Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Dibin, dibindeyiz: Konya’da barajlar alarm veriyor…

Konya’da su krizi kapıda değil, ne yazık ki kapıyı çoktan kırıp içeri girdi.  Uzun süredir kurak geçen mevsimlerin ardından, artık şehirdeki içme suyu barajlarında kritik eşik aşıldı.  Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Şükrü Arslan’ın deyimiyle, “Çanağın dibine geldik.” Bu söz mecaz değil, tam anlamıyla gerçek. Altınapa Barajı’nın 30 milyon metreküplük kapasitesine karşılık, bugün sadece 1,5 milyon metreküp su barındırıyor.  Bu da doluluk oranının yalnızca %5 olduğu anlamına geliyor.

Diğer içme suyu kaynağımız Bağbaşı Barajı’nda durum nispeten daha iyi gibi görünse de, o da sadece %13 seviyelerinde.  Oysa bu mevsimde, bu oranların çok daha yukarılarda olması gerekiyordu. Peki, bu tablo neden oluştu? Aslında nedenler ortada.  Meteoroloji verilerine göre Konya’nın son 60 yılda yağış alma oranı %20 azaldı. 2025 yılının başlarında beklenen kar ve yağmur gelmedi.  2026 yılı için henüz bir bilgimiz yok.

Kar örtüsü dağlarda birikmedi, toprak suya doymadı, barajlar dolmadı.  Her biri bir diğerini tetikleyen bu zincirleme doğa olayları, bugün musluklarımızdan akacak suyun kaderini belirliyor. Sorun sadece bir yılı ilgilendirmiyor.  Bu, iklim değişikliğinin yerel bir sonucu değil, açık bir uyarısı.  Kuraklık artık geçici bir mevsimsel anormallik değil; kalıcı bir iklimsel gerçekliğe dönüştü…  Konya Ovası’nda yaşayanlar bizler için bu, sadece tarım değil, doğrudan yaşamın tümünü bir tehdit demek.

Bu noktada yapılması gereken yalnızca kısa vadeli çözümler üretmek değil.  Suyun her damlasını yönetmek, geri kazanmak ve israfı önlemek artık hepimiz için hayati bir zorunluluk haline geldi.  Şehir planlamasından tarım politikalarına, bireysel tüketim alışkanlıklarımıza kadar, Her alanda “su farkındalığı” ile hareket etmezsek, bugün yaşadığımız tablo yarının en hafif senaryosu olabilir. Unutmayalım: Su biterse, hayat biter.  Ve biz şu anda, çanağın tam dibini de dibindeyiz.

 

Kaynak: Abdullah LEBLEBİCİ

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

SAVUNMA SANAYİ FUARI

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0