Kıymetli dostlar, malumunuz dün ülke genelinde milyonlarca çocuk heyecanla karnelerini aldı. Kimisi için sevinç, kimisi için belki biraz burukluk. Notlar, rakamlar, başarı sıralamaları… Her ne kadar eğitim sistemimizin önemli bir parçası olsalar da, asıl soru şu: Karneler, insan hayatının gerçek değerini ne kadar yansıtır?
Çocuklarımız bazen bu rakamların baskısı altında ezilebiliyor, ailelerinden notlarla ilgili beklentilerin ağırlığını hissedebiliyorlar. Oysa hayat, bir dizi testten çok daha fazlasıdır. Gerçek sınavlar, okul sıralarında değil, hayatın ta kendisinde karşımıza çıkar.
Düşünsenize, yüksek notlar almak elbette takdire şayan bir başarıdır. Ama bir matematik problemini çözmekle, yere düşmüş birinin elinden tutup kaldırmak arasında nasıl bir fark var? Ya da en karmaşık fizik denklemlerini anlamakla, yarım ekmeğini ihtiyacı olan bir komşuyla paylaşmak arasında? Bir dilin inceliklerine hakim olmakla, yerde bulduğunuz bir cüzdanı sahibine ulaştırmak için çaba göstermek arasında?
İşte tam da bu noktada, ahlak, empati, dürüstlük, paylaşma, yardımseverlik gibi erdemler, hayatın gerçek karnesindeki en önemli notları oluşturur. Bir çocuğun vicdanının sesi, adalet duygusu, merhameti, aslında matematik ya da fen notlarından çok daha kalıcı ve değerli bir iz bırakır. Bu değerler, bireyin karakterini inşa eder, topluma faydalı bir insan olmasını sağlar.
Gerçek sınav, sadece akademik başarılarla ölçülmez. Hayat sınavını kazanmak, aslında doğru bir bilinçle, doğru bir bakış açısıyla yaşamak demektir. Kendi öz değerlerine sahip çıkan, başkalarının acısına kayıtsız kalmayan, zor zamanlarda el uzatmaktan çekinmeyen bireyler, zaten bu sınavda başarıyı yakalamış demektir. Çünkü gerçek başarı, bir okul derecesinden ziyade, insanın insana, insanın doğaya ve insanın kendine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmesidir.
Unutmayalım ki, çocuklarımıza verebileceğimiz en değerli miras, iyi bir eğitimle birlikte, iyi bir ahlak ve güçlü karakterdir. Karneler bir dönemin özetidir, ama hayatın tamamı değildir. Onları sadece notlarıyla değil, sahip oldukları değerlerle, gösterdikleri insanlık duruşuyla sevelim ve destekleyelim. Çünkü önemli olan, hayatın ta kendisindeki sınavları başarıyla geçmek ve gerçek bir insan olabilmektir..
Bu arada gençler bugün YSK’de uzunca bir maratonun ardından ter dökecekler. Öğrenci duasıdır; Allah atıklarınızı tuttursun, yar ve yardımcınız olsun, her şey gönlünüzce olsun.. Sevgili gençler, hayalleriniz ve hedefleriniz için öyle çok çalışın ki kimsenin hayatına bakıp imrenmeye zamanınız kalmasın.. Çünkü “biz treni kaçırmış bir milletin oğluyuz” Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun deyimiyle.. O yüzden diğer milletlere göre daha çok daha çok daha çok çalışmak durumundayız.. Vesselâm..
Dünya ve ahiret saadeti için; Adalet
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.