Konya PARÇALI BULUTLU 17°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

ŞEHREMİNİ

ŞEHREMİNİ-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

Şehremini tabiri, Osmanlı’dan günümüze gelmedir.  İstanbul’un fethinden sonra, ilk kez İstanbul için uygulamaya konulmuştu.

Osmanlı döneminde, İstanbul’un yerel yönetimi, adına “Kadı” denilen görevlilere verilmişti.

Bu görevi ilk üstlenen isim ise Hızırbey Çelebi olmuştu.

3 Kasım 1839 Tanzimat Fermanına kadar geçen süre de, İstanbul şehrinin yönetiminde 422 Kadı görev almıştı.

Tanzimat’la birlikte yeni bir yapılandırma yapıldı. 1855 yılında “Şehremaneti” kuruldu.

Şehrin emanetinin tevdi edildiği bu makama Pepe Salih Paşa getirildi.

İlk şehremini unvanı da, Pepe Salih Paşa’ya aittir.

 

*****

Şehremini unvanına ilk kez Fatih Kanunnamesinde rastlıyoruz.  Şehremini,  teşrifatta defter emininden sonra ve reisülküttaptan önce gelirdi. Terfi ederse, defterdar olurdu. Genellikle divan-ı hümayun hocalarından seçilirlerdi.

Şehreminlerinin emrinde su nazırı, kireççibaşı, ambar müdürü, ambar katibi, sermimar ve tamirat müdürü gibi görevliler bulunurdu.

Şehremini dairesi sarayın birinci avlusunda, yani Bab-ı Hümayunla orta kapı arasındaki sahanın solunda bulunmaktaydı. Divan-ı Hümayun toplantılarında şehreminleri divana gelip diğer eminlerle beraber dışarda muayyen bir yerde otururlar, kendilerinden bir şey sorulacak veya bir emir verilecekse divana çağrılıp mütalaaları alınır ve icab eden tebligat yapılırdı.

 

*****

Şehremini unvanı, Şehir emaneti kavramına, eklenerek zenginleşirken;  dilimize, edebiyatımıza ve literatürümüze giren hoş bir kavram

Şehrin emini anlamına gelen bu anlam ve mana güzelliği, o göreve getirilen insanlara da büyük sorumluluklar yükledi!

Adı efsane gibi anlatılan Şehreminiler oldu, adı anılmayan, anıldığında ise ahlar ve beddualar yağdırılanlar oldu.

Şehremini ifadesi yüzyıllar boyu yalnızca İstanbul için kullanılmıştı.  Anadolu vilayetlerinde bu göreve İhtisap Ağaları bakıyorlardı.

Konya’da bu iş için ilk görevlendirilen ve vefatına kadar bu işi sürdüren isim İhtisap Ağası Aşık Şem’i olmuştu.  Konya’nın ilk Belediye Başkanı, ilk şehremini, şehir emanetinin ilk teslim edildiği zattır, Aşık Şem’i.

İhtisap Ağası Aşık Şem’i’nin ( 1830-1839) yılları arasında sürdürmüş olduğu bu göreve, ondan otuz yıl sonra 1869 yılında Muhasebeci  Rahmi Bey getirilmişse de, Konya’da  1876 yılında başladığı kabul edilen belediyecilik tarihinin ilk Başkanı, (1876-1877) yılları arasında görev yapan  Mustafa Lütfi Efendi olarak kayıtlara geçer.

 

*****

Şehrin emini…

Şehrin en güvenileni…

Şehrin en itimat edileni…

Şehir emanetinin teslim edildiği…

Şehirde yaşayanların hak ve hukukunu adaletli bir biçimde gözeteni.

Darda kalanlardan en önce haberdar olanı.

Sıkıntıya düşenlere herkesten önce ulaşanı.

Şehreminiydi.

Ey şehrimin emini diye başlayan bütün hitaplar onaydı.

Bütün dilekler, bütün temenniler, bizi görsün diye bekleyişler, bizi duysun diye, boyun eğmeler,

Ve cümle talepler onun şahsınaydı.

Şehremini makamı sıradan bir makam asla olmadı.

O makamı yüceleştiren,  halkın gözünde büyüten,  çare kapısı yapan yaklaşım, Makam kapısının, Şehreminin gönlüyle birlikte ardına kadar açılmasıydı.

Şehremini, hal hatır sorandı.

Şehremini, halden anlayandı.

Şehremini, halkın arasında, halkın içinde olan,

Hiçbir zaman nereden geldiğini unutmayandı.

Şehremini hoşgörülüydü.

İyi bir dinleyiciydi.

Lafı ok gibi tesirli,

Serin bir pınar suyu gibi de teskin ediciydi.

Şehrin fakir-fukarası, garip-gurabası onu bulurdu. Karı-koca arasındaki geçimsizliklerin dahi arabulucusu, yuvaları dağılmaktan kurtaranı oydu. Mahalle kavgaları, mahalleye gelmesiyle sükunete kavuşur, yatışır, taraflar barışırdı. Konu-komşu tartışmaları onun hatırına sona ererdi.

Esnafların şikayetleri, onun dinlemesiyle, yol göstermesiyle, çözülür giderdi.

Şehremini, şehrin sokaklarına, meydanlarına doğru geldiğinde asayiş berkemal olur,

Koskoca Şehremini kalkmış ayağımıza kadar gelmiş biz ne yapıyoruz böyle diyenler, küs ise küslüğünü bitirir, kavgalı ise barışır, kem söz ediyorsa, özür diler, tartışıyorsa tartışmayı bırakırdı.

Şehremini tam bir hizmet ve gönül eriydi.

Taraf tutmaz, ayrım yapmaz,

Bütün ahaliye gidecek hizmet noktasında, babasını dinlemezdi.

Çünkü ona; Adaletle hükmettiği ve hizmet ettiği için, Şehrin emini, şehrin emanetinin teslim edildiği en güvenilir insan demişlerdi.

 

*****

Şehrimizin emanetini oylarımızla teslim ettiğimiz, yeni Şehreminine, yeni Büyükşehir Belediye Başkanımıza, yeni görevi hayırlı ve uğurlu olsun inşallah!

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

YORGAN GİTTİ KAVGA BİTTİ ŞİMDİ ÇALIŞMA ZAMANI

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.