Futbolda kaosun adı yönetim krizi mi, beceriksizlik mi?

Son günlerde futbolumuzda inanılmaz bir kaos yaşanıyor. Hakemlerden, federasyondan… Sadece kaybeden değil, kazanan da şikâyetçi. Bu tablo, futbolumuzun artık yönetilemez hale geldiğinin en açık göstergesi. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, göreve gelirken çok iddialı söylemlerle yola çıkmıştı.  Ancak bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki, başkanlık makamını eline yüzüne bulaştırdı.

Futbolun sorunlarını çözmek bir yana, mevcut sıkıntıları daha da büyüttü. Öyle ki kendi şehrinde, Trabzon’da bile istenmeyen adam ilan edildi. Trabzonspor camiasında dahi büyük bir tepkiyle karşılanıyor. Hatta kulüp üyeliğinden çıkarılması gündeme geldi. Bir başkan için bundan daha ağır bir tablo olabilir mi? Bu gerçekler ışığında futbolumuz kaosun, kargaşanın, düşmanlığın ortasında debeleniyor.

Sonuç ise ortada: Uluslararası arenada sefilleri oynuyoruz. Yönetim krizleri, hakem hataları, tutarsız kararlar ve güven kaybı… İşte futbolumuzun bugün geldiği nokta. Eğer acilen akılcı ve adil bir düzen kurulmazsa, futbolumuzun geleceği her geçen gün daha da karanlık olacak.

Peki, akılcı bir düzen nasıl kurulacak?

Her başkan, her yönetici kendi tarafına çekiyor; bunun sonucu olarak da taraftarlar birbirine düşman hale geliyor. İşte asıl trajedi bu…

“Artık futbolun patronları değil, futbolun kendisi düşünülmeli. Aksi halde sadece yöneticiler değil, bir millet olarak biz de kaybedeceğiz”. Futbolda tablo bu kadar karanlık iken, bereket versin ki kadın voleybol ve erkek basketbol milli takımlarımız başarılarıyla bizlere umut veriyor.

A Milli Erkek Voleybol Takımımız ise Filipinler’in başkenti Manila’da düzenlenen FIVB Dünya Şampiyonası’nda tarih yazmaya devam ediyor. Millilerimiz, son 16 turunda Hollanda’yı 3-1 mağlup ederek tarihinde ilk kez çeyrek finale yükseldi. En azından bu başarılar bizlere gurur veriyor ve yüzümüzü güldürüyor. Bu da gösteriyor ki, voleybol ve basketbolumuz doğru ve planlı bir şekilde yönetilirken, futbolumuz maalesef aynı başarıyı yakalayamıyor.

Demek ki mesele sadece spor değil, mesele yönetim anlayışı. Voleybol ve basketbolumuz iyi yönetildiği için başarı geliyor; futbolumuz ise kötü yönetildiği için sürekli kaos yaşıyor.

“Kaosun adı ise yönetim krizi mi, yoksa beceriksizlik mi?”…

Adınızı siz koyun.