İyi mi böyle ?

Evet, değerli Konyalılar; Dünyayı etkisi altına alan korona ile yaklaşık 5 aydır mücadele ediyoruz. Sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu, şehirlere giriş ve çıkışların yasaklandığı ve hayatın neredeyse durma noktasına geldiği günleri unutmadık değil mi? Bu durumları yaklaşık 2 ay yaşadık ve gözlemlediğime göre şunu söyleyebilirim ki; o zaman ki durum şu anki durum kadar vahim değildi belki de Konya’da… Gerçekten biz ipin ucunu bıraktık… Geçtiğimiz hafta içerisinde sizlerin de tanıyacağı çok değerli ve bu şehre önemli katkıları olan iki insanı kaybettik. Bunlardan birisi Konya Demirciler Odası Başkanı Mehmet Yüksel Kurt’tu. Allah mekanını cennet eylesin ailesi ve yakınlarına da baş sağlığı diliyorum. Yalnız son günlerde bir şeyi fark ettiniz mi sizlerde? Kaybolup giden canların kendinize olan yakınlık derecesi daha fazla. Ben, hem devletin hem de Konya İl Sağlık Müdürlüğü’nün hastaneler konusunda elinden geleni yaptığını düşünüyorum. Sadece sorun şu koronalı olan kişi sayısı artıyor… Konya’nın önemli yatırımlarından biri olan şehir hastanesi geçtiğimiz hafta hizmete girdi. Yalnız bu hastaneye koronalı vatandaş alınmayacak! Sigorta diye tabir ettiğimiz Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SSK)’dan 78 normal hasta, Konya Şehir Hastanesine nakledildi. Eğitim Araştırma Hastanesinin de pandemi hastanesi olarak kullanılacağını tahmin ediyorum. Hastanedeki doluluk oranları da böylelikle biraz daha azalmış oldu. Yalnız şunu söylemeliyim ki; korona testi için hastaneye giden insanlar Koronalı vatandaşların yanlarında bekletiliyor. Kişide, korona yoksa bile hastaneden virüs kapıyor. Bu duruma bizzat kendim şahit oldum. Hastalığı hafif geçiren vatandaşlar için evlerde tedaviye yönlendirmelerin artırılması doğru olacak sanki. Geçtiğimiz hafta gazetemize özel olarak açıklamalarda bulunan AK Parti Konya Milletvekili Abdullah Ağralı, yoğun bakımların ve hastanedeki yatak sayılarının dolu olduğunu altını çizerek, “Sağlık Bakanımızın açıklamalarına da baktığımızda maalesef ilimiz hep ilk 5’te. Hem vaka sayısı açısından, hem yoğun bakımdaki hasta sayısı açısından, hem de özellikle bu hastalığın kötü göstergesi olan pnömoni ve yoğun bakım açısından Konya ilk 3’te maalesef. Dolayısıyla şu aşamada yapılacak olan altın kural şudur: Maske, mesafe, hijyen kuralını uygulamamız lazım. Biz bir yandan sağlık sistemini diri tutmaya çalışıyoruz ama bir yandan da havuzda bu kadar hasta birikirse bu hastalardan da yoğun bakım ve entübe hasta sayısı artacak ve dolayısıyla ölüm oranı çok artacaktır. Şu anda yoğum bakımlarımız tam kapasite ile dolu ve hastane yatak sayımız olabildiğince randımanlı kullanılmaya çalışılmasına rağmen dolu ve biraz rahatlatmak adına Konya merkezden yakın ilçelere de klinik bulguları hafif olan hastalar nakledildi, olabildiğince bu hastalara sağlık hizmeti verilmeye çalışılıyor” şeklinde konuşmuştu. Bu konuşmanın ardında Şehir Hastanesi hizmete girdi. Şunu iyi bilelim ki; Konyalılar vurdumduymaz şekilde, tedbirlere uymadan bu şekilde yaşamaya devam ederse Konya’ya onlarca değil, yüzlerce hastane olsa bile yetmez… Bir kendini bilmezin yüzünden masum kişilerde canından, ailesinden, çoluğundan çocuğundan oluyor.