Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

KUDÜS ORTODOKS PATRİĞİNİN TÜRKİYE, FENER RUM PATRİĞİNİN ABD ZİYARETLERİNİN HATIRLATTIKLARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs ve tüm Filistin Ortodoks Patriği Theofilos Giannopoulos III’ü 14 Eylül tarihinde İstanbul’da kabul etti. Giannopoulos, Hazreti Ömer’in Kudüs’ü fethinin ardından Bizans İmparatorluğu adına şehri yöneten Patrik Sophronios’a verdiği emannamenin (güvence belgesi) yazılı olduğu tabloyu takdim etti. Bu ziyaretle ilgili olarak Patrikhanenin internet sitesinde şu haber yer almaktadır: (Haber Linki)

Patrik Hazretleri Theophilos, görüşmede, Kudüs Patriği Patrik Sophronios ile Halife Ömer bin Hattab arasında yedinci yüzyılda imzalanan ve bölgedeki kutsal mekanların ve Hristiyan kurumlarının korunmasının temelini oluşturan Ömer Paktı’nın kalıcı mirasını hatırlattı. Erdoğan, bu paktın daha sonra Osmanlılar tarafından geliştirilerek, Kudüs’ün mozaik yapısının korunmasını ve farklı dinî topluluklar arasındaki uyumun sürdürülmesini sağlayan statüko olarak bilinen bir pakta dönüştürüldüğünü belirtti.

Hazretleri, kilise kurumlarının varlıklarını her yerde korumanın temel bir görev olduğunu, çünkü onların tarih ve inancın canlı tanıkları olduğunu vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’deki bu mirasın önemine duyduğu saygıyı derinden takdir etti. Ayrıca, Ömer Paktı’nın mirasçıları olan Müslüman liderlerin, Haşimilerin Kutsal Topraklar’daki İslam ve Hristiyan kutsal mekanlarının koruyucuları olarak üstlendikleri bir emanet olan Hristiyan topluluklarını ve kutsal mekanları koruma sorumluluğunu üstlenmeye katkıda bulunduklarını vurguladı.

Hazretleri, Havari Pavlus’un şu sözlerini aktardı: “Mümkünse, elinizden geldiğince, tüm insanlarla barış içinde yaşayın” (Romalılar 12:18) ve bu barış ruhunun, Kudüs’ün kutsal mirasını koruyan ve eşsiz çeşitliliğini koruyan tarihi “statükoyu” savunma çabalarına rehberlik etmesi gerektiğini vurguladı. Kutsal mekanların ve Kilise mirasının bölgedeki tüm halklar için canlı bir birlik ve umut kaynağı olmaya devam etmesini sağlamak için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını açıkladı.” Haber, Patrikliğin sitesinde Arapça, İngilizce, Rusça, Yunanca olarak yayınlanmıştır.”

Bu ziyaret aynı zamanda Ortodoks ve Hristiyan dünyası hakkında yayınlanan Ortodox Times haber sitesinde de yer almıştır. (Link)

Arapça belli başlı gazete ve dergileri taradık, ancak bu ziyaretle ilgili bir haber bulamadık.

Kudüs’ün statüsü Hazreti Ömer’in beratıyla ilişkilendirilerek Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin ortak varlığına vurgu yapılmıştır. Kudüs Patriği Türkiye’nin kutsal bölgelerdeki koruyuculuk rolünü belirtmiştir. Yukarıdaki haberde ise “Kudüs Patrikhanesi ile İstanbul Ekümenik Patrikhanesi arasındaki gergin ilişkiler devam ettiği için, kilise içi bir boyut da taşıdığı, iki tarafın hak iddia ettiği Sina Manastırı üzerindeki yetki alanıyla ilgili anlaşmazlığa” da temas edilmiştir. “Patrik Theofilos’un böylesine hassas bir anda, Patrik Bartholomeos ile önceden kamuoyuyla bir temas kurmadan Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüşmeyi seçmesi, bu hamleye daha fazla sembolik anlam katıyor.” Diğer yandan merkezi İstanbul’da bulunan Rum patriğinin ABD başkanı ziyaretine yer verilmiştir. “Theofilos’un ziyareti, Ankara’ya kendisini çok dinli Kudüs’ün savunucusu olarak sunma fırsatı verirken, aynı zamanda dünyaya Türkiye’nin Kutsal Yerler’in Osmanlı korumasının mirasçısı rolünü de hatırlatıyor. Kudüs Patrikhanesi için bu görüşme, hem Konstantinopolis’ten bağımsızlık mesajı hem de Filistin sorununda giderek artan bir nüfuz arayışında olan bir ülkeyle iletişim kanallarını sürdürme çabası olarak hizmet edebilir. Öte yandan, Bartholomeos’un Donald Trump ile planlanan bir görüşmeyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne yaptığı ziyaret, Washington’ın Orta Doğu’da rol aradığı bir dönemde, Ekümenik Patrikhane’nin Amerikan liderliği ve nüfuzlu Yunan diasporasıyla bağlarını güçlendirme niyetinin altını çiziyor. Bu iki paralel ataerkil hamle, dini liderliğin yüksek jeopolitikle buluştuğu sessiz bir diplomatik satranç tahtası ortaya koyuyor. Böylece Ortodoksluk, çatışmalar ve belirsiz ittifaklarla sınanmaya devam eden bir bölgede yalnızca manevi bir kurum olarak değil, aynı zamanda bir denge unsuru olarak da ortaya çıkıyor.” https://www.ibnaeu.com/en/2025/09/14/patriarchikes-diastavroseis-se-periodo-entaseon-o-patriarchis-ierosolymon-theofilos-stin-tourkia-o-vartholomaios-stis-ipa/

17 Eylül günü Fener Rum Patriği Bartelomow bir heyetle (Ekümenik Patrikhane’den Amerikalı Başpiskopos Elpidophoros, Atina’daki Patrikhane temsilcisi Laodikya –Denizli- Metropoliti Theodoret ve Silivria’lı –Silivri-Maximus ile patriklik makamından temsilciler katıldı) ABD Başkanı D. Trump’ı Beyaz Saray’da toplantı yaparak, “Hristiyan toplulukların Türkiye’deki durumları hakkında konuşma yapmış; Ukrayna konusunda Başkana teşekkür etmiştir. (Ancak Gazze ve Filistin konusunda herhangi bir beyan haberde yer almamıştır.) Toplantıda İstanbul’daki Ruhban Okulu üzerinde de durulmuştur. Patrik ve Başkan Trump, Orta Doğu’daki Hristiyanlara yönelik zulmü de ele alarak, “Orta Doğu’daki Hristiyanların sürekli azalmasına” dikkat çekerek “bunun devam etmesi halinde bir gün kutsal mekânların Hristiyansız kalacağı korkusunu” dile getirmiştir. (https://europeantimes.news/2025/09/ecumenical-patriarch-bartholomew-met-with-donald-trump-at-the-white-house/)

Burada birkaç konuya dikkat çekmek gerekiyor:

-Osmanlı Devletinin son yüzyılında Ruslar Ortodoksların, Almanlar, İngilizler, ABD’liler Protestanların, Fransızlar, İtalyanlar Katoliklerin hamileri olmuştur ve bu durum devletin çöküşünü hızlandırmış, bunun yanında iç huzuru bozmuştur. Lozan Anlaşması ile yeni bir sistem kabul edilmiştir. Dolayısıyla Türkiye’deki hiçbir din, mezhep veya etnik grubun hamiliği başka bir ülke veya gruba ait olamaz. Ancak dini ve kültürel bağlar inkar edilemeyeceğinden, bu ilişkinin sınırlarına dikkat edilmelidir. Kudüs Patriğinin belirttiği gibi üç din açısından da kutsallığı olan Kudüs’ün statükosunun korunması elzemdir ve Türkiye sığınılacak hakiki limandır.

-Fener Patrikliği “ekümenik” yani sadece tek kilise olduğunu iddia ediyor. Bu kavram, Roma imparatorluğu ile ilişkilidir. Bu fiilen kabul görmemektedir. Çünkü Ekümenik ise Rus, Sırp, Bulgar, Ukrayna, ve diğerlerini temsil etmemektedir. Ayrıca Kudüs Patrikliği kendilerinin “ümmül-kenâis” (ana kilise) olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca Osmanlı idare hukukçusu ve idarecisi İbrahim Hakkı Paşa Hukuk-ı İdare kitabında dinlerin (Hristiyan mezheplerin) idari yapısını şöyle yazmaktadır: “Rum Cemaatinin imtiyazat-ı mezhebiyesi akib-i fetihte Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri tarafından ihsan buyrulup o vakitten beri devletçe daima meri ve muteber tutulmuş… Patrik seçiminin nasıl olacağı düzenlenmiş (Patrikin hiç olmazsa pederinde beri tebaay-ı devletten ve … kavanin-i devlete vukuf bulunması ve sadakat ve istikameti mücerrep zevattan olması lazımdır) Dersaadet’teki Rum Patrikliği makamından başka Memalik-i Şahanede üç Rum Patrikliği makamı daha vardır ve her birinin doğrudan doğruya idareleri altında bulunan metropolitlikler ve piskoposluklar ayrı olup umur-ı idarece istiklalleri pek ziyada olmakla beraber yine cümlesi Dersaadet Rum Patrikhanesinin tahtı idare-yi ruhaniyesinden addolunur.” Mısır’da merkezi İskenderiye’deki, Antakya Patrikliği, Kudus-i şerif Patrikliği vardır. Bu patrikliği beratı Hazreti Ömer tarafından verilmiş ve Osmanlı hükümdarları da bunu tanımışlardır. (İbrahim Hakkı, Hukuk-ı idare, İstanbul, Karabet Matbaası, 1312, birinci cilt, s.318) Dikkat edilirse Rum Patrikliğinin şimdi savundukları özellik yani ekümeniklik yer almamaktadır. Fener Patrikhanesi ile Kudüs, Antakya ve İskenderiye Patriklikleri mezhep olmak bakımından ilişkileri belirtilerek, hepsinin bağımsız oldukları vurgulanmıştır.  Bundan dolayı hem hukuki hem de siyasi açıdan ekümenik sıfatı kabul edilemez.

Fener Patrikliğinin Gazze’deki soykırımı görmezlikten gelmesi de dikkat çekmektedir.

Kaynak: Adem Esen

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

  Konya’dan Geçilmesin, Konya’da Kalınsın…

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.