Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de Yahudi kavmi çok kez lanetlenmiştir. Buna rağmen tarihte var olduğu zaman diliminde her zaman mazlum ve mağdurların yanında olmuş ve onları korumaya almış aziz Türk milleti 1492 yılında İspanya’da zulme uğrayan Yahudileri Sultan 2. Beyazıd döneminde gemilerle Osmanlı ülkesine getirmiş Anadolu’nun ve Rumeli’nin çeşitli illerine yerleştirmiştir. Getirmez olaydı. Ticareti çok iyi bildikleri için ve hep kendi aralarında dayanışma içinde olduklarından faizi de kullanarak çok zengin oldular. 18. yy başlarından itibaren adeta Osmanlı’da ticaret, banka ve bankerlik işleri bunların elindeydi.
Yahudilik doğumla ve anneden geçer. Sonradan Yahudi olunmaz. Yahudi olmayanları kullanmak için de Yahudiliğin yan teşkilatı olan Masonluk teşkilatlarını kurmuşlar. Bu teşkilat sayesinde Yahudi gayeleri içinde anneden Yahudi olmayan diğer insanları da kullanmaya başlamışlar. 1839’da 17 yaşında olan genç Padişah Abdülmecit Hana Tanzimat Fermanını -33 derece Mason olan- Sadrazam Mustafa Reşit Paşa’yı kullanarak imzalattırmışlar. Bu tarihten itibaren Osmanlı bürokrasisi Masonların dolayısı ile Yahudilerin eline geçmiş.
1876’da tahta çıkan 2. Abdülhamit bunlarla çok şiddetli mücadele etse de kontrolü tamamen Masonların ve Yahudilerin elinde olan İttihat ve Terakkinin zorlamasıyla ile – 33 derecede Mason olan Mahmut Şevket Paşanın kontrolündeki Hareket ordusunun İstanbul baskını ile- 1908’de 2. Meşrutiyeti ilan ettirmişler. Meşruti Mecliste İttihatçılar çoğunlukta olduğundan 1909’da 2 Abdülhamit’i tahtan indirdiler. Artık Osmanlı yönetimi tamamen Masonların ve Yahudilerin elinde idi. Yeni padişah Mehmet Reşat çok etkisizdi. 1911’de Trablus, 1912 Balkan, 1914’te de 1. Dünya Savaşlarını çıkardılar. 1918’e kadar Osmanlı orduları tüm cephelerde başarılı idi. Yahudi asıllı adı Ahmet, Mehmet, Mustafa vs. olan İttihatçı ve Mason Paşaların ihaneti yüzünden 30 Ekim 1918’de yenik sayıldı. Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı.
Esasen 1917’de Türk ve Müslümanların baş düşmanı olan İngiliz Dış İşleri Bakanı Arthur Balfour bir deklarasyon yayımlamıştı. Bu deklarasyon ile de Yahudilere hala Osmanlı toprağı olan Filistin’de bir devlet kuracaklarını ifade etmişti. Mondros Ateşkesinin 7. Maddesine göre de Osmanlı toprakları işgal edildi. Lozan ile de tarih sahnesinden silindi. 1948’de İsrail Devleti ilan edildi. Geçen 31 sene sürecinde Dünya üzerindeki Yahudi milleti Filistin’e getirildi.
İsrail devletinin kuruluş sürecinde İngiltere hep başrolde olmuştur. İngiltere Devletini de yine Masonlar ve Yahudiler yönlendirmişlerdir. Zira Yahudiler 19. yy da İngiltere, 20. yy da ABD’yi kullanarak gayelerine erişmişlerdir. 21. Yüzyılda da Çin’i kullanmak üzere hazırlıklar yapmaktadır. Çok önemli Yahudi şirketleri merkezini taşımaktadırlar. Görüldüğü gibi Yahudiler kim güçlü ise güçlenecekse onun arkasında onu kullanarak hareket etmektedir.
Kaynak: Mustafa KAPLAN
SERVETİYE ŞEHİTLERİ