A milli takım İspanya ile 13. Defa karşı karşıya geldi. Geride kalan maçlarda 7-1 üstünlükleri var. Tarihteki tek galibiyet 1954 dünya kupası elemelerin de İstanbul da ki 1-0 lık sonuç.
Bu maçın nesini yazayım? Montella’ nın gözden çıkardığı oyuncular, Montella’ ya inanılmaz bir ders verdi.
Çünkü mesele oyuncular değil. Sahadaki hiçbir futbolcumuzun bu süreçte bir kusuru yok; aksine hepsi elinden geleni yaptı, hatta teknik direktörün hatalarını dahi kapatmaya çalıştı…
Asıl sorun, basiretsiz kadro tercihleriyle, inatla sürdürülen ukalaca deneylerle Milli Takımı yanlış yöneten Montella’da.
Federasyon bu ısrara devam ettiği sürece, bugün sevindiğimiz sonuçlar yarın kritik karşılaşmalarda yerini büyük hayal kırıklıklarına bırakacaktır.
Çünkü biz sıradan bir jenerasyona sahip değiliz; tam aksine, önümüzdeki on yılı kurtarabilecek kadar yetenekli, potansiyeli çok yüksek bir oyuncu grubuna sahibiz.
Avrupa’nın devlerinin peşinden koştuğu gençlerimiz varken, bu kadroyu yanlış dokunuşlarla heba etmek, affedilemez.
Bu nedenle bugün ikinci olduk, play off oynayacağız “Her şey yolunda” diyerek kendimizi kandırmayalım.
Maç başladı… Prestij dışında hiçbir önemi yoktu zaten. 70 bin kişilik stadın yarısının boş olması da bunun en net göstergesiydi. Dahası, daha 4. dakikada kalemizde golü gördük.
O an içimden sadece şunu geçirdim: “Montella, Montella… Diyorsunuz YA, Alın size Montella.”
Montella, Konya’daki maçtan zerre ders almamış. Aynı hatalar, aynı yanlış anlayış… Çok adamla hücum, çok adamla pres, buna karşın geri alanda kocaman boşluklar.
Üstelik tüm bu bariz hatalara rağmen hâlâ bu basiretsiz teknik adamı göklere çıkaranlar var. Anlamak gerçekten güç…
Montella’nın zayıf rakipler karşısında Uğurcan Çakır’ı oynatıp, iş İspanya gibi zorlu bir maça gelince kaleyi Altay Bayındır’a teslim etmesi, yani Altay’ı timsahların önüne attı.
Buna rağmen Altay, yaptığı inanılmaz kurtarışlar ile Montella’ya gerekli dersi verdi.
DAHASI… Montella’nın adeta gözden çıkardığı oyuncular sahada inanılmaz bir reaksiyon gösterdi. Beş maçtır gol yemeyen İspanya’ya, hem de deplasmanda 42. dakikada Deniz ile golü atmayı başardı…
İlk yarıyı 1-1’lik skorla kapatan Milliler, kazandıkları özgüvenle ikinci yarıya baskılı başladı. Bu baskının karşılığını ise 54. dakikada Salih’in golüyle aldık: 1-2
Son 24 maçta 21 galibiyeti bulunan, iki yıldır yenilgi yüzü görmeyen İspanya karşısında iyi oynadığımız dakikalarda Oyarzabal’ın ayağından tamamen şanssız bir gol yedik. 2-2
Sonuçla ilgilenmiyorum. Benim için asıl önemli olan, Montella’nın gözden çıkardığı oyuncuların hem İspanya’ya hem de Montella’ya verdiği ders.
İkinci yarıda İspanyollara ders vererek maçı 2-2 tamamladık…
Bu maçın ardından, Konya’daki maçın hesabı Montella’dan sorulmayacak mı? Demeden kendimi alamıyorum…