BİREYSEL HAVA KİRLİLİĞİ-SİGARA (2)

Bazı doku ve hücrelerin yenilenmesi yoktur.
1- Beyin ve sinir hücrelerinin yenisi yoktur. Beynin bir bölgesinde meydana gelen tahribat sonucunda o parselin kaybolan işlevi geri gelmemektedir.
2- Kalp kası hücrelerinin yenisi Yoktur. 20 yıl önce geçirilmiş kalp krizine ait hasar 20 yıl sonra ekokardiyografide tespit edilmektedir. Bu durum kalp kası hücrelerinin yenilenmediğini göstermektedir
3- Her bir akciğerde yaklaşık bir buçuk milyon civarında alveol olduğu tahmin edilmektedir. Alveollerin de yenilenmesi yoktur. Hava keselerinin kaybolması ve bronşların daralması sonucu ortaya çıkan KOAH hastalığı böyle bir tablonun sonucudur.
4- Böbreklerdeki nefronların da yenisi yoktu. Nefronlar kanın temizlenme işlemini yapan idrar oluşumunu sağlayan damar yumaklarıdır. Bir başka ifadeyle süzgeçlerdir. Her bir böbrekte bir buçuk milyon civarında nefron olduğu tahmin edilmektedir.
5-kız çocuklarının yumurtalarının yenisi yoktur. Kız çocuğu anasından doğduğunda 200.000 civarında aday yumurta ile doğar, ergen çağa geldiği zaman toplam yumurta sayısı 420 civarındadır.
Sigara yenilenmeyen bu hücreleri ve dokuları yok etme de en büyük paya sahiptir. Sigaranın payının %40 radyasyonun %15 obezitenin %15 stresin %12 yoğun veya yoksun beslenmenin yüzde 8 olduğu tespit edilmiştir. Akciğer kanserlerinin %92'si, gırtlak kanserlerinin %90'ı, mesane kanserlerinin %80ni, mide ve meme kanserlerinin %72'sinin, KOAH'ın %95'inin sigara içenler oldu tespit edilmiştir. Ayrıca kalp damar hastalıklarına bağlı yüksek tansiyon, inme, kalp krizi, vakalarının büyük çoğunluğunun sigara içenler olduğu tespit edilmiştir. Türkiye'de bu hastalıkların sayısal yükü dikkate alındığında ve bu vakalara harcanan sağlık giderlerinin sağlığa ayrılan bütçenin %60 civarında olduğu kabul edilmektedir. Her yıl sigaranın oluşturduğu hastalıklar nedeniyle 150 bine yakın insanımızı kaybetmekteyiz. Sigara içindeki kimyasallar, Tütün dumanı, kansere neden olduğu bilinen en az 70’i de dahil olmak üzere binlerce kimyasaldan oluşur. Sigara içindeki kimyasallar, kansere neden olan karsinojenlerdir. Kanserojen nedir; tek başına kanser oluşturma potansiyeline sahip olmadığı halde başka etkenlerle birleştiği zaman kanser oluşturabilen maddelere kanserojen maddeler denir. Tütün dumanında bulunan kimyasallardan bazıları şunlardır: Nikotin (insanların beyinde aradığı etkileri yaratan bağımlılık yapıcı ilaç), Hidrojen siyanür, Formaldehit, Öncülük etmek, Arsenik, Amonyak, Polonyum-210 gibi radyoaktif elementler (aşağıya bakınız), Benzen, Karbonmonoksit, Tütüne özgü nitrozaminler (TSNA’lar), Polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH’ler), Hidrojen sülfür, Katran, karbondioksit. Metan gazı. Organizmanın en küçük yapı taşı hücredir. Hücrelerin çekirdeğinde kanserle savaşan, kanser oluşumunu engelleyen antiokojenik genler vardır. Sigara içerisindeki yukarıda bahsedilen ve başkaca yüzlerce toksik maddenin etkisiyle bu genler hasarlanmaktadır. Dolayısıyla sigara içenler daima kanser riski taşıyan kişilerdir. Ayrıca yapılan bir çalışmada sigara içen anne ve babaların çocuklarının antiokojenik genlerden zayıf doğdukları belirtilmektedir. Bir başka ifadeyle tiryakiler kanser riskini nesillerine taşımaktadır. Aile içi pasif etkileşim nedeniyle bebek ölümleri artmaktadır. Ayrıca bebeklerde sık hastalık sendromlarına, bronşitlere, astıma, geniz eti ve bademcik şişmelerine neden olmaktadır. Nikotinin uzun dönemde farmakolojik etkisi sinyal akışını yavaşlatmaktadır.Organizmanın eror hafızası/arıza merkezi nikotinle bloke edilmektedir. Vücudun herhangi bir dokusunda veya organında meydana gelen patolojik olguyu/arızayı bir takım nöro transmitterler aracılığıyla eror hafızasına sinyal olarak iletilmektedir Bu durum herhangi bir organa ait semptom olarak algılanmaktadır Kişiyi semptomun geliştiği organa yönlendirir. Dolayısıyla organizma'daki hastalık tablosundan haberdar olur. Nikotin sinyal akış hattı olarak da bilinen ganglionlarda blokaj/ engelleme yapmak suretiyle hastalıklar geç dönemde fark edilmektedir. sigara İçmeyenler de ise erken dönemde patolojik olgular fark edilir. Kişinin hekime başvurması sonucunda erken dönemde tanıya erişilir.. Sigaranın kimliği; 1-Sigara biyolojik bir zehirdir. Sinsice hasarını oluşturur süründürür sonra yatağa düşürür ve nihayet acılar içinde kıvranarak öldürür. 2-Sigara sosyal bulaşıcı bir hastalıktır. Çocukların kişilik gelişimi taklit süreçlerinde aile içi sigara içiciliği durumunda fotoğraflama yöntemi ile davranışlar hafızaya kaydedilir. Daha sonra hayatın bir döneminde çocuk, hafızaya kayıtlı davranışı eyleme dönüşerek sigara içiciliğini gerçekleştirir. Ayrıca çocukların rehber seçiminde sigara içenleri rehber/obje kabul ederek özenti duygusu içerisinde sigara içiciliğine yönlendirir. 3-Sigara sömürü sektörünün aracıdır. Sigara ve uyuşturucu sektörü arka planda işlevlerini birlikte yürütürler. Sigara sektörü sömürü sektörünün görünen yüzüdür. Hiçbir bağımlılık maddesi yoktur ki, sigara ile başlamamış olsun. Bütün madde bağımlılıklarının ilk adımı sigara ile başlamıştır. Çoğu zaman simsarlar sigara içerisine madde yerleştirmek suretiyle çocukları zehileyerek uzun vadeli müşteri temin ediyorlar. Bu yolla milyarlarca dolar sömürülerek ekonomik darbeler indirmektedir. 4-sigara fiziksel kirleticidir. İçerisindeki yüzlerce toksik maddenin doku ve organlara sirayet ederek organizmayı kirletmektedir. Özellikle milyonlarca, milyarlarca izmarit çevreyi kirletiyor. Sigara dumanının atmosfere karışmasıyla toksik maddeler havayı kirletmektedir. Hatırı vardır 40 yıl, kahve-i-rui siyahı ikram edene. Hak rahmet eylemeye tütünü icat edene