Geçtiğimiz 2 Ağustos Prof. Dr. Metin Sözen vefat etti. Türkiye’deki doğal, tarihsel ve kültürel mirasın önemine uygun korunması, değerlendirilmesi ve tanıtılması amacıyla yoğun çaba gösteren bir bilim insanı olan Sözen’in Safranbolu, Kastamonu, Bursa, Edirne, Uşak, Afyonkarahisar, Denizli, Karaman, Ağırnas, Tokat, Amasya, Gümüşhane, Sivas, Malatya, Elazığ, Kars, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Sille, Gaziantep, İstanbul başta olmak üzere değişik ölçekte yerleşme birimlerinden TBMM’ye bağlı Milli Saraylara uzanan çizgide gerçekleştirilen, kamu-yerel-sivil-özel birlikteliğine dayalı, kalıcı uygulamaları var. İstanbul’daki eski saraylar, müzeler konusunda çalışmaları olmuştur. TBMM Başkanlığı “Üstün Hizmet Ödülü”, Kültür ve Turizm Bakanlığı “Koruma Onur Ödülü”, Vakıflar Genel Müdürlüğü “Vakıf İnsan Ödülü”, “Ağa Han Mimarlık Ödülü” ve Kültür ve Turizm Bakanlığı 2007 yılı “Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”, 2013 yılında ise “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”nü Tarihi Kentler Birliği adına aldı. ÇEKÜL/Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı’nın kurucusudur. Türkiye’de çevre ve kültür öncelikli yeni bir gündem için ülke-bölge-havza-kent ölçeğinde planlama-uygulama çalışmaları yapılması ve bunların hedeflenen amaçlara uygun biçimde yaşama geçirilmesi yolundaki girişimleri, oluşumuna katkı sağladığı Tarihi Kentler Birliği’nin 2000 yılında kurulmasıyla somut sonuçlara yöneldi. Tarihi Kentler Birliği, koruma çalışmalarını teşvik etmek amacıyla düzenlediği Kültürel Mirası Özendirme Yarışması kapsamında, “Metin Sözen Koruma Büyük Ödülü”nü TKB üyesi belediyelere her yıl takdim ediyor. Selçuklu Belediyesi Tarihi Kentler Birliği üyesi olmuştur.
Kültürel birikimin yitirilmeden tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla önderlik ettiği, katkıda bulunduğu, ulusal ve uluslararası ödüller alan belgesel film çalışmaları; öncelikle “Mimar Sinan” olmak üzere geçmişin önemli mimarlarını, dönemlerinin yapısı içinde değerlendiren çok yönlü araştırma ve yayınları bulunmaktadır. https://www.cekulvakfi.org.tr/prof-dr-metin-sozen-biyografi
Bizim hoca ile irtibatımız Selçuklu Belediye Başkanlığı esnasında Sille imar planı ile oldu. Sille’de modern bir düğün salonu yapılmıştı, tarihi yapıyla ilgili bazı küçük çalışmalar da olmuştu. Sille’nin tarihi dokusunun korunması amacıyla yaptığımız çalışmalarda Hoca bize büyük destek verdi. Konya ziyaretlerinde belediyemizin davetlisi olmasa bile özel bir önem verir, diğer yerlerdeki akşam yemeklerini bile iptal eder bizim, Sille’deki kuru fasulye, pilav sohbetini tercih ederdi. Mimari eserler yanında somut olmayan kültürel miras konusunu ele alarak toplumun bir bütün halinde gelişmesi üzerinde durmuştur.
Yine Zazadın Hanı restore edilirken bir grup mimarla burayı görmeye gittik. Hanın taşlarında ustaların damgaları olur, Hoca Anadolu hanları konusunda çalışması olduğu için bu restorasyonun önemini anlattı. Ziyarette başka bir mimar hoca restorasyon aksaklıklarını dile getirdi, bu bizim için faydalı oldu. Ancak Metin Sözen’in üslubu eleştiride bile yapıcı olmak şeklinde olduğundan sonuçta daha rahat iş yapıyordu. Bu sebeple teşkilatçılığı akademisyenliğinin önündeydi.
Sille, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemi Konya’daki mimari eserleri Selçuklu Belediyesi olarak hazırladıktan sonra biraz da hocadan cesaret alarak Anadolu’daki Selçuklu eserleri albümünü hazırlamaya karar verdik. İbrahim, Ahmet ve Fevzi arkadaşlarımız Selçuk Üniversitesi’nden Haşim Karpuz ve Eravşar hocalarımızın da desteğiyle bu çalışmaya başladık. Metin Hoca bu çalışmamızı dönemin Kültür Bakanına İstanbul Boğazındaki Şerifler Yalısında Tarihi Kentler Birliği toplantısında takdim etti. Bakan Bey: bunu yapanların elini öpmek gerekir deyince, Hoca hemen yakınında olan beni çağırdı: işte bu eli öpün dedi. Bu yönüyle de hoca hem çalışmaları takdir ediyordu, hem de devletin bu çalışmalara katkısını önemsiyor. Bu sebeple Hoca Anadolu’nun pek çok yerinde büyük eserler bıraktı.
Büyük Selçuklu Eserleri albümünü yapmak için yine hocadan görüş almamız bize cesaret verdi, resmi işlemlerini başlattık, bizden sonraki arkadaşlar Konya Aydınlar Ocağı’nın öncülüğünde bitirdiler ve albüm beş cilt halinde yayınlandı. Ancak eserlerde ne hocanın ne de bizim ismimiz yer almadı, hatta galaya bile çağrılmadık. Bunu bir sohbet esnasında değerlendirmemizde Hoca “önemli olan işin yapılması, hizmetlerin yapılması, amacın gerçekleştirilmesidir bizi hatırlayan hatırlayacak” diye üstünlüğünü gösterdi.
Belediye başkanı iken Avrupa Konseyi üyeliği yaparken bir İngiliz sekreter vardı, Güneydoğu konusunda çok meraklıydı. Bir gün Sille’ye geldi ve bana ilgisiz şekilde Güneydoğu konusunu sordu. Ben de ülkenin bütünlüğü Türk, Kürt, Çerkez, Arap ve diğer bütün grupların bir bütün olduğunu ve bunların azınlık olmadığını Lozan’da da teyit edildiğini söyledim. Arkasından başta Diyarbakır olmak üzere bölgedeki mimari eserleri hangi devletle anıldığını sordum. O da bana Osmanlı, Selçuklu ve beylikler diye cevap verdi. Bu konuyu Sözen hocaya aktardığımda hemen kütüphanesinden bir kitap getirdi ve bana hediye etti, “Diyarbakır’da Türk Mimarisi, Diyarbakır’ı Tanıtma ve Turizm Derneği , 1971”.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’ni kurarken Mimarlık bölümünün açılmasına da karar vermiştik o konuda pek çok çalıştay yaptık. Bunlardan birisi de Metin Sözen hocayla… Hoca hem kurucu vakfı, hem de misyonumuzu bildiği için İstanbul’da Teknik Üniversitesinden Prof. Erol Gürdal ve Prof. Oktay Cansın ile beni tanıştırdı. Gerçekten Hoca insanları tanıyordu, insanların iş yapmaları için özelliklerini bilerek tutmalarını önemsiyorum.
Metin Sözen milli kültürümüzü, eserlerimizi değer veren koruyan ve yeni nesillere aktarılmasında uğraşmış bir kültür adamımızdı. Kültürünü, medeniyetini aşağılamadan değerlendiren ve bunu uluslararası arenada da dile getiren birisidir o… Aynı zamanda çevreye duyarlı, teknolojinin gelişimi konularında da önemli çalışmaları olmuştur. Oğlumun düğünü olunca hediye olarak, evliler için ağaç dikildiğine dair bilgi göndermişti. Son olarak da geçen yıl 24 Nisan 2024 günü kendisini Çekül Vakfı’nda ziyaret etmiştik.
Gerçekten kendisinden çok şeyler öğrendim; kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.
Kaynak: Adem Esen
Yeni Medya ve haberleşme hukuku