Konya
°C
Yeni Meram

İran’da Rejim Tehlikesi

İran’da Rejim Tehlikesi- Mustafa DEĞİRMENCİ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
06.10.2022 01:31
05.10.2022 16:32
0
1703
ABONE OL

Değerli Okurlar ;
2-3 senede bir İran’da halk ayaklanır, bu ayaklanma çok kısıtlı gruplardan oluşur zira baskı rejimi yüzünden sıradan insanlar bu eylemlere katılmaktan korkarlar. Bu gösteriler biraz hareketlenirse totaliter rejimin unsurları sokağa inip halka acımadan olayları bastırır, devletin elindeki propaganda makinesi işler ve ortalık durulur. Çok uzun yıllardır bu döngü süregelmektedir.
Ancak geçtiğimiz haftalarda başlayan eylemleri tetikleyen olayın dokunduğu sosyal katman İran rejiminin en büyük korkusu olan iki kavrama; kadınlar ve özgürlük noktalarına basıyor. Başını rejimin mollalarının cevaz verdiği şekilde bağlamayan bir kadına orantısız bir saldırı yapan ahlak polisinin bu müdahalesi neticesinde kadıncağız komalık oluyor ve sonra da ölüyor.
Değişen dünya şartlarının farkında olmayan, farkında olsa da suyu tersine akıtabileceğini katı, geri kalmış ve tutucu ideolojilerine sımsıkı bir bağlılık sebebiyle düşünmektedirler. Ancak iş işten artık çoktan geçmiştir. Rusya, Çin, İran ve bilumum Türk devletlerindeki katı rejimler aslında çoktan yıkılmıştır. Bu onuncu kattan bir bardağı aşağı atmaya benzer. İncecik kristalden yapılmış bir bardak aşağı düşerken aslında kırılacağı bellidir, sadece kırılacağı an beklenmektedir. Devletin silahlı unsurları, yargı gücü ve ideolojik aygıtları bu kırılmayı en fazla biraz geciktirebilir. Ancak olan aslında teorik olarak çoktan olmuştur, pratikte vuku bulması da kaçınılmazdır.
Tutucu bir dini rejimden, tutucu bir ırkçı terör rejimine giden bir yolun ne İran halkına, ne bölgemize ne de insanlığa zerre kadar bir faydası olmayacaktır. Suriye’de de bunu gördük. O bölgede Kürt olmayan ya da Kürt olup da bu harekete destek olmayanlara yaptıkları muameleler medya ambargosuna rağmen çağın iletişim nimetleri sayesinde ortaya dökülüyor. Öte yandan altını çizmek de gerekir ki bu Kürtçü siyasi ve terör yapılanmalarına katılan kadınlar, erkeklerinden daha da mesnetli ve dirayetli karakterlermiş; bu da bir bilgi çıktısıdır. Bir kenara not etmek de gerekir.
İran’daki bu gösteriler olur da bir rejim değişikliğini tetiklerse ki bu çok zorlu ve uzun bir yolculuk olur; ortaya çıkacak yeni yapının Irak ve Suriye’de olduğu gibi dini ve etnik temelli bir yapılanmaya gidilmesi bölgemiz için tam bir intihar olacaktır. Zaten darmadağın olmuş Suriye ve Irak’ın uzantısı olarak, yine çok büyük siyasi sıkıntılar içerisindeki Afganistan ve Pakistan’a kadar bir hat daha bu duruma düşerse ortalık ciddi anlamda karışacaktır. Bunun faturasını da en ağır ödeyenlerden biri Türkiye olacaktır.
Peki ne yapmalı ? Türkiye elbette İran’ın içişlerine burnunu sokmayacaktır, sokabilecek bir durumu yoktur. İran’ın kendi iç dinamikleriyle rejim devrilecekse ortaya çıkacak yapının tesisinde doğal olarak müdahil olmalıdır ve oradaki Türklerin ve medeni dünya standartlarında yaşamak isteyenlerin haklarını savunmalıdır. Ancak şu süreçte devlet olarak bir adım atmak; İran gibi yarın ne yapacağı belirsiz bir rejimin içeride ipleri yeniden ele alması durumunda, bizi sokacağı belalarla yüzleşmek demektir ki İran bu konuda sabıkası baya kabarık ve her türlü melaneti de Acem Oyunu olarak uygulayabilecek bir devlettir. Denge siyasetini Ukrayna – Rusya savaşında götürmekte olan Türkiye, İran konusunda da aynı denge siyasetini devlet – halk ikiliği içerisinde sürdürebilir, sürdürmelidir de. Saygılarımla…


HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.