Konya AÇIK 28°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

KUT-ÜL AMMARE…

KUT-ÜL AMMARE…-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

Türk tarihi zaferlerle, destanlarla doludur. Bu zaferlerin en büyüklerinden biri olan Kut-ül Ammare Zaferinin bugün 103. Yılı. En ümitsiz, en zifiri karanlıklarda, ortalığı gündüz gibi aydınlatan şimşektir, mağrur ve gurur abidesi düşmana isabet eden yıldırımdır bu zaferler.

Mağlubiyet duygusuna bir türlü alışamayan, kabullenemeyen İngilizler için Kut-ül Ammare yenilgisi son yüzyılın en ağır yenilgilerinden biri olmuştur.

Üstelik aynı yıl içinde üst üste iki ağır yenilgi birden yaşamışsanız!

Mağrur İngilizler, İstanbul’a ulaşmak için önce Çanakkale engelini, sonra da Bağdat’a ulaşmak içinde Kut-ül Ammare ve Halil Paşa engelini aşamamışlar, her iki savaşta on binlerce insan kaybının yanında, işgalci ve sömürgeci olarak, izah edemedikleri, mazeret ve gerekçe bulamadıkları oldukça büyük bir prestij kaybına uğramışlardı.

 

*****

9 Ocak 1916 tarihinde yaşadıkları Çanakkale kara savaşları yenilgisi sonrasında Çanakkale’yi karadan da geçemeyen İngilizler, Bağdat’ı almak İstanbul’u almakla eşdeğerdir diyerek, Bağdat’ı ele geçirmek için çıktıkları yolda, 29 Nisan 1916’da Kut-ül Ammare’de ordularıyla birlikte teslim olmuşlardı.

Bu zafer, Türk ordusuna oldukça büyük bir itibar kazandırırken, İngilizler hayal dahi edemedikleri, bir mağlubiyet acısı yaşamış, İngiliz 6. Hint Tümeni, komutanları General Townshend’la birlikte esir alınmıştı.

Bu zafer, Birinci Dünya Savaşında, savaşmadığı cephe kalmayan Türk ordusunun kazandığı en büyük zaferlerden biridir.

Çanakkale’de kara savaşlarının sona yaklaştığı dönemde, İngiliz ordusu, 22 Kasım 1915’te Basra’yı ele geçirdi. Ve Bağdat istikametinde ilerlemeye başladı. İngiltere, Çanakkale’de kaybetmiş olduğu prestijini Bağdat’ı zapt ederek telafi etmeyi hesap etmişti. Bunun için, Irak’ta bulunan İngiliz Seferi Kuvvetler Komutanı General Nixon, 6. Hint Poona Tümeni komutanı General Townshend’e öncelikli olarak Kut-ül Ammare’yi işgal emrini verdi.

Ve  Kut ül Ammare 29 Eylül 1915’te işgal edildi. İkinci adım olarak General Townshend’a Bağdat’ı ele geçirmek üzere harekete geçme emri verilmişti.

Kut-ül Ammare önünde başarısız olup, geri çekilen Türk ordusu, Selmanıpak mevkiinde bir savunma hattı kurdu.  General Townshend, Türkleri bu bölgeden kesin olarak atmak istiyordu. Sakallı Nureddin Paşa’nın komuta ettiği Türk ordusu, Selmanıpakta, İngiliz ordusuna ağır kayıplar verdirdi. İngilizler Kut-ül Ammare kasabasına çekildiler. Ve böylece kuşatma başladı.

İngiliz ordusunda bulunan Müslüman Hintli askerler firar edip, Türk ordusuna katılıyorlardı. Basra’dan kuşatmayı yarmak için gönderilen İngiliz birlikleri, Kut-ül Ammare’ye ulaşamadı. İngilizlerin kasabaya uçakla un ve şeker atmaları sanıldığı kadar başarılı olamadı.

Dicle üzerinden yardım gönderme teşebbüsü de, Türk ordusu tarafından zamanında fark edilerek, Bir vapurla gönderilen 270 ton erzaka el konuldu.

İngilizler bu işten teslim olmadan kurtulma yollarını defalarca denediler. Bu konuda bölgeyi ve Türkleri oldukça iyi tanıyan dünyaca ünlü üç istihbaratçı da, İngiliz karargahına getirildiler.

Bu isimler; ; Lawrence, Aubrey Herbert ve Gertrude Bell’di.

Bütün bu çabaya rağmen, İngiliz ordusu teslim olmaktan kurtulamadı.

 

*****

General Townshend, İngiliz genel karargâhından aldığı onay üzerine teslim oldu. Kut-ül Ammare kuşatması, 7 Aralık 1915’ten, İngiliz ordusunun teslim olduğu 29 Nisan 1916’ya kadar 4 ay 23 gün sürmüştü.

Kut-ül Ammare’de teslim olan İngiliz kuvveti; 5 General, 272 İngiliz subayı, 2592 İngiliz eri, 204 Hint subayı, 6988 Hint eri, 3.248 muharip olmayan yardımcı sınıflardan hizmet erleri, toplam olarak 13.309’kişiydi.  Bu sayının 1.306’sı hasta ve yaralı askerlerden oluşuyordu.

Kut-ül Ammare’deki 6. Hint Tümeni’ni kurtarmak için 6 Ocak-22 Nisan 1916 tarihleri arasında kuşatmayı yarma teşebbüsünde bulunan İngiliz kurtarma ordusu, yardıma gittiği 6. Tümenin neredeyse iki katı, yaklaşık 22 bin zayiat vermişti.

 

*****

Halil Paşa, Kut-ül Ammare zaferi kazanıldığı gün Dahiliye nezaretine çektiği telgraf’ta şöyle diyordu;

DAHİLİYE NEZARETİ’NE

Allah’ın yardımıyla bugün Kut-ül Ammare müstahkem mevkii zapt ve işgal edildi. Beşi general olmak üzere 500 subay ve 13 bin İngiliz askeri esir alındığını arz ve müjdelerim.

29 Nisan 1916

Bağdat Valisi ve Altıncı Ordu

Kumandan Vekili Tuğgeneral Halil

*****

Bu zafer, Türk Milleti ve ordusu için büyük bir moral olurken, Dâhiliye Nezareti, bütün vilayetlere telgraf çekerek; “Kut-ül Ammare düştü. Orada mahsur kalan 13.300 kişilik İngiliz kuvveti tamamen esir edildi. Keyfiyetin bağlı bulunan bütün birimlere derhal ve genelge ile müjdelenmesi” emrini vermişti.

 

KUT-ÜL AMMARE ZAFERİNİN KAHRAMANI HALİL PAŞANIN MESAJI

Halil Paşa, Kut’un düştüğü tarih olan 29 Nisan1916 günü 6 ncı Orduya şu mesajı yayınladı:

Orduma,

Arslanlar!

Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.

Bize 200 seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakayı kaydettiren Cenab’ı Allah’a hamdü şükür eylerim. Allah’ın büyüklüğüne bakınız ki, 1500 senelik İngiliz devletinin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden cihan harbi böyle parlak bir olay daha göstermemiştir.

Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir.

Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır.

İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyoruz.

Yalnız süngü ve göğsümüzle kazandığımız bu zafer yeni gelişen savaş durumumuz karşısında gelecekteki başarılarımızın parlak bir başlangıcıdır.

Bugüne “Kut Bayramı” adını veriyorum. Ordumun her ferdi, her yıl bugünü kutlarken şehitlerimize fatihalar okusunlar. Şühedamız ebedi hayatta göklerde kızıl kanlarla uçarken, gazilerimiz de gelecekteki zaferlerimizin bekçileri olsunlar.”

*****

Sevgili okurlar!

Kut-ül Ammare zaferinin 103. Yıldönümü kutlu olsun. Enver Paşa’nın amcası olan, Soyadı Kanunu çıktıktan sonra “KUT” soyadını alan Halil Paşa’nın ve kahraman askerlerinin ruhları şad, mekanları cennet olsun.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Sıra ne zaman gelecek?

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0