Kıymetli okurlar, Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca birtakım blokların arasında kalmış, zaman zaman yanlış kararlar verilmesi istenmiş, bu blokların bir diğerini tercih ettiğinde diğer bloklar tarafından zapta ve ambargolara maruz kalmıştır.

Türkiye’nin yakın geçmişine baktığımız da 1960’lı yıllarda Adnan Menderes hükümetine baktığımız zaman öncelikle ABD ziyaretlerini görüyoruz, sonrasında gerçekleşen Türkiye-Orta Doğu devletleri arasındaki anlaşmalar, ABD bloğunun hoşuna gitmeyecek ve Türkiye’yi siyasi olarak yıpratma çalışmalarına başlayacaktır. Özellikle dış politikada kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmenin önemini savunan Adnan Menderesin siyasi hayatı da bu düşüncelerinden ötürü uzun olmamıştır.

Yine Aynı şekilde 28 şubat sürecinde Necmettin Erbakan’a yapılanlar; Necmettin Erbakan hocanın da iç politikada üretimi ve gelişimi, dış politikada ise tam bağımsızlığı önemseyen ABD kutbundan tamamen uzaklaşan, doğu ve orta doğu kutuplarıyla ittifak oluşturma gayreti içerisinde olduğu için yine siyasi hayatı çok uzun sürdürülmeyecektir.
Günümüz dış politikasına baktığımızda 2013 Tarihine kadar ABD ile yakınlaşmaları görüyoruz, elbette ki bu esnada orta doğu ve doğu bloklarını es geçiyoruz. Avrupa ile sürekli olan mesafeli anlaşmalar…

2013 yılından sonrasına baktığımızda Orta Doğu ve Doğu blokları ile yakınlaşmaların yanında İslam Coğrafyasına yapılan adımlar arttırılmaya başlanıyor. Afrika da sömürü düzenine karşı Libya da başlatılan siyasi ve askeri adımlar hız kazanıyor ve tabi bu adımların sonucu olarak Avrupa ile karşı karşıya geliyoruz.

Geldik 2021 yılına sevgili okurlar… Yazımızın başında da söylemiştik ya biz ne zaman dış politikada kesin karar alsak diğer bir kutuptan darbeye maruz kalıyoruz. Son 20 yıl içerisinde ılımlı bir dış politika izlendi her kutbu ilmi siyaset ile tabiri caiz ise oyaladık. Lakin şuan Gerçekleşen pandemi süreci dünyanın eksenini doğuya doğru kaydırmaya başlamış süper güç ABD, Doğuyla olan savaşını kaybetme düzeyine gelmiştir. Dünyanın ekseni doğuya doğru kayarken bizim de dış siyasette Rusya ve Çinin yani Doğu bloğunun ( Şangay 5’lisi) yanında yer almamız doğru karar gibi gözükmekte.
Şahsi düşüncem gerçekleşen 17 günlük Tam kapanma süreci, her ne kadar Pandemi’nin gidişatı, sağlık sektörü için yapılmış gözükse de, şu süreç içerisinde atılan siyasi adımlar, siyasi görüşmeler, kapanma sonrasında ülkenin hem dış politikada atacağı adımları hem de iç politikada ki terörle mücadelenin de içinde yer aldığı, ekonomik buhranı atlatmak adına bir düşünme ve strateji kurma fırsatı olarak değerlendirmekteyim.

Fatih ARSLANPINAR