SANAYİNİN SORUNU NİTELİKLİ ELEMAN

Belirli aralıklarla yaptığımız sanayi ziyaretlerinde sanayici esnafımızın sorunlarını ve çözüm önerilerini dinleyerek bunu sayfalarımıza taşımak, gazete olarak önemli gördüğümüz bir çalışmadır.
Dolayısıyla çekirdek esnaftan KOBİ'lere, fabrikalardan kurumsal üretim firmalarına kadar hepsini tek tek ziyaret ederek yaşadıkları sıkıntıları paylaşıyoruz.
Geçen hafta birkaç KOBİ niteliğinde üreticiyi ziyaret edip özellikle pandemi süreci ve sonrasındaki iş durumlarıyla alakalı hasbihal ettim. Sanayiler çok şükür arı gibi çalışıyor. İş kaybı veya müşteri kaybı söz konusu değil. Hatta pandemi sürecinin işlerin daha da artması sanayicilerimizin üretimlerinde farklı model ve sistemlerle kendilerini geliştirmelerine kadar önemli kazanımları dahi olmuş.
Ancak gelin görün ki en büyük sorun, nitelikli ve vasıflı eleman konusu.
Sanayicimiz vasıflı eleman konusunda ciddi derecede sıkıntı yaşıyor. İşler olabildiğince iyiyken eleman olmaması haliyle işleri aksatan ve yavaşlatan en büyük faktör olarak önlerine çıkıyor.
Ülke olarak diğer ülkelere oranla övündüğümüz genç nüfus, sanayiye hiçbir katkı sağlamazken var olan nitelikli çalışanlar da haliyle iş beğenmeme nedeniyle oradan oraya gezip duruyor. Durum böyle olunca sanayici neredeyse günü birlik elemanlarla çarkı çevirmeye çalışıyor.
Nitelikli eleman sorunu had safhada olunca soruyorum, acaba ücreti yeterli seviyede vermiyor musunuz, diye. Bu soruma cevap fazlasıyla geliyor, normal zamanlarda ödenenin iki katı üç katı gibi ücretler vermelerine karşın elemanların bu kez de değişik şartlara takılıp farklı seçenekleri değerlendirdikleri ifade ediliyor.
Durum böyle olunca iş gücü olarak Suriyeli ve Afgan çalışanlardan yararlanılıyor. Bu konu son dönemlerin en çok konuşulan konusu olsa da, sağda solda atıp tutmaktan önce sanayilere, inşaat, tarım ve hayvancılık sektörlerine gidilip bir konuşulması gerekir diye düşünüyorum. Şu anda bu sektörlerin yükünün bir bölümünü bu insanların çektiği bir gerçek. Bunu ben değil sanayicilerimizin kendileri ifade ediyor.
Tabi burada ucuz işgücü olarak değerlendirenlerimiz olacaktır mutlaka ama bunun için de alternatif olmaması ve sosyal şartlardan kaynaklanan gerekçeler gösteriliyor.
Bu sorun bugüne değil, geçmişten gelen bir sorun aslında. Eğitim sisteminde yapılan yanlışlar bugünlerde önümüzde dağ gibi bir problem haline geldi. Sistem doğru, yanlış tartışılır ama bizim gibi genç nüfusa sahip olan bir ülkenin bu sorunu yaşıyor olması ayrı bir tez konusu aslında.
Bunun yanı sıra ülkemizin yaşadığı sorunları bir an önce aşması, Türk ekonomisinin uluslararası arenada rekabet gücüne kavuşması ve Türkiye’nin hızlı kalkınma sürecini sürdürebilmesinin üretim ve istihdam politikalarının sağlıklı bir şekilde oluşturulmasına bağlı olduğunu biliyoruz. Tüm dünya ile birlikte ülkemizde de yaşanan pandemi, reel sektörün üretim ve istihdam sağlama gücüne hatırı sayılır etki etmese de fiyat artışları üretimi etkilemiş. İşte böylesi sorunların yanında bir de vasıflı eleman eksikliği, gelecek dönem için ülkemizin en önemli problemi olarak karşımıza çıkacaktır.
Bu anlamda konuyla ilgili kesimlerin dinlenmesiyle, çözüm konusunda ortak hareket edilmesi ve eğitim sisteminin tekrar düzenlenmesi şart…
Konuyla alakalı zaman zaman çalıştaylar ve programlar yapılıyor olsa da şu zamana kadar ciddi bir sonuca ulaştığını düşünmüyorum.
Özellikle gençler ve düşük eğitimli bireyler olmak üzere, işgücünün temel ve mesleki becerilerinin, işgücü piyasasının sürekli değişmekte olan ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde geliştirilmesine imkan sağlayacak politikaların oluşturulması elzemdir.
Tabi dijital dönüşümün ve bilgi iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin işgücü piyasasını nasıl etkilediği ile bu etkilerin ne şekilde fırsata dönüştürülebileceğinin ortaya konulması da önem arz ediyor.
Özellikle son yıllarda yoğun bir şekilde Türkiye’ye göç eden bireylerin işgücü piyasasına entegrasyonunun nasıl sağlanacağının belirlenmesi hususu da başlı başına bir konu olarak karşımıza çıkıyor.
Tüm bunların harmanlanarak ortak çözüme ulaştırılması en başta sanayicilerimizin en büyük dileğidir. Bakalım, gelecek süreç içinde ne gibi yenilikler olacak göreceğiz.
Kalın sağlıcakla…