Konya HAFİF YAĞMUR 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

SÜNE

Konya Ovası, Türkiye’nin tahıl ambarı. Her yıl milyonlarca ton buğdayın yetiştirildiği bu topraklar, sadece çiftçiler için değil, ülke ekonomisi ve gıda güvenliği açısından da stratejik öneme sahip. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da başakların gizli düşmanı olan süne zararlısı, üretimin önünde büyük bir tehdit oluşturuyor.
Süne, özellikle buğdaya zarar veren bir böcek türü. Ergin ve larva döneminde başağa zarar vererek daneyi emiyor, bu da kaliteyi düşürüyor ve verim kaybına yol açıyor. Bazı yıllarda bu kayıp %70-80’leri bulabiliyor. Bu nedenle süne ile mücadele sadece tarımsal bir mücadele konusu değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir zorunluluk haline geliyor.
Konya Ovası’nda mayıs ayı demek, hem başakların yeşermesi hem de bu başaklara yönelen bir tehlikenin yeniden kapımızı çalması demektir. Süneyle mücadelede zaman bilgi ve birlik şartdır.
Yıllardır bu köşede defalarca yazdık; anlatmaya, uyarmaya çalıştık. 2021’de “Hububat Zararlısı Süne Nedir?” başlıklı yazımda, bu zararlının hem fizyolojik özelliklerini hem de çiftçimize verdiği zararı detaylıca ele almıştım. O yazıda şu ifadeyi kullanmıştım: “Süne, başaklarda gizlice ilerler. Görünmez ama etkisi büyük olur. Kaliteyi düşürür, verimi azaltır. Hele ki zamanında fark edilmezse, tüm emek boşa gider.”
Bugün hâlâ aynı şeyleri yaşıyoruz. Sahada süne popülasyonu artıyor ve bu artışı ancak dikkatli bir göz, sürekli bir takip ve doğru bir zamanlama ile yönetebiliriz. İl/ilçe müdürlüğü teknik danışmanları, Ziraat Odaları tarım danışmanları, Serbest tarım danışmanları bu yıl da erkenden sahaya indi. Süne mücadelesinde başarı; zamanlama, koordinasyon ve çiftçi bilinciyle sağlanıyor. Erken kışlak çıkışlarının ardından yapılan sürveyler (zararlı yoğunluğu tespiti), ilaçlama zamanının doğru belirlenmesinde kritik rol oynuyor. Bu yıl özellikle Karapınar, Cihanbeyli ve Altınekin bölgelerinde yoğun süne popülasyonları gözlemlendi.
Süneyle mücadelenin başarıya ulaşmasında çiftçi ve sahadaki Tarım danışmanları İl/İlçe Ziraat mühendislerinin takım çalışması büyük önem taşıyor. Bu noktada sahada en çok emek verenlerden biri de Uzman tarım danışmanlarıdır. Uzman Tarım danışmanı saha deneyimi olan Tarım ve Orman bakanlığı tarafından yetkilendiren Ziraat Mühendisleridir.
Bilgi ve Bilinç Olmadan Mücadele Eksik Kalır
2021’in bir diğer yazısında şöyle demiştim: “Süneyle mücadelede en büyük eksiklik, bilgisizliktir. Zararın farkına vardığımızda çoğu zaman iş işten geçmiş olur.”
Bu cümle bugün hâlâ geçerli. Çiftçimiz artık daha bilinçli, ama hâlâ bireysel hareket edenler, ‘benim tarlamda bir şey olmaz’ diyenler var. Oysa süne bölgesel bir tehdittir. Komşu tarlada mücadele yapılmazsa, sizin tarlanız da zarar görür. Bu yüzden toplu hareket, koordinasyon şarttır.
Doğal Dengeyi Unutmadan
Her zaman savunduğum bir diğer konu da şudur: Süneyle mücadelede sadece kimyasal ilaçlara bel bağlamamalıyız. Doğal düşmanları korumalı, anızları doğru yönetmeli, biyolojik dengeyi bozmamalıyız. Unutmayalım, doğaya verdiğimiz her zarar, dönüp dolaşıp yine bizi bulur.
Her Başak Bir Umuttur
Bu topraklarda her buğday başağı bir emekle büyür. O emeği korumak hepimizin görevidir. Süneye karşı verilen mücadele, sadece bir böcekle değil, aynı zamanda bilgisizlikle, ihmalle, vurdumduymazlıkla da savaştır.

Tarım danışmanlarına, teknik ekiplere, bilinçli çiftçilerimize teşekkür ediyorum. Sözüm, hâlâ bu konuda gereken hassasiyeti göstermeyenlere:
Buğdayın hakkını verelim. Emek boşa gitmesin. Başaklar sessiz ama biz olmayalım
Konya Ovası’nın altın başakları sessizdir. Ne isyan ederler, ne şikâyet… Ama biz sessiz kalamayız. Süneyle mücadele, sadece bir tarımsal mücadele değil; gıda güvenliği, ekonomi ve bir milli bilinç meselesidir. Tarlada bereketin hikâyesi, Ziraat mühendislerinin ayak izlerinde, çiftçinin alın terinde yazılıyor.
Unutmayalım: Toprağa emek verilmeden, başak yeşermez. Süneyle mücadele edilmeden, buğday altın olmaz.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

BAĞIMLILIKLARIMIZLA NASIL BAŞA ÇIKARIZ?

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.