Müslüman vatandaşım, dinen haramdır diyerek, domuz eti yemiyor ama çok rahat bir şekilde kul hakkı yiyor. Umre seyahatimde, Medine’de bir Türk dönerci kuyruğunda, koca sakallı müslüman vatandaşımın nasıl hile ile kuyruğa kaynadığını, hepimizin hakkını yemek istediğini görmüş ve müdahale etmiştim. Mescidi Nebevi’nin yanında bile nefsine yenilip hak yiyen bu insan örneğini günlük hayatımızda çok görüyoruz. Oysa dinimizde ayet var : Yüce Allah” benim yanıma kul yiyerek gelmeyin” diyor. “Kul hakkı yiyenleri affetmem” diyor.
Kefeli teraziler zamanında kullanılan pirinç gramların altını eğe ile oyarak, onları hafifleten dindar esnafımızı hatırladım. Dükkanında boş zamanlarını bu şekilde değerlendiren esnaf vatandaşım, ezanın okunmasıyla beraber, bu altını oyma işini bırakıp acele abdest alarak camiye koşarmış ki, cemaatle kılınan namazın daha büyük ecri kaçmasın.
Trafikte, sağdaki emniyet şeridini kullanıp konvoydaki 3-5 arabanın önüne geçerek hak yiyenleri her gün görüyoruz. Siz parketmek için manevra yaparken boş yeri işgal ediveren uyanıklar her yerde dolu. İşe almalarda, mülakat adındaki bir görüşmede, kazananların hangi siyasal temayülde olduğunu anlayıp, liyakata bakmadan, ona göre işe alındığını ya da alınmadığını hep duyuyoruz.
Bütün bunların ötesinde, aziz ordumuzun kıymetli generallerini, amirallerini, subaylarını (400 mensup), üniversite hocalarımızı, iş adamlarını, ülkenin ileri gelenlerini, sahte delillerle Ergenekon ve Balyoz adlı tuzaklarla yıllarca hapislerde eziyete tabi tutan mahkemelerimize ne denir? Fetö adı verilen ve tamamen İslam dininin hizmetkarıyım diyerek her kesimi, en acısı devleti kandırarak, her noktaya sızan, mahkemeleri ele geçirerek bu hıyaneti yapan, Fethullah Gülen Örgütü’nün yediği haklar ne olacak?
Bu hak yemenin daha ötesinde, Fetö Örgütü’nün, adli düzeni ele geçirip kullanarak, 2007 den itibaren yıllar boyu hak yediğini bildiği halde, siyasal muarızlarımı ortadan kaldırıyor diyerek ses çıkarmayan ve devlet erkini elinde bulunduranlar daha büyük hak yemiş olmuyorlar mı? Aldırmadan, elden gelen, elden gelebilecek yapılmadan beklemek hak yemenin haksızlık yapmanın daniskasıdır. Bakınız Ünlü Şairimiz Mehmet Akif Ersoy (1873-1936) bakın ne diyor :”Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım.---Hakkı düştüğü yerden tutar kaldırırım.” Aynı mealde Büyük Şair Tevfik Fikret de (1867-1915) şöyle sesleniyor :”Cehl ölmeli, zulm ölmeli, hakkı bulmalı kuvvet---Hakkın yüzü güldükçe gülümser beşeriyet.”
Saygılarımla.