Konya
°C
Yeni Meram

GÜNCEL GÖZLEMLERİM

GÜNCEL GÖZLEMLERİM- Kudsi ÖNCÜ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
29.12.2021 01:18
28.12.2021 16:19
0
1906
ABONE OL

Değerli dostlarım, sizlerle bir haftalık gözlemlerimi paylaşmak istedim. İş ortamında olduğum için, bir de sektörün hizmet sektörü olması hasebiyle pek çok insanlarla, dostlarla karşılaşmalarım oluyor. Özellikle meslek hayatımın en verimli süreci olan yirmi yılını Cihanbeyli ilçemizde geçirdim. Bunun yanında sosyal, kültürel aktivitelerle iç içe oldum. Dolayısıyla her kesimden dostlarla sohbet etme fırsatlarım oluyor. Önü alınamayan, Türkiye ekonomisi gerçeğiyle örtüşmeyen döviz artış furyasının ateşinin söndürülmesi süreciyle ilgili konularla mütealalarımız olmaktadır. Çok dikkatimi çeken bir tespitimi sizlere arz etmek istedim. Kırsal kesimden, ilçelerden, kasabalardan, köylerden çiftçilik, tarım, hayvancılık vs. sahalarla uğraşan kesimin yaklaşımı şu; "Çok sıkıntılı süreçler yaşadık. Son yaşadığımız döviz kuru furyasının tepe taklak edilmesi zaferinin mutluluğu bize yeter. Artık savunma sanayimizin, ürettiği hava savunma, hava taarruz, deniz savunma, deniz taarruz, kara taarruz, zırhlılar, yörüngeye yerleştirdiğimiz 7 adet uydumuz, duble yollarımız, tünellerimiz, gelmekte olan nükleer santralimiz, yerli otomobilimiz, Kıbrıs’a akıtmakta olduğumuz 106 km.lık 250 m. denizin altından nehirimiz,150 den 1400 e ulaşmış baraj ve göletlerimizden, üretmekte olduğumuz hızlı trenimizden bahsediyorlar. Şaşırtıcı olan şu; yüksek tahsil mensubu beyaz yakalılardan bu gerçeklerden bahsedenlerin daha az olduğunu gördüm. Sanayi ve esnaf kesiminden dostlarımla da konuşuyorum, fikirlerini, beklentilerini soruyorum. Gelinen nokta dan çok memnunlar ve mutlular. İflas eden bir tek sanayici ve esnafın olmadığını söylüyorlar.
Dünyanın tanınmış psikiyatri hocalarından Prof. Dr. Ayhan Songar hocamdan (kendisini rahmetle anıyorum) takıntılar konusunu örneklendirdiği bir bölümü anlatacağım.
"TAKINTI, hayatın her hangi bir döneminde beyin görsel, sözel, işitsel uyaranları kayda alır. Genelde bu uyaranlar entelektüel /prefrontal kortekste/merkezde işleme alınır. Gereken cevap verilir. Daha sonra silinir veya geri çağırım kutusunda saklanır. Aslında tecrübe dediğimiz olgu da yaşanmış deneyimin geri çağrılmasıdır. İşte bu uyarandan bir türlü kurtulamayıp daha da derinliğini artırarak sürdürme olgusuna takıntı diyoruz.
Eskiden gramofonlar vardı. Bir disk ve disk üzerinde frekans çizgileri, çizgiler üzerinde ucunda manyetik iğne bulunan bir kol vardı. Kol ve iğne disk üzerinde çizgileri sırasıyla dönerek geçer. Çok hoş bir musiki ses verir. Özellikle Türk Sanat Müziğini dinlemeye doyum olmaz. Bazan iğne bir frekans çizgisine takılır. Aynı yerde dönmeye başlar, müzik olmaktan çıkar, tahammül edilmez bir cayırtıya döner."
Başta PKK’nın uzantı ve yandaşlarıyla birlikte beş benzemez aynı nakaratları tekrarlayıp duruyorlar. Bunların gündeminde Tayyib Erdoğan düşmanlığından başka bir dertleri yok.
Tıpkı Biden, Macron ve diğer batılı emperyalistler gibi.
Bunlardan biri Cumhurbaşkanımızı soy kırım katili Netenyahu'ya benzetecek kadar seviyesizleşmiştir. Şehit yakınına sinkaflı küfreden yandaşını korumaya almıştır. Bir diğeri, bir sokak sapığının dahi yapmadığı el hareketini TBMM de yapacak kadar alçaklaşmıştır. Bir başkası, başbakanlığı döneminde doğu ve güney doğuda atadığı kayyumları unutarak" bu hükümet sizin kendinizi yönetmenizi istemiyor, bunlar demokrasi düşmanıdır." diyecek kadar vefasızlaşmış ve seviyesizleşmiştir.
Ondört yıl bakanlık görevi yapmış biri de,"nobel ödülü almış, dünyanın en büyük ekonomisti dahi bu ekonomiyi kurtaramaz, Türkiye 2022’yi görmeyecek" diyecek kadar seviyesizliğini ve basiretsizliğini göstermiştir. Bunların beslendiği fikir kaynağı bir yazar da "Güney Kıbrıs Rumlarının hazırladıkları rakı masasındaki meze donanımına hayran kaldım, karşılığında Kıbrıs’ı veresim geldi" diyecek kadar hainliğini ilân etmişti. Bu zavallılar ülkemizin dünyada özellikle bölgesinde kazandığı prestij, dosta güven, düşmana korku salması karşısında hezeyan/takıntı/algı üretmekten başka çareleri kalmamıştır. Tedavisi mümkün olmayan inkâr, fitne ve muhalefet körlüğü hastalığına yakalanmışlardır. Acil şifalar temennisiyle Rabbim, vatanımızı bunların eline bırakmasın.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.