NORMALLEŞME SÜRECİ

Saygıdeğer dostlar, 17 günlük bir tam kapanma süreciyle birlikte bugün normallşemeye ilk adımı attık. Bu zaman dilimi içerisinde bir taraftan Ramazan-ı Şerif’i idrak ederken diğer taraftan bayramı yaşadık. Ziyaretin yasak olduğu, çocuklar tarafından bayramlık kıyafetin dahi sergilenemediği bir bayram…

Şehirlerarası trafiğin durma noktasına geldiği, şehir içi trafiğin belli istisnalar dışında yapılamadığı bir süreç. Ebeveynlerin, anne ve babanın, hısım akrabanın zorunlu olarak ziyaret edilemediği bir Ramazan Bayramı. Bayramın bu şekilde kutlanacağı- adına kutlama denirse- Ramazan içerisinde belliydi. Şimdi düşünmek lazım, anne ya da babası kendi isteği doğrultusunda tek yaşayanların bayramı nasıl geçmiştir?
Tüm bu olumsuzluklara rağmen mübarek Ramazan Bayramı’nı idrak ettik. Bardağın dolu tarafından bakılacak olursa da en azından bayram ve cuma namazını cemaatle, camide idrak etmiş olduk. Korona illeti bıkmıyor, usanmıyor, bir hayli de inatçı. İnsanlığın yaşantısını dizayn etmeye devam ediyor.
Eleştiriye açık konularımız da bir hayli var, ne yazık ki! Pandeminin olmadığı yıllarda AVM’ler bayramın 1. ve 2. günü kapalı olurken 3. bayram günü açılırdı. Tam kapanmanın uygulandığı ve tedbirlerin üst düzeyde tutulduğu bayramda AVM’lerin bayramın tüm günlerinde açık olmasına anlam veremedik. Bir diğeri, pazar esnafının serzenişi şu oldu: Pazar yerlerinde 7 ve 15 Mayıs Cumartesi günleri pazar kurulması kararlaştırıldı. Vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması adına olumlu bir uygulama. Peki pazar yerine çıkan ve geçimini buradan sağlayan yumurtacı ve benzeri esnafa bu yasak niye?
Ticaret ehli insanlar zor durumda ancak sabrediyor, dillendiremiyor. Bunu herkes biliyor. İş yeri kirası ve evinin geçimini düşünen küçük esnaf ümidini bayram alışverişine bağlamıştı, hayal kırıklığı yaşadı.
Koyduğumuz kurallların uygulanabilirliğinin tartışılması lazım. Tam kapanmadaki bir kuaför kardeşimizin iş yerini kapattık. Doğru olanı yaptık. Peki insanlar traş olacak mı? İlla ki olacak. Berberlerin ev ev gezdirilmesine ne demeli? Önümüze baktığımızda, tam kapanma sürecinden sonra hayatımızda hangi değişiklikler olacak? 62 binler civarında pik yapan pozitif vaka sayısı, bayramın son günlerinde 11 binler civarına indirildi. Turizm sezonu öncesinde günlük vaka sayısı 5 binlerin altına çekilir muhtemelen. Dolayısıyla bir taraftan ekonomi ve turizm çarkları dönerken diğer taraftan da “koronik seyir” devam eder. Bilmem kaçıncı pikleri inşallah görmeyiz. Mücadelede iki önemli silahımız var; birincisi aşı, ikincisi ise koronanın ilacı. Daha aşı problemimizi çözemedik, kısa vadede çözüm görünmüyor. Koranın ilacı da henüz bulunabilmiş değil. İnşallah aşıyı temin eden şirket ya da ülkeler vaddettikleri aşı miktarının teminini de sağlarlar. Sahi, Biontech aşısının mucidi Türkler, kendi ülkelerine bir öncelik tanımıyorlar mı, tanıyamıyorlar mı? Aşıyı bulan “iki Türk” diye göğsümüzü kabartmamıza değsin.
Sıkıntılı bir süreç bizi bekliyor. Salgının pik yapmasının en önemli sebebinin okul ve öğrenciler olduğu herkes tarafından bilinmekte. Genç ve öğrenci nüfusunun çok yoğun olduğu ülkemizde, taşıyıcı durumundaki bu yavrularımızı ne yapacağız? Yüz yüze eğitimin sağlanması lazım. Diğer yandan salgın okulların açılmasını dört gözle bekliyor.
Tabiri caizse tam kapanma döneminde dişini son kez sıkan esnafın durumu ne olacak? Astronomik rakamlara ulaşan iş yeri kiralarının ödenmesi başlı başına bir problem. Ayrıca pandemi sürecinde insanlarımız mecburi olarak internet alışverişine geçiş yaptı.
İnsanoğlunun belli ölçüler dahilinde inancını eleştirseniz bile müsamaha gösterebiliyor. Ancak cebine, kasasına, kesesine dokunduğunuz anda feryadı basıyor. Biraz da yetiştirme tarzındaki yanlışlıklardan dolayı kapitalist bir toplum oluşturduk maalesef.
17 Mayıs’tan sonraki zorlu süreci hep birlikte göreceğiz. Bu zorlu süreçte umarız en uygun ve rantabl çözümü bulur yöneticilerimiz. Bu süreçte çok dikkatli davranmakta fayda var. Yurt dışı ve yurt içindeki yerli işbirlikçilere meydanı boş bırakmamak lazım. Unutmayalım bir esnafın devrin başbakanına fırlattığı yazar kasa ve ardından gelen eylemleri gördük. Büyük devlet olmanın tecrübesiyle, vakarıyla önümüzdeki zorlu ve çetin sınavdan en az yara alarak çıkarız inşallah.
Geçmiş bayramınız mübarek olsun.