İyiyi kötüden ayırmak anlamında zaman zaman kullandığımız deyimdir “sapla samanı karıştırmamak” deyimi…
Bu cümleyi günlük hayatımızda, karşılaştığımız olaylar ve insanlarla ilgili olarak sıklıkla kullanırız. Doğru veya yanlış kimi zaman bunun kararını biz verebilirken kimi zaman iş bilirkişiye veya hukuka mahkemeye kadar gider. Bu aşamadan sonra işin aslı gerçeği o makamlarda belli olur.
Peki, her doğruyu veya yanlışı olduğu gibi kabul etmek gereklimidir bunun değerlendirmesi de elbette vicdanlara bırakılır.
Bu açıklamayı son aylarda sıklıkla duyduğumuz ve Konya’mızın önemli markalarının yaşadığı süreçlerle alakalı yapıyorum. Bildiğiniz veya duyduğunuz üzere özellikle son zamanlarda şehrimiz için önemli markaların Konkordato ilanlarını duyuyorsunuz. Şehir adına önemli değerler çeşitli sebeplerden dolayı bu yola başvuruyorlar. Dolayısıyla da duyulduğunda “battı gitti uçtu patladı” gibi değerlendirmeler yapılıyor.
Peki nedir bu Konkordato ve ne anlama geliyor ?. Hukuksal karşılığı nedir?
Bu konuyla alakalı kaynaklara baktığınızda; Konkordato, borçlarını ödeyemeyecek durumda olan ve finansal dengesi bozulmuş olan firmaların borçlarını yeniden yapılandırması ve böylece toparlanma imkanına sahip olmaları için ilan edilir. Firma alacaklıları ile borçlarını tekrar yapılandırır şeklinde cevap bulabilirsiniz. Peki, bir şirket konkordato ilan ederse ne olur? diye sorduğunuzda; Konkordato başvurusu onaylanan şirketler, geçici olarak devletin koruması altına girmiş olurlar. Konkordato ilan eden şirketlere, (mahkemenin belirlediği zaman diliminde) alacaklılar haciz işlemi yapamaz, bankalar kredi borçlarını tahsil edemez ve ipotekler satışa çıkarılamaz cevabı ile karşılaşıyorsunuz.
Son olarak Konkordato kaç yıl sürer sorusuna ise ; Kesin mühlet süresi bir yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre içinde borçlu, konkordato komiserleri gözetiminde faaliyetlerini yürütmeye devam eder. İhtiyaç halinde mahkeme kesin mühlet süresini altı ay daha uzatabilir. Bu şekilde konkordato süreci toplamda en fazla yaklaşık 23 ay sürebilir deniliyor.
Olayı kısaca anladığımıza göre şimdi bu durumu iyiye kötüye kullananlarında varlığını unutmamak gerekiyor. Kimi şirket gerçekten kendisini toparlamak için böyle bir yola başvururken kimisi farklı art niyet düşünceyle bi yola girdiğini görmek gerek. Bunun kararını kişiler yorumlamaktan öte hukuk yorumlar ve karar verir.
Ancak bazı şirketleri bu yola sevk eden gerekçelerin de yanlış kararlar olduğu kadar özellikle aile şirketlerinde aile içi anlaşmazlıklar veya günümüz ekonomik durumu da etkileyebiliyor.
Yani işinde gücünde olup yılların markası olmuş firmaların bu kararını art niyetle yorumlamaktan öte öncelikle iç durumlarının farklı olduğunu düşünmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Bu konuyla alakalı Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Konya Şube Başkanı Yusuf Çimen’in geçtiğimiz hafta yaptığı basın toplantısındaki açıklaması da dikkatle okunması gerek diye düşünüyorum. Konuyla ilgili sorulan soruya verdiği cevapta ‘Pazardaki daralmanın ortada olduğunu’ kaydeden ve işini düzgün yapan firmaları tenzih ederek konuştuğunu dile getiren ASKON Konya Şube Başkanı Yusuf Çimen, “İşletmecilerin bilinçli olması gerekiyor. Maliyet hesabı yapılmalı. ‘Param var, arazimi sattım komşumuz şu işi yapıyordu ben de parayı oraya yatırdım.’ Bu anlayış; komşuyu da çalışanı da sektörü de mahvediyor. Şu anki daralma sadece Türkiye’ye özgü değil, dünya genelinde de sorunlar yaşanıyor. Ekonomik sıkıntı var mı? Var. Konkordato çeken firma sayısı fazla mı? Fazla. Bu, dünyadan bağımsız değil. Biz, payımıza düşeni yaşıyoruz.” açıklamasıyla durumu özetlemiş oldu.
Yani yapılan yanlışlar olduğu gibi üstesinden gelinemeyecek nedenlerin olduğunu da unutmamak gerekiyor. Zaten konkordato ilanı sonrası bazı firmaların kamuoyu açıklamalarına bakıldığında da iyi niyetli davranışları görmek mümkün.
İnşallah bundan sonraki süreçte bu sıkıntılar ve sorunlar yaşanmaz ve şirketlerimiz yine istihdama ve üretime katkı sunmaya devam eder.
Bizlere de düşen de böylesi süreçlerde yargısız infaz yapmayıp sapla samanı karıştırmamaktır.
Kalın sağlıcakla…
Kaynak: Muhammet Gümüş
DÜRZİ AYAKLANMASI