Hep aklıma FETÖ’den sonra Sayın Binali Yıldırım’ın söylemi gelir. Dedi ki, “FETÖ değer yargılarımızı değiştirdi.” Hakikaten değer yargısı diye bir şey kalmadı gibi. Közün içerisine bir kor var ama közün külünün bir üflenmesi lazım, ayağa kalkmak lazım.
Değer yargılarının ayarını bozan pandemi midir, kapitalizmin acımasız kuralları mıdır bilinmez ancak öyle bir duruma geldik ki sormayın. Helali haramı aramayan bir iş bitirici olduğunu sanan güruh var. Her şey mubah. Kul hakkını rafa kaldırmış, kendine göre alışveriş kuralları ve serbest piyasa ekonomisi uygulayan bir kesim. Palazlanıyor, büyüyor, büyüdükçe ağzına kaşık sığmıyor, tepeden bakıyor, bir üst perdeden konuşuyor. Hani derler ya pantolon yürümeyi öğretir. Para da itibarı öğretiyor.
Bir de anasının koyduğu adı ile duran, hiç uzamayan, hep küçülen kısalan, kul hakkını üstün tutan bir güruh. Allah bunlardan razı olsun. Rekabet etmeleri çok zor, Rabbim yardımcıları olsun.
Bir örnekten sonra konumuza geleceğim. Nostalji olur, severim esnafı da düşünmek adına meşhur Muhacir Pazarı’na arada giderim. Eski yoğunluk, hareketlilik, coşku yok. “Alma 5 liraya” diye kinayeli bağıran da kalmamış. Belki 50 sene önceki Muhacir Pazarı’nın konumunu, canlılığını ve ticari hareketliliğini bilen biri olarak söylüyorum pazar ölmüş de cenaze namazını kıldıran yok.
Görevimiz esnasında Akşehir, Derbent Ahırlı dâhil modern pazarlardan 20’ye yakın pazar yeri yaptık. Her bir pazarcıya post makinesi çalıştırması için ayrı ayrı hat çektirmiştik. Ancak yeniliklere ayak uyduramadılar. Üstelik pazar yerlerine tüm sebze ve meyvelerin defolu ve problemlilerini koyarsan, ürünlerini irilerini öne, küçüklerini arka tarafa doldurursan, tartarken de dolumu arkadan başlatırsan problem oluyor. Hele bir de meşhur üzüm taneleri. Hep problem yaşandı, yaşandı ve bugünlere geldik. Müşteri AVM’lere kaydı. Beğendiğini alıyor ve kart ile ödemesini gerçekleştiriyor. Alan memnun, satan memnun. Bazı pazarcı kardeşlerimizin seçtirmeme inadı devam ederken bazıları da poşeti eline verip kendin seç ve doldur dese de iş işten geçmiş, müşteri marketlere kaymış durumda.
Bunları niçin uzunca anlattık? Kurbanlıklarda aynı hata yapılıyor. Besicilerin fahiş fiyatından dolayı memleket insanı kurbanını bağış yapıyor, artan parayla da tatile gidiyor. Yurt dışı kurban bağışları 4 bin 350 lira 5 bin 500 TL arasında değişiyor. Adamlar vekâletinizi alıyor. Kurbanınızın kesim videosunu size gönderiyor. Yurt içi kurban bağışları ise 14 bin ile 18 bin TL arasında değişiyor.
Anormal olan şu. 14 bin ile 18 bin TL arasındaki kurbanlar yurt dışından falan getirilmiyor. Memleketin kurbanlıkları. Allah affetsin, kabul etsin, kurbanlarımız da et pazarına dönüştü. Tarifeler çok farklı et olarak ortalama kişi başı 22 kilo ile 35 kilo arasında et pazarı kurulmuş. Fiyatları da yanlış görmemişsem 22 bin ile 34 bin arasında.
Anormallik şu. Piyasadaki et ve kurban fiyatlarını karşılaştırdığınızda yüzde 35’lik bir fark var. Bir besici, üretici dostumu aradım. Kurban fiyatları ile alakalı. Söylediği çok manidar. Aman çardaktan değil, pazardan al dedi. Gerçek fiyatlar bu olmamalı dedi. Burada bir anormallik de İstanbul’da dahi kurban pazarları kurulurken Konya’da niçin hala kurulmadı?
Meram’da ve Karatay’da kurban pazarı yok. Tabii ki büyük çapta. Selçuklu Belediyesi, havaalanının civarına, Büyükşehir Belediyesi de Kaşınhanı civarına bir kurban pazarı kuracakmış. Biri bir hesap yapsın. Kaşınhanı’ndan ya da havaalanlından kurban alıp evine getirse ne kadar nakliye öder ki? Şehre daha yakın Şehir Parkı’nın arkalarında, Selçuklu’da da daha yakın bir yere kurban pazarlarının kurulması lazım. Niyet çardakta kurban satanların işini kolaylaştırmaksa orasını bilmeyiz.
Çocuklarımızın ve gençlerin yani yeni neslin et ihtiyacı var. Ekonomik nedenlerden dolayı pazarcıların yanlış uygulamaları gibi fahiş fiyatlarla kurban satarsanız hayvancılığı da bitirirsiniz. Bize uyarmak düşer. Yarın ve yarından sonra evlatlarımızın kursağına düşecek et, bağışlananlara gidebilir. İnsanların tercihi de değişirse kimseyi suçlamayalım. Pazarcının müşteriye poşet verip seç demesi gibi evinize kurbanınızı getirelim biz keselim demeniz de fayda vermez.
Uyaralım efendim.
Hakemlerimiz dip yaptı. Adeta yerlerde sürünüyor…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.