Konya
°C
Yeni Meram

KONYA KÖYLERİNDE KOŞAN VE KOYUN SAĞMA

KONYA KÖYLERİNDE KOŞAN VE KOYUN SAĞMA- Yaşar BARIŞIK- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
22.11.2022 01:32
21.11.2022 15:35
0
2542
ABONE OL

Değerli okurlarım geçmişten günümüze Konya ve diğer illerimizde yaşanılan ve şu an maalesef unutulmaya yüz tutmuş köylerde artık sayıları gün geçtikçe azalan hatta biten KOYUNCULUK ve Koyun sağma işlemlerinden bahsetmeye çalışacağım.
Bu konudan öncede bahsetmeden geçemeyeceğim bir konuyu da arz ederim. Şu an tüm ülkemizin sorunu olan başı boş köpeklerden bahsetmek istiyorum. Ağzı var dili yok bu hayvanlar aslında köylerimizin olmazsa olmaz hayvanlarıdır. Onlara şefkatle yaklaştığımız zaman gerçekten hiçbir şey yapmazlar. Özellikle son dönemlerde TV ve haberlerde duyduğumuz olaylar can sıkıcı. Köpeklerin çocuk, kadın, erkek kişilerin ısırılması durumları. İlgili belediyelerimiz bu konuda tedbir alıyorlar, onları barınaklara götürüyorlar. Bakımları yapılıyor.
Burada benim bahsetmek istediğim konu şimdi az da olsa köylerde yaşayan bu kişilerin eskiden olduğu evlerinde koyun inek tavuk gibi hayvanları beslemeleri, bu da bu yerleşim yerlerinde 3 beş köpek besledikleri zaman o yerleşim yerinde yaşayan en az 15-20 aile olduğunu düşündüğümüzde bir köyde en az 25-30 köpeğin burada kalması sağlanır. Maalesef son zamanlarda artık köyde yaşayan insanlarımızda şehre gelip marketlerden yoğurt yumurta peynir gibi hayvansal ürünlerini bizler gibi alıp gidiyorlar. Lütfen sayın köylü arkadaşlar eskiye dönelim, kendi köy evlerimizde o sütü yağ yapmak için çekilen makinenin sesi kulaklarımızda tekrar çınlasın. Kaymak akarken ekmeğimizi altına tutalım ve yiyelim. Altınekin’nin Yeni Yayla köyünde rahmetli eniştemin babasının evlerinde 400 koyunlarının olduğunu bilirim. Bu koyun sürüsü için evlerinde 5-6 köpekleri olurdu. Yani şehirdeki bu başı boş köpeklere sizce de fayda sağlamaz mı?


Gelelim şimdi konumuzun özüne. Yayılmadan gelen koyun ve keçi sürüleri ağıla konulmadan önce ağıl önündeki boş alanda KOŞAN denilen özel bir örme iple karşılıklı bağlanarak sağılırlardı. Bu şekilde hayvanların sağılmak için birbirlerine bağlanmasına KOŞAN adı verilirdi. Bu sağma işini genelde bayanlar yaparlar, HELKE dediğimiz bakır derin kaplara süt sağılırdı. Bu sağmaların yapıldığı etrafı 1, 1.5 metre yükseklikte duvarlarla çevrili sert toprak zeminli bahçelere de KOŞANLIK denirdi. Bu arada kuzulayan koyun ve keçiler ilk doğum günlerinde az sağılırdı. Burada ilk gün sağılan bu süte AĞIZ denirdi. Sütten biraz daha koyu kıvamında olan ağızlar gerçekten az da şeker ile karıştırılıp yenildiğinde tadı unutulmazdı. İlk doğum esnasın bu hayvanların az sağılması doğan yavruların anneyi emmesi için bırakılırdı. Nisan mayıs aylarında yavrular otlamaya başladıklarında normal sağım işlerine devam edilirdi.


Sağım zamanı gelince sağmal koyunlar bahçeye doldurulur, kapı kapatılır, içeriye koşanla ilgili olanlar girer ve koşan koşulması başlardı. Koşan zamanları da öğleden genelde üç saat sonra güneşin etkili olmadığı sıcak olmayan anlarda yapılırdı. Koşan zamanı gelmeden ayrım saat kadar önce sağım yapacak kadınlar koşanlıkta hazır olurlardı. Bundan önce sürüler öğleyin çoban tarafından köye yakın otlaklarda 2 saat kadar yayılır dinlenirlerdi. Sürünün gün boyu aç kalmasını önleyen bu durum sütün çoğalmasını sağlardı. Sağmal sürüsü sağım mevsimi süresince her gün sağımdan önce bu şekilde dinlenirdi. Bu arada sağıma gelen sürü için koşan sağmaya giden kadınlar koşan kıyafeti giyerlerdi. Sırtlarına önü kapaklı beyaz kaytanlarla bağlanan adına İŞLİK denilen özel bir gömlek giyerlerdi.Bu kıyafetin altında bol ağlı, ağ kısmı yere yakın şalvar bulunurdu..Şimdi her şeyin makineleşmiş olmasından dolayı bu sağım işini özel tasarımlı aletlerle yapıldığını görüyoruz.. Her aldığımız yiyecekleri organik diye satın almamıza ben pek inanmıyorum desem yeri vardır. Gezer tavuk yumurtası deniyor ama,yediği yem bu hayvanların yine doğal olmayan yem değil mi? Fenni gübre ile yetiştirilen sebze meyveler ne kadar sağlıklı...? Her şey şimdilerde artık naylon plastik kaplar, sağlık açısından zararlı eşyalar hastalılara davetiye çıkartıyor. Yıllarca TEREYAĞI yada SADE YAĞ dediğimiz yağları yedirmediler... Hastalık yapar diye... Bugün çok kişinin ayaklarından dizlerinden ameliyat olduklarını görüyor duyuyoruz. Neden mi çünkü kuyruk yağını şimdi hangi evlerde yemeğimize katıyoruz...? Kuyruk yağı ile yapılan yemekler hem daha lezzetli hem de vücuttaki bir eklem bağlantılarının en iyi şekilde çalışmasını sağlayan bir yağ idi.
SAYGILARIMLA…

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.