Konya
°C
Yeni Meram

Evrensel bir gerçek 'Kardeş Kıskançlığı'

Evrensel bir gerçek 'Kardeş Kıskançlığı'- Mencenur MUTLU- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
31.10.2019 01:46
30.10.2019 14:49
0
9397
ABONE OL
İnsan doğasına baktığımızda biricik ve özel olma ihtiyacı tüm insanlar için büyük önem arz etmektedir. Kıskançlık duygusu da bu ihtiyaçları derinden sarstığı için biz yetişkinler için bile çok güçlü ve baş etmesi zor bir duygudur .Çocukları ve onların bizden çok çok daha az deneyim ve denetim sahibi olduğunu düşünecek olursak onlar için çok daha zor bir duygudur diyebiliriz. En fazla karşılaştığımız kıskançlık türü kardeş kıskançlığıdır. Bilindiği üzere ilk çocuk ailenin ilk göz ağrısıdır. Anne babanın tüm sevgisini ve ilgisini üzerinde hisseder .Gelen kardeş ile birlikte bu sevgi bölünmeye ve anne baba bakıma ihtiyacı olan bebeğe daha çok ilgi göstermeye başlar. Bu büyük çocukta kıskançlığa sebep olur. Kardeş kıskançlığı ne zaman başlar? Kardeş kıskançlığı bazen bebeğin doğumuyla paralel şekilde başlayabilir bu ilk akla gelendir, bazense çocuk beşikteki kardeşini rakip olarak görmeyebilir ama bebek büyüyüp sevimli hale geldikçe, hele de konuşup iletişim kurmaya başladıkça büyük kardeş kıskanmaya başlar. Kardeş kıskançlığı nelere yol açar? Kardeşini kıskanan çocuklar üzüntü, öfke, intikam alma, koruma, şefkat duyma gibi çok karmaşık duyguların arasında sıkışıp kalır. Bu da saldırganlık gibi yıkıcı davranışlara dönüşebildiği gibi ağlama, altına kaçırma, parmak emme hatta bez bağlanmasını isteme gibi regresif davranışlara da dönüşebilir. Özellikle duygularını dile getiremeyen çocuklar ;kazandığı becerileri tamamen unutup sanki tekrar bebekliğe dönmüş gibi konuşabilir ve davranabilir bu da tekrar o ilgiyi ve sevgiyi hissetmeye ihtiyacı olduğunun bir göstergesidir. Kardeş kıskançlığını artıran durumlar nelerdir? Aileye daha küçük bir bireyin katılması diğer çocuğu büyütür ve birden abi yada abla yapıverir. Bunun çokça tekrarlanması çocukta kaygıyı artırır ve bunun için doğan kardeşini suçlar bu da kıskançlık ve öfkeyi artırır. Anne babanın küçük ya da büyük çocuğu diğeriyle kıyaslaması kıskançlığı artıran diğer bir sebeptir. Ve en önemli kıskançlık sebeplerinden biri de çocuğa kardeşi yüzünden kızılmasıdır. Örneğin: kardeşiyle oynamak isteyen bir çocuk yanlışlıkla veya bilerek kardeşine zarar verebilir. Anne babanın o anda doğru iletişimi kullanamaması ve "Bak kardeşin senin yüzünden ağlıyor! Gel ben de sana vurayım nasıl acıyor mu bir bak?" diyerek müdahale etmesi çocukta adalet hissini sarsar tamamen sevilmediğine inanır kendini hem suçlanmış hem dışlanmış hisseder ve bunun için kardeşini suçlar çünkü o olmasaydı bunların hiç birini yaşamayacaktı. Bu duyguyu ona yaşatmak için anne babanın kriz anlarını daha etkin yönetebilir hale gelmesi gerekmektedir. Kardeş kıskançlığı yok edilebilir mi ve sadece kötü duygulara mı sebep olur? Kardeş kıskançlığını tamamen yok etmek maalesef mümkün değil fakat birazdan bahsedeceğim yöntemlerle olumsuz duygular azaltılabilir ve hatta doğru kanalize edildiğinde bu durum çocuğun başarısını artırabilir. Yapılan bazı araştırmalara göre aile sıralamasında ilk çocukların başarıları diğer çocuklara göre daha yüksek oluyor ve bunun sebebini de kıskançlık duygusunun doğru kanalize edilmesine bağlıyor davranış bilimi çalışmacıları. Yani sorumuza dönecek olursak sadece kötü duygulara sebep olmuyor aksine güzel duygulara da vesile olabiliyor. Kıskançlığı minimuma indirmek için neler yapılabilir? İlk olarak çocuğa kardeşin doğumuyla beraber alması gerekenden fazla sorumluluk verilmemeli. Çocuklar asla ve asla kıyaslanmamalı. Ailede anne ve baba iş bölümü yaparak birbirlerinin yüklerini hafifletmeli. Çocuklar arasında adalete dikkat edilmeli hakkaniyetli yaklaşılmalı. En önemli kurallardan biri kardeşin doğumuyla paralel şekilde yenilikler yapılmamalı .Örneğin kreşe başlatmak, yatakları ayırmak vs. gibi değişimler kardeşin doğumuyla birlikte yapıldığında çocukta sevilmediği, dışlandığı ve hatta cezalandırıldığı hissine sebep oluyor. Bu sebeple özetleyecek olursak rijit değişimler başka tarihlere ertelenmeli, sevgi gösterisinde asla azalma olmamalı ve çocuğun adalet duygusu sarsılmamalı. Eğer bu şartlar sağlıklı şekilde sağlanabilirse kıskançlık duygusunun zararları minimuma indirgenebilir ve ebeveyn-çocuk bağı sarsılmadan aile birliğinin devamı huzurla sağlanabilir.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.