Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Hisseli Harikalar Kumpanyası Değil, Gerçek FUTBOL İstiyoruz…

Perde yeniden açılıyor. Ancak bu sahne; ne yenilik vaat ediyor, ne de umut.
Zira karşımızda yine senaryosu önceden yazılmış, oyuncuları önceden belirlenmiş, sonucu bile tahmin edilen bir “futbol tiyatrosu” var.
TFF Başkanı’nın geçen sezon başındaki “Bu bir tiyatro, millet seyretmekten bıktı” açıklamasını hatırlıyoruz.
Ne acıdır ki, bu sözler yalnızca afişte kalmış, icraatta karşılığı olmayan bir slogana dönüşmüştür.
Çünkü 2024-2025 sezonu, daha başlamadan önceki sezonun neredeyse kopyası gibi önümüze serildi.
İki takım: Galatasaray ve Fenerbahçe.
Diğerleri ise puan tablosunun gölgesinde, yalnızca lig fikstürünü tamamlamakla meşgul.
Ligin üçüncüsü ile birincisi arasında 31 puan fark varsa, bu rekabet değil, açık seçik tekelleşme demektir.
Sahnede Tiyatro Devam Ediyor, Ama Salonda Seyirci Azalıyor. Verilen sözlerin aksine, futbolun sahnesinde aynı oyun yeniden sahneleniyor.
Ancak bu kez seyirci daha az. Çünkü izleyici artık futbol değil, ekonomik güçlerin şovunu izliyor.
“Para sahada oynuyor, takımlar ise sadece rol yapıyor.”
2025-2026 sezonu için de senaryo şimdiden belli:
Bir kulüp 75 milyon avroya yıldız transferi yapacak, diğeri 25 milyon avroya kiralık oyuncularla vitrin süsleyecek.
Diğer kulüpler mi? Ya stat arazilerini satacak ya da borç batağında makbuzla bağış toplamaya devam edecek.
Yayın gelirlerinin ezici çoğunluğu “büyük” kulüplere aktarılırken, geri kalanlar yalnızca figüranlık görevi üstlenecek.
Bir zamanlar Anadolu kulüpleri düşük bütçeyle de olsa başarı hikâyeleri yazabiliyordu. Bugün bu olasılık bile ortadan kaldırıldı. Artık yatırım yapamayan kulüplerin başarısızlığı garanti.
Türk Futbolu “Oyun” Değil, “Adalet” Bekliyor
Futbolun gerçek patronları, bu çarpıklığı görmek zorunda.
Yayın gelirlerinden sponsorluklara, vergi avantajlarından TFF kararlarına kadar tüm düzen futbolun tepesindeki birkaç kulübün lehine şekillenmiş durumda.
Bu düzen sürdükçe; transfer yasakları, FIFA dosyaları, puan silmeler, lisans ihlalleri, maaşını alamayan futbolcular ve kulüp önlerinde yapılan protestolar normalleşmiş gündemimiz olmaya devam edecek.
Adaletin olmadığı yerde yarışma olmaz. Yarışmanın olmadığı yerde ise ne rekabet kalır, ne heyecan, ne de seyirci.
TFF ve Kurullarına Açık Çağrım. Türk futbolunun artık bir yeniden yapılanmaya, köklü bir reforma ihtiyacı var.
Bu lig, birkaç zengin kulübün “oyun alanı” olmaktan çıkarılmalı.
Gelirler adil dağıtılmalı. Kurallar herkes için eşit uygulanmalı. Rekabet, parayla değil planlamayla, adaletle, akılla şekillenmeli.
Aksi takdirde… Seneye yine aynı yazıyı kaleme alırız.
Ve bir sonraki yıl… Ve ondan sonraki yıl…
Çünkü “Hisseli Harikalar Kumpanyası”ndan bıktık. Biz artık gerçek futbol istiyoruz!

Kaynak: Abdullah Leblebici

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

AK PARTİ SAHAYA İNDİ!

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0