Konya’yı, Konya Kurum’u özlemiş
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.