YARALAR SARILIYOR

Tam 22 gün oldu bugün. Yüzyılın felaketinin yaşandığı gün itibari ile ve o günden bugüne acı, hüzün ve umutsuzluk ilk günkü gibi devam ediyor olsa da, açılan o derin yaralarda nispeti ölçüsünde sarılmaya devam ediyor.
Kolay mı böylesi derin bir yarayı sarmak, kolay mı yok olup gidenlerin yerini doldurmak, kolay mı akşam baş koyulan yastığın moloz yığınlarıyla kaybolmasına şahit olmak…
Asla kolay değil ve hiçbir zamanda bu yıkımın enkazı insan ruhundan kalkmayacak. Şehirlerdeki, caddelerdeki enkazı kaldırmak belki göz önünde temizlik sağlayacak ancak o enkazın yerlerinde hatıralar, hayaller ve gelecekler hep gömülü kalacak.
Ama hayat devam ediyor ve umutların tekrar yeşertilmesi de gerekiyor. Bunun için ilk günden bugüne millet devlet el ele mücadele ediyor. Yardımlar durmadan bölgeye ulaştırılıyor. Tabi bölgenin ötesinde Türkiye’nin dört bir şehrine nakledilen depremzede aileler içinde bulundukları şehirlerde ciddi organizasyonlar gerçekleşiyor.
Şehrimizde de bu organizasyon aralıksız sürüyor. Belirlenen yerleşim yerlerinde kalan ailelerin yanı sıra evlerde kalan ailelere de yardımlar ulaştırılıyor. Yaşadığımız bu acının yaraları elbette sarılmak zorunda ve bunun için gece gündüz demeden çok ciddi bir çalışma gerçekleşiyor.
Mevcut bölgelerdeki barınma sorunu çadırlarda devam ediyor olsa da bazı bölgelerde konteyner kentler artık aktif olarak kullanılıyor. Gerekli sosyal yaşam alanları da hızlıca düzenlenip depremzede kardeşlerimizin kullanımına açılmış durumda. Öte yandan öğrencilerin eğitimlerinin aksamaması için konteyner kentlerde anaokulları, ilkokullar ve ortaokullar kuruldu. Ancak gelecek adına yapılacak olan kalıcı barınma alanları daha bir önem arz ediyor.
Bu nedenle bazı bölgelerde depremzedeler için ilk etapta yapılacak konutların temelinin kazılmasına başlandı. TOKİ kanalıyla inşa edilecek konutların zemin etütlerinin yanı sıra gerekli tüm incelemeleri büyük bir hassasiyetle yapılarak temellerin kazıldığı öğrenildi. Ancak bu çalışmalara bile laf söyleyenlerin olduğunu da üzülerek takip ediyorum.
Ya yüzyılın felaketi yaşanmış, insanlar artık mevcut evlerine dahi girerken bir kere değil on kere düşünürken yapılacak olan yeni konutların aceleye getirildiğini ve zeminin yeterince incelenmediğini söyleyenler var. Bu söylemler her şeyden önce bölgede gecesini gündüzüne katan o insanlara hakaret olur. Allah'tan korkun, bu aşamadan sonra aceleyle iş yapılıyor, hata ediliyor, gibi söylemler kimseye bir şey kazandırmaz. Sonuçta TOKİ yaptığı işlerin sınavını bu felakette vermiş, başarılı bir şekilde alnının akıyla çıkmıştır. Şimdi bu kuruma nasıl leke sürülebilir, yazıktır günahtır. Depremzede kardeşlerimizin kalıcı konutlara yerleşmesini sağlamak ve hayat düzenlerini oluşturmak elzemdir. Bunun için de boşa harcanacak 1 dakika dahi olmadığını düşünüyorum.
İşte böylesi lekelemelerin önüne geçmek ve yapılanların doğruluğunu anlatmak için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezince, Kahramanmaraş merkezli depremlerle ve sonrası ile ilgili olarak eksiksiz çalışma yapılıyor. Bildiğiniz gibi gerek o acılı dönemde gerekse de sonrasında ciddi bir bilgi kirliliği ve yalan yanlış bilgiler sosyal medyada dolaştı durdu. Hala yapılan yalan yanlış bilgilendirmeler oluyor. Bu nedenle de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi yalan haberleri kaynakları ve doğru bilgilerle çürüterek vatandaşlara doğru bilgileri sunuyor.
Benim anlamadığım hala bu acılar üzerinden yalan yanlış bilgileri yayarak halkı yanıltmaya yönelik nasıl bir vicdanla ortalık bulandırılıyor. Ülke olarak herkes acıyı bir şekilde paylaşırken oturduğu yerden ahkam kesip insanları galeyana getiren zihniyetlerin varlığı bu ülke için gerçekten züldür.
Şimdi boş beleş laf yerine dolu işler yapma ve bunları sekteye uğratmama vaktidir. Hayat devam ediyor ve yaralı olan depremzede kardeşlerimizin yaralarına küçük de olsa merhem olma vaktidir. O nedenle bu zorlu ve süreci hep birlikte aşmak için maddi manevi yardım ve destekle üstesinden geleceğiz İnşallah.
Kalın sağlıcakla…