Alaaddin- Mevlana aksı

Konya, Mevlana diyarı… Her aralık ayında insanlar Mevlana için bu şehri doldurup doldurup boşaltır. Ne kadar belediye reklamlar, anlaşmalar yapsa da yerli ve yabancı turistler ancak Konya’yı otobüsün içinden gezip görüyor. Eğer tur şirketi birkaç yere götürürse kafi… Ha birde uyanık olup Mevlana şekerini kapanlar var bunlar gözü açıklar. Gözünü açmazsan göreceğin iki yer var. Mevlana Müzesi ve Mevlana Kültür Merkezi. Sonra dönersin evine… İşte bu noktada yapılan ve yapılması gereken çalışmalar var. Gelen misafirleri bu şehrin dokusuyla yoğurmak, otobüslerden sokaklara indirmek gerekir. Bunun için elimizde ne cevherler var ne cevherler… Aziziye Cami, Kapu Cami, Bedesten, Şerafettin Cami, Hükümet Konağı, İplikçi Cami, Karatay Medresesi, İnce Minare, Alaaddin Cami… Fark edilmelidir ki bu eserler çizgi çeker edası ile sıralanmış. Bir yürünmeye başlandı mı Alaaddin etrafından dönülüp aynı yere geri varılıyor. E bizlere düşen bu cevheri kullanmak ve insanlara Konya’nın ruhunu yaşama fırsatı vermektir. Bu aks nasıl bağlanır? Bununla ilgili belediyenin çalışmaları olduğunu duyuyoruz fakat inşallah bu bir sokak oluşturmaktan öteye gider. Bir tarih sahnesine çevrilir o çevre… Abartısız ve gerçekçi… Bu yazması kadar kolay bir proje olmasa da bununla ilgili birkaç öneri hakkım olduğunu düşünüyorum. İlk olarak kesinlikle bir yarışma açılıp ünlü tasarımcılar davet edilmelidir. Bu proje kurulan bir ekiple yada bir kaç fikir ile hallolacak vasat bir konu değil. Eğitimli, bilgili zihinler bu fikir yarışmasına katılmalı ve bir kaç şey söylemelidir. Konuyu ortak bir akıllı şekillendirmek ve bu şehri bilgi, tecrübe ve örgütlü olarak şekillendirmek gerek. Evet biliyorum ki bu proje ve yarışma işleri maliyet açısından belediyeyi zorlayacaktır ama Konya Büyükşehir’e yakışan gündelik çözümler yerine 50 yıl sonrası için bir adımdır. Şuan için projeyi tamamlama maliyetleri karşılanmayabilir fakat bu adımlarımızda geri durmayı gerektirmez. Bu çevre içinde bazı sorunlar elbette ki var ve bunlar da göz önüne alınmalıdır. Bu adımlar tamamlanmadan bu proje eksik kalır. İlk olarak geçtiğimiz haftalarda Sayın Uğur Başkan Alaaddin çevresi için bir cephe düzenlemesi yapılacağını duyurdu. Evet gerekli bir adımdı… Alaaddin çevresinde ki mağaza ve kafeler tamamı ile birbirinden aykırı ve anlam verilmez şekilde. Tam bir kargaşa… Alaaddin- Mevlana aks projesinin en önemli adımlarından biri bu görüntü kirliliği! İnşallah Bakan Kurumun desteği ve Büyükşehir’in çalışmaların ile artık Konya, Selçuklu devletine yakışan adımları atmaya başlayacak. Alaaddin cephe düzenlemesi ile şuan ki çirkin görüntünün önüne geçilecek ama tek sorun görüntü kirliliği değil. Kulakları yırtarcasına bir ses kirliliği de mevcuttur. Bu noktada nasıl bir çalışma yapılacağını bekleyip göreceğiz. Zabıta ve belediye yetkililerine çok is düşüyor. İkinci olarak bir başka sorun ise restorasyon olma yolunda ama olamamış Seyir Köşküdür. Evlere şenlik! Karatay medresesi ve Alaaddin Cami arasında ki gözle görünmeyen bağı yırtıp atmaktadır. Bu noktada Uğur Başkana sorular yöneltilse de işi maddi ve manevi anlamda zor görünmektedir. Bu tür sorular sorulduğun da ise siyasetçi kimliği ile sıyrılıp geçiyor. Galiba şuan için başka bir seçeneği de yok gibi… Sonuç olarak düzeltilmesi ve incelenmesi gereken bir çalışmadır. Bu Mevlana Alaaddin aksına yakışmıyor! Üçüncü olarak trafik sorunu; tam bir keşmekeş… Üst ölçekten düzeltilmesi gereken bir problem. Otobüslerle, dolmuş ve araçlar ile ortalık pazar alanı gibi oluyor ki bu da projede amaçlanan tarihi ve uhrevi ortamı bozuyor. Hiç kimse böyle bir kargaşada Selçukluyu Mevlana’yı yaşayamaz. Çalışmalar ile ya araçlar bu yollardan başka yollara aktarılıp, bölge rahatlatılacak yada hiç sokulmayacak. Bununla ilgili tasarımcıların kalemi çalıştırılmalı… Bu projenin dünyaya örnek bir proje olacağına inanıyorum. Bu aks ile insanlar Mevlana’yı, Sultan Alaaddin’i ve tarihi iliklerine kadar yaşayacaktır. Biliyorum zor ama zor olmadan da güzel olmuyor. Saygı ve sevgi ile… mutlumuhammethabib@gmail.com