Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Hafta Sonu Esintileri

Hafta Sonu Esintileri-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

Adaletle ilgili dört öz söz;
■ Adaletsizliklerin en büyüğü: Adil olmayıp, adil gibi görünmektir. (Platon)
■ Adaleti, yüksek bir kanun olarak kabul etmekten vazgeçen millet, bu felaketini hiçbir başarı ile telafi edemez.
(W.E.Channing)
■ Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir. (Blaise Pascal)
■ Adaletsiz bir ülke mezbahadan başka bir şey değildir…(Georges Clemencau)

Politika ile ilgili dört öz söz;
■ Politika bir sahnedir bazılarının sadece provaya ihtiyacı vardır. (Henry Thoreau)
■ Bizi yok edecekler şunlardır:
İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı. (M.Gandhi)
■ Siyaset o kadar bozuldu ki içindeki en eğriler bile siyasetten şikâyet ediyor.
(M. Rigott)
■ Siyasetçi olmak isteyen önce öfkesine hâkim olmalıdır. (G. L. Bon)

■ Çaresizliği de yaratan O, Çareyi de yaratan O, Mutluluğu da yaratan O, Mutsuzluğu da yaratan O, Kalk, silkelen, kendine gel! Umutsuzluğa sarılma, umutsuzluk şeytandandır! Ümit etmek Allah’tandır!
Ümitvâr ol, hayrı iste, korkma, yürü!
(Şems-i Tebrizî)
■ Çözümde görev almayanlar sorunun bir parçası olurlar. (Çin Atasözü)
■ İnsanlık bugünlerde gürültülü bir çaresizlik içinde yaşıyor.
(James Thurber)
■ Sorunu yaratan zihniyetle sorunu çözmek mümkün olmaz. Bakış açınızı değiştirmelisiniz. (Einstein)
***
Dört Berceste;
■ Mey gibi her bir harâmın sekri olsaydı eğer;
O zaman malûm olurdu mest kim huşyâr kim?.
Eğer, haram olan her şeyin içki gibi, şarap gibi sarhoş eden bir özelliği olsaydı;
O zaman kimin sarhoş, kimin akıllı, ayık, uyanık olduğu açıkça belli olurdu.
(Esad Muhlis Paşa)
■ Arif ola müdbir ü nadan ola mukbil
İkbaline yuf alemin idbarına hem yuf
Çerh-i feleğin sa’dine vü nahsine la’net
Kevkeblerinin sabit ü seyyarına hem yuf
İrfan sahibi düşkün ve cahil itibarda olduktan sonra, dünyanın ikbaline de yuh olsun, idbarına da!..
Dünyanın uğuruna da, uğursuzuna da lanet olsun ve onun yıldızlarının dönenlerine de, duranlarına da yuh olsun!
(Ruhii Bağdadi)
■ Niceler eyledi kâmın bu cihanı tiz ele
Feleğin devri mutabık yine bezm-i ezele
Sanma ey dil ki saadet bula bir dem hazele
Verdi hallak-ı cihan müptezeli müptezele.”
Nice kişiler bu dünyanın zevkini ele geçirdi, ama dünya gene eski düzeninde dönüyor. Ey gönül, alçakların bir an bile mutlu olacaklarını sen sanma. Dünyayı yaratan verdi alçağı alçağa. (Sadrazam Ragıp Paşa)
■ Fânîst cihân der o vefâ nîst
Bâkî heme Ost cümle fânîst
Dünyâdaki her şey geçicidir ve hiçbir şeyinde vefâ yoktur.
Bâkî olan yalnızca O’dur, gerisi fânîdir.
(Bâkî)

İnsan ne zaman güler?
İnsanoğlu ancak bebekken bol bol güler…
Hayat merdivenini tırmandıkça bu içten gülme, yağı bitmiş kandil gibi söner. Bu da şu demektir;
Neşelenmek için insanın masumiyete ve temiz kalpliliğe ihtiyacı vardır. Bu özellikleri olmayan kişiler dudaklarını büzer ve sanki bir kötülüğü gizlemek istermişçesine surat asar. (Balzac)

Haftanın Rubaisi
Hep yüz yüze bakmakla geçirdik ömrü,
Cananla bugün biz, göz ile şakalaştık.
Korktuk ta rakipten içimizden geçeni
Kaşlarla konuştuk, göz ile anlaştık.
(Hz. Mevlana)

Haftan ın Fıkraları;
Nüdistler
■ Gazeteci çıplaklar kampı üyelerinden bir kadına sordu;
“Neden nüdist oldunuz?”
Şu yanıtı aldı;
“Ben olmadım. Öyle doğdum zaten…”
Nudizm ya da başka ifadeyle Naturizm, kişilerin vücutlarından utanmadan rahatlıkla sosyal olarak çıplak şekilde bir arada ve doğa ile bütünleşik bulunabilmeleri halidir; seksüel bağlamda bir anlam da taşımaz.
Çamaşır gibi
■ Delinin birisi bilmeden havuza düşmüş. Bunu bir başka deli görmüş ve onu kurtarmak için havuza atlamış ve kurtarmış. Doktorlar kurtaranı çağırmış, kutlamış ve demişler ki;
– Havuza düşen arkadaşını çağır da, onunla konuşalım.
Kurtaran deli yanıt vermiş;
– Olmaz, onu kurusun diye astım.

Kadınlık Halleri;
■ Çiçek çiçek diye adamın başının etini yer…
Bahçeden papatya toplayıp getirince de, “Herkes çiçek topladığını görmüş, ne biçim adamsın, beni rezil ettin” der…
■ Komik olmanızı ister, güldürülmeye bayılırlar. Toplum arasında ise çıldırırlar.
■ Hayat dolu, neşe dolu olmanızı ister…
Kendisi mutsuz olduğunda ise asla tahammül edemez.Hayata farklı bir bakış açısında olmanızı ister.. Ama öne sürdüğünüz her fikirde saçmaladığınızı söyler…
■ Her evlilik yıl dönümü ve yaş gününde beş maaşınıza denk yüzükler ister.. Sonra da bir çiçekten bile mutlu olduğunu söyler…
■ Mutfakta sizden yardım ister. İyi güzel, gidersiniz icabında. Ama daha elinizi tavaya sürmeden ön çalışma olarak çığlığı basar…
■ Kitap okuyup kültürlü olmanızı ister…
Fakat daha kitabın ikinci sayfasında benimle ilgilenmiyorsun diye mızmızlanmaya başla

Çay tiryakilerine;
Erzurumlu, Bayburt’a gidip kahveye girmiş;
– Hele gardaş bir çay getir de içek!
Peş peşe 29 bardak içince Bayburtlu sormuş:
– Abi, daha getirim mi?
Erzurumlu, elini kalbine götürüp konuşmuş; “Yok gardaş 30 bardak oldu mu, çarpıntı yapıyor!”

Bir anı;
Bundan 174 yıl önce 1839’da, Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa, Sarayburnu’ndaki Osmanlı saraylarından “Gülhane Sarayı” önünde Tanzimat diye yeni bir dönemin başlatıldığını açıklarken; halk yığınlarına da, tellallar haber veriyordu;
– Duyduk duymadık demeyin, bundan böyle gavura gavur denmeyecektir.
Buna karşın Tanzimat dönemi şairlerinden Ziya Paşa da görüşünü dizelere döküyordu.
“Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma
Zer-dûz palan vursan eşek yine eşektir”
(Üniforma soysuzlara soyluluk mu verir?
Eşeğe altın semer “palan” vursan eşek yine)

Aynadaki adam
Temel, aynalı tabakasından bir sigara çekerken, gözü aynadaki adama takılmış;
– Ula Dursun, ha bu aynadaki adam bana tanıdık geliyor!
Dursun, aynayı Temel’in elinden almış ve konuşmuş;
– Ulan salak, tabii ki tanıdık gelir.
O benim!

Laf Salatası;
* Şiddet yüzünden 125 kadın kimlik değiştirmiş. O da bir şey mi? Koskoca bir ülkenin kimliği değişti!
* Jetonu köşeli dediğim kişi olduğu için köşebaşını tutmuş neylersin?
* Türkiye fakirmiş. Vallahi inanmam. Metroda herkesin elinde son model cep telefonu. Kim inanır ülkedeki fakirliğe?
* Aylak olmanın sonucu yalak’lıktır!
* Alim’i olmayan uluslar, yerinde saymaya talim eder!
* Ülkede yönetenler değişir, yönetilenler değişir, ama ödenen bedeller asla değişmez usta! (İbrahim Ormancı)

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kara diken!

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.