Rekorun eşiğinden döndük, büyük heyecanın kıyısına geldik…

Konyaspor sezona oldukça iyi bir başlangıç yaptı. Ligin ilk haftasında Eyüpspor’u deplasmanda 4-1, ikinci haftada Gaziantep FK’yı 3-0 mağlup ederek sezonun geri kalanı için büyük umut verdi. Beşiktaş maçının ertelenmesiyle üçüncü haftayı boş geçen yeşil-beyazlılar, dördüncü haftada İzmir deplasmanında Göztepe karşısında tarihi bir fırsatı ellerinden kaçırdı.
Galibiyet gelmiş olsaydı, Konyaspor tarihinde ilk kez lige 3’te 3 ile başlayacak ve yeni bir rekor kıracaktı. Ancak maç 1-1 sona erdi, Anadolu Kartalı rekorun kıyısından döndü.
Yine de tabloya geniş açıdan baktığımızda. Oynadığı 3 maçta 8 gol atan Konyaspor’un, 13 gollü Galatasaray’ın ardından ligin en skorer ikinci takımı olması hiç de küçümsenecek bir başarı değil.
Ayrıca sezona 2’de 2 ile başlama başarısını kulüp tarihinde üçüncü kez tekrarladı. Bu da takımın, özellikle hücum gücüyle önümüzdeki haftalara özgüven içinde girmesini sağladı.
GELDİK BÜYÜK HEYECANIN KIYISINA…
Şimdi gözler Konya’da oynanacak çok daha büyük bir maça çevrilmiş durumda. 7 Eylül Pazar günü A Milli Takımımız, FIFA Dünya Kupası Elemeleri E Grubu’nda güçlü İspanya’yı ağırlayacak.
Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu bu büyük sınav için hazır. Çim bakımlarından aydınlatma sistemlerine, çevre düzenlemelerinden tribün güvenliğine kadar tüm detaylar titizlikle tamamlandı. Geçmişte ev sahipliği yaptığımız Milli maçların sonuçlarına baktığımızda, Konya’nın milli takıma uğurlu geldiği bilinen bir gerçek. Daha önce burada oynanan maçlarda unutulmaz galibiyetlere imza atan Ay-Yıldızlılar, yine bu statta halkımıza tarihi bir akşam yaşatması beklentimiz.
Şehir adeta maça kilitlendi.
Bizler de biliyoruz ki Konya yalnızca ev sahibi değil, aynı zamanda bu takımın en büyük destekçilerinden biri.
Yazımın giriş kısmında da belirttiğim gibi, Konyaspor’un rekorun kıyısından dönmesi, aslında bu şehrin futbol tutkusunu gölgelemiyor.
Tam aksine, Konya’nın hem kulüp hem de milli takım düzeyinde nasıl bir futbol merkezi haline geldiğini bize hatırlatıyor.
Bir yanda Süper Lig’de iddialı bir Anadolu Kartalı, diğer yanda İspanya gibi bir dev karşısında milli takıma ev sahipliği yapmaya hazırlanan bir şehir…
Futbolun bu topraklarda taşıdığı ruhu ve heyecanı görmek için bundan daha güçlü bir tablo olabilir mi?