UYUŞTURULUYORUZ GALİBA!..

Önceleri de ifade etmeye çalıştık. Yaşam standardının yükselmesi ile birlikte legal yollardan, illegal yollara geçerek egomuzu tatmin etmeye çalışıyoruz. Bir toplumu mahvedebilmenin, perişan edebilmenin anahtarı aileyi parçalamaktan geçiyor.

Anne babanın işinde gücünde çalışması neticesinde çocuklar başıboş, kontrolsüz ve tutanın elinde kalıyor. Evlatlarımız uyuşturucu batağına çekildikten sonra tüm olumsuzluklar meydana geliyor. Akran zorbalığı, büyüklere saygısızlık, Anne baba ve ebeveynlere itaatsizlik ve bir düzine kötü huy ve hareket. Sonucu nereye varacak bu işin derseniz “Huzur Evi”. İleriyi de düşünerek bol miktarda huzur evi yapmamız lazım. Zira bu memlekete emeği geçmiş güzel insanlara kim bakacak.

Pek de dillendirmek istemediğimiz hastanede yapılan tahlillerdeki kandaki yabancı madde oranı. Tazecik körpe yavrulara ikram edilen (özellikle okul önlerinde) bir ciklet, bir simit, belki de bir şeker yavrularımızı uyuşturucu bağımlısı yapıyor. Anne babanın çok kutsal işleri var. Rızıklarının peşindeler. Sonra ne mi oluyor. Bırakın anne babanın çalışması nine dede çalışsa dahi torunun uyuşturucu masrafını karşılayamıyorlar.

Gündemi meşgul eden uyuşturucu olayları daha fazla görülmeye başladı. Haydi gençlerimizin fan’lığını yaptığı ünlülerimizin yabancı madde kullananları duyuyorduk yeni sektörlerde dahil olmaya başladı. Tahlil neticelerinde bir suistimal olsa zaten reddederlerdi. Kimisi pozitif, kimisi negatif çıkıyor. Tahlile itiraz edemezler. Niçin derseniz ünlü orada, kanı kolunda, kişi kendisinin de günahını, sevabını, kullanıp kullanmadığını senden benden iyi bilir.

Son haftada uyuşturucu kullanım trafiğinde medya sektörünü de görmekteyiz. Testler yapılıyor. Kimi pozitif kimi negatif çıkıyor. Pozitif çıkanlardan bir itirazda görülmüyor. Dahası kan tahlillerinden kimin (isimlerini vermek istemiyorum) hangi tür uyuşturucu kullandığını da tek tek çıkartıyorlar.

En kötüsü de şu insan kendi kendini uyuşturduktan sonra anne, babasını pencereden de atıyor. Fuhuş dahil her türlü rezalete de giriyor. Ama beyin bedenden ayrılıyor. Sonrada çıkıyor ağzını doldura doldura “15 yılda edindiğim itibarımı 15 dakikada bitirdiler.” Hırsızın hiç mi suçu yok derler.

Sen halkın sana karşılıksız sunduğu sevgiyi, itibarı kötü niyetli kullan, çalışma arkadaşlarınla birlikte alem yap ondan sonrada birilerini suçla. Ama haklarını vermek lâzım kazandıklarının hakkını veriyorlar. Avrupa’nın en lüks yerlerinde kalıyorlar, uyuşturucunun da en pahalısını kullanıyorlar. Ben söylemiyorum kandaki yabancı maddeleri bulan laboratuvardan çıkan sonuçlar söylüyor.

Şunu ifade edelim. Ünlüler kervanından başlayan bu süreç, medya sektörü ile devam ediyor. Olası ama ne yapılacak bilmiyoruz diğer sektörlere de sıçrarsa ne olacak.

Büyükler en iyisini bilir ancak AMATEM, Emniyet, Üniversiteler, Yerel Yönetimler, Sivil Toplum Kuruluşları, Vakıflar hülasa toplumun dinamikleri harekete geçmeli. Geç kalmadan harekete geçmelidir.

Ekonomik bağımsızlığını kazanan ve hoşuna da giden ebeveynlerin çocukları ile ilgilenmeleri gerekiyor. Başka alternatifimiz yok. Evlatlarımızın kontrol altında tutulması lâzım. Gençleri kafelere bırakıp dizimizi dövmeyelim. Çözüm tek.

Ailenin kurtarılması

Rabbim kolaylık versin

İşimiz toplum olarak zor.